Fotoğrafa sığmayanlar

Kılıçdaroğlu İttifakı’nın vereceği kararların HDP seçmenini asla küstürmeyeceğini de vurguluyor. Evet, HDP o fotoğrafta yok ve olsaydı daha iyi olurdu. Ama bu demek değil ki ittifakı, HDP ve TİP’e kapıyı kapattı. Altı parti liderinin birlikte fotoğraf vermesi kimi çevrelerde büyük mutluluğa, kimi çevrelerde yılgın bir hoşgörüye, kimi çevrelerde de paniğe yol açarken, neredeyse hiç oyu olmayan Demokrat Parti yerine baraj sorunu olmayan HDP’nin ve mecliste halihazırda dört milletvekiline sahip olan TİP’in bulunmamasını “kanatsız kuş” benzetmesiyle yorumlayanlar oldu. Sadece Sağ’ın bir araya gelmesine öfkelenen bu kesim tek kanatlı kuşun uçamayacağını, Sol’u içermeyen hiçbir yapının ülkeyi kapsayamayacağını söylüyor. Eğer biz İsveç siyasetinden konuşuyor olsaydık onlar yerden göğe haklı olacaklardı, oysa Türkiye’deyiz ve bu seçim Ergun Özbudun’un tabiriyle “hayat memat” anlamına geliyor. Kararsızların 30 olduğu bir yerde siyaseten doğrucu söylemler, cesaret falan yerini pek tabii ki “temkine” bırakır. Üstelik ışık göründü. Günü belli olup da seçim atmosferine girdiğimizde Millet’in yapması gereken tek şey safları sıklaştırmak ve eldekini korumak, ardından da karşı taraftaki çözülmeyi beklemek. Bir şey yapmasın demek değil bu, Kararsızlar’ı ikna edip oyunu yükselttikçe Cumhur’dan çözülenler gene bu Kararsızlar bölümünü dolduracak. Siyahtan griye bir akış yaşanırken, eşzamanlı olarak griden de beyaza akacak. Şimdi isteniyor ki HDP ile TİP de olsun o fotoğrafta, keşke, ama ben şu an izlenen siyasetin çok doğru olduğunu düşünüyorum. Efsun’daki şakayı tekrarlarsam gerek yok. HDP de biliyor ki bu “ahval ve şerait” her birlikteliğe cevaz vermiyor. O yüzden de bu altı parti bir araya gelmeden önce bir “tutum bildirgesi” açıkladılar, bu da Millet İttifakı tarafından teveccühle karşılandı. İttifakın resmen içinde değilse de bir adım dışında durmaya devam ediyor HDP, sanırım seçime kadar da bu tutumunu sürdürecek. HDP ORADA OLSAYDI, MAZRUF YERİNE ZARFI TARTIŞIRDIK Ama bu esnada Kürtlerin eşit yurttaşlığa yönelik haklarına dair Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan çok önemli şeyler söylüyorlar, ayrıca hakça paylaşım, eşit bölüşüm, gelir adaletsizliğinin ortadan kaldırılması bütün partilerin programında. O fotoğrafta HDP de yer alsaydı bugün büyük ihtimalle mazruf yerine zarfı tartışıyor olacaktık, İttifak aptalca ithamlarla uğraşacaktı ve belki Kararsızlar’dan Millet’e geçmekte olan bir kesim bu tercihini beklemeye alacaktı. Gelecek’in ve DEVA’nın daha çok yeni kurulduğunu, örgütlenmeye devam ettiklerini ve günden günü büyüdüklerini düşünürsek bu fotoğraf sekte vurabilirdi. Aynı şekilde İYİ de “gücünün doruklarındayken” böyle yersiz bir polemiğin içine girmek neden istesin? Oysa Kemal Kılıçdaroğlu kurduğu müthiş stratejiyi seçimin sonuna kadar götüreceğe benziyor. Kabaca, bu stratejiyi “CHP olarak değil, dostlarımızla birlikte Millet İttifakı olarak iktidara gelmek” diye özetleyebilirim. İşte hem Türk hem de Kürt milliyetçileri, hem sosyalistler hem liberaller Ekrem İmamoğlu’na oy verdiler. İyi de, bu dostlarla birlikte iktidar yürüyüşü sadece Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Modelini görüşmekle sınırlı değil ki… Dahası, partiler arasında ziyaretler devam ediyor ve bunlara tabii ki HDP de dahil. Kılıçdaroğlu ısrarla HDP ile görüşüleceğini söylerken Millet İttifakının vereceği kararların ve tercihlerinin asla HDP seçmenini küstürmeyeceğini de vurguluyor. Evet, HDP o fotoğrafta yok ve olsaydı daha iyi olurdu. Ama bu demek değil ki İttifakı, HDP ve TİP’e kapıyı kapattı. Bilakis, zaten aralık olan kapı seçim yaklaştıkça biraz daha aralanıyor. Altı partinin biraraya gelmesini çok değerli ve önemli bir hamle olarak görüyorum. Muhalefet, psikolojik üstünlüğü artık iyice ele geçirdi. Altı partinin biraradalığının etkisi daha büyük olacaktır. Millet İttifakı, kurulduğu günden bugüne nasıl büyüdüyse bundan sonra da öyle büyümeye devam edecektir. Şartlar oluşsun, HDP ile TİP’i de o fotoğrafta görür, sekiz partili ittifakın güzelliğinden söz ederiz.