Macron, cumhurbaşkanlığı sırasında zaman zaman o kadar sert ve otoriter bir şekilde hareket etti ki halkın büyük bir kısmı onun “aşırı sağın ivmelenmesi” hakkındaki uyarıcı söylemine gülüp geçecektir muhtemelen…Aşırı sağa yüklenerek, ikinci turda sol ve muhafazakâr seçmeni kendi ismi etrafında mobilize etmeye çalışan Macron'un açmazları bitmek bilmiyor. Örneğin, kabinesinin İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, geçen yıl France 2'de yayımlanan bir programda, Marine Le Pen'i “yeteri kadar İslam karşıtı olmamakla” suçlamıştı. Bu konuşma ülke kamuoyunda epeyce gündem olmuş, tartışılmıştı. Darmanin konuşmasının devamında, Le Pen'e yönelik olarak, “İslam'a karşı sizden daha sert davranıyorum” ifadesini kullanmıştı. Binlerce vatandaş sosyal medya paylaşımlarında, “Aşırı sağcı parti liderinin bile Fransız hükümetine göre yeterince İslamofobik olamadığı” şeklinde ironik paylaşımlar yapılmıştı. Bu durumda, Macron'un çıkıp sağda solda, aşırı sağın “aşırılığından” şikayet etmesi çok anlamsız oluyor. MACRON SIKIŞMIŞ DURUMDA Bunun yanı sıra yukarıda da bahsettiğim gibi Macron, cumhurbaşkanlığı sırasında zaman zaman o kadar sert ve otoriter bir şekilde hareket etti ki halkın büyük bir kısmı onun “aşırı sağın ivmelenmesi” hakkındaki uyarıcı söylemine gülüp geçecektir muhtemelen. Sarı Yelekliler adlı grupların protestoları sırasında polisin kullandığı orantısız şiddet ve sonucunda ortaya çıkan feci yaralanmalar; Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu ve insan hakları örgütleri tarafından kınanmıştı. Macron, bu yönüyle insan hakları açısından sabıkalı bir başkan. Zorunlu aşı pasaportu uygulaması da sorun olacak gibi görünüyor Macron için. Le Pen, geçen hafta katıldığı bir televizyon programında Macron'a buradan yüklenerek, “Bu önlemi kabul edilemez ve çok acımasız buldum” dedi. Macron öyle hatalar yaptı ki Le Pen gibi neonazi kökenleri olan bir siyasi hareketin temsilcisi dahi bunları kullanarak kendisini “özgürlük savaşçısı” olarak anlatabiliyor insanlara. Sonuç olarak, Fransa'da enflasyon, suç oranları ve enerji fiyatları yükselişte. Beliren yeni tablo eşliğinde Macron'un vatandaşa artık mavi boncuk dağıtması pek mümkün değil. Ukrayna savaşı öncesinde gösterdiği diplomatik çabaların da artık oy olarak pek bir karşılığı olmadığı hesabından hareketle Macron, seçime karnesi başarısızlıklarla dolu bir başkan olarak gidiyor. Bu bağlamda, sol seçmen sırtını dönerse ikinci turda Macron için sıkıntılı bir tablo ortaya çıkabilir ve aşırı sağcı Marine Le Pen Fransa'nın ilk kadın cumhurbaşkanı olabilir. Son anketler, Macron ve Le Pen arasında ikinci turda kapanması mümkün bir puan farkı olduğunu gösteriyor. Bu arada, solun adayı Jean-Luc Melenchon'un da seçmenlerine yönelik olarak “ben kaybedersem ikinci turda Macron'a verin oylarınızı” şeklinde bir telkini olup olmadığını bilmiyoruz henüz ama Melenchon’u da anlamak gerekiyor. Sonuç olarak ikinci turda büyük bir ihtimalle sağ-aşırı sağ mücadelesi yaşanacak. Solcu seçmenlere “Macron’u destekleyin” demek bir anlamda ölümü gösterip sıtmaya razı etmek anlamına geliyor.
Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimi: Macron'un aşırı sağa yüklenmesi sol seçmeni ikna edebilir mi?
Aşırı sağa yüklenerek, ikinci turda sol ve muhafazakâr seçmeni kendi ismi etrafında mobilize etmeye çalışan Macron'un açmazları bitmek bilmiyor.
Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turu yarın yapılacak. Macaristan seçimlerinde aşırı sağın elde ettiği açık ara zaferle şok yaşayan Brüksel, gözünü Fransa seçimlerine dikti. Zira burada da olası bir aşırı sağ zaferi hakkında yoğun bir şekilde konuşuluyor.
Daha birkaç hafta önceki anketlerde en yakın takipçisi aşırı sağcı Ulusal Birlik'in Lideri Marine Le Pen'e çift haneli farklar atan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, son haftalarda deyim yerindeyse kafa kafaya devam eden yarış sürecinde söylem değişikliğine giderek tabloyu lehine çevirmeye çalışıyor.
Macron'un kampanyasındaki en belirgin söylem değişikliği aşırı sağa ilişkin yaşanıyor. “Aşırı sağın yükselişini engelleyemedim” türünden biraz yakınma biraz da “mücadele ediyormuş” etkisi yaratmayı amaçlayan bir söylemle kampanyasını şekillendirmeye çalışıyor Macron. Bu yaklaşım yani aşırı sağa kafa tutmak, bir önceki seçimlerde işe yaramıştı ancak bu seçim için oldukça şüpheliyim doğrusu.
Bu aralar aşırı sağı “aşırı” tutumları nedeniyle kıyasıya eleştiren Macron, görevde bulunduğu süre içerisinde bazı durumlara ilişkin öyle sert tavırlar sergiledi ki bu nedenle tabiri caizse kendisinden nefret eden birçok solcunun bu kez sırf faşist Le Pen'i oyun dışı bırakmak için sandığa gidip Macron'a oy verecek olmalarını düşük bir ihtimal olarak değerlendiriyorum. Bunlar kuvvetle muhtemel ikinci turda sandığı pas geçecektir.