Doların yüksek, euronun düşük olması dış ticaret açığı sorunumuzu derinleştiriyor. Umarım Euro toparlanır. Bakın sahil kasabaları AB’de çalışıp tatile gelenlerle dolu. Turizm gelirlerimiz son iki yıla göre daha iyi ama bu girdiler hep euro.Türkiye açısından; doların yüksek, euronun düşük olması Türkiye dış ticaret açığı için sorunu daha derinleştiriyor diye önceki haftalarda yazmıştık. Umarım Türkiye için Euro bir an önce toparlanır. Bakın tüm şehirler, sahil kasabaları AB’de çalışıp tatile gelen yurttaşlarımızla dolu. Dövmeli, tuhaf saç kesimli, nedense hepsi iri gurbetçi gençler sahillerde, kafelerde, restoranlarda, konserlerde çılgınca para harcayıp Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyüklüğüne şükürler ediyorlar. Turizm gelirlerimiz de son iki yıla göre daha iyi olacak gibi. Bu girdiler hep Euro. İhracatımızın çoğunluğu da Euro. PEKİ DÖVİZ GEVŞER Mİ? Aslında döviz bir yere gitmiyor. Dolar tüm paralar karşısında değer kazanıyor. FED faiz artış hızı beklentisi dolara biraz fazla prim yaptırdı. Temmuz, ağustos aylarında döviz girdilerimizin artması ile TL’nin bir miktar değerleneceğini tahmin ediyordum ama FED izin vermedi. Bundan sonra TL değerlenir mi, zor ama geçici değerlenmeler imkansız değil. İki ayda 20 milyar dolar dış ticaret açığı veren, bir yıl içinde ödeyecek 185 milyar dolar dış borcu olan TCMB’nin net uluslarası rezervi 6 milyar dolar. İki, üç aylık ithalatı karşılayacak döviz rezervin kalmış kasanda. Üstelik döviz tutan vatandaşa “hain” muamelesi yaptığından altı ayda 25 milyar dolarını TL’ye geçmek zorunda bırakmışsın. 209 milyar dolarlık mevduatın 53 milyar dolarını MB kasasında teminatta bekletmen gerekirken onu da kullanmışsın. Kimseye sormanıza gerek yok, kendi kendinize sorun yeter. Bu ülkede döviz nasıl düşer!!!! ALTIN/ONS; Geçen hafta; “Alış gelebilir. Hatta çok gevşediği için bir, iki hafta yukarı toparlayabilir. 1720 ve 1765 dolar direnç. Hatta bu toparlanış iki haftaya 1786 dolara kadar sürebilir” tahmininde bulunmuştum. 1739 doları görüp 1726 dolardan haftayı kapadı. Bence ABD ve AB faiz artırdıkça altının ons fiyatı gevşemeye devam edecektir. FED ne zaman 25 baz puana düşürür faiz artışlarını ve artış sonlanmasının ima bile olsa tarihini verir, o zaman altının onsu yukarı döner. Bazı uzmanlar ise enflasyonist ortamda, üstelik durgunlukta gelecek ise altının onsu yukarı gider, çünkü yatırımcının altından başka çaresi kalmaz diye yorum yapıyor. Her fikre saygım var. Bu hafta 1708 doların altında kapanış yapmamalı, sarkmalarda 1680 dolar halen güçlü destek. 1740 dolar direnç; ardında 1765 dolar var. Kırıp üstünde kalabilirse sallan yuvarlan 1785 puana kadar gidebilir. Bu seviyeler benim için sürpriz olmaz. Temmuz ayının ve ağustos ayının ilk haftasının böyle geçilmesini bekliyorum. Ama Ağustos kapanışı önemli. Ağustos kapanışı, Temmuz kapanışının altında olursa ki bence olma olasılığı yüksek, iki, üç aylık düşen fiyatlar görebiliriz. DOLAR ENDEKSİ Piyasa, Fed faiz kararının 75 baz puanda kalacağına ve ABD Temmuz ayı enflasyonunun düşük geleceğine inanmaya başladı sanıyorum. FED faizi sonrası beklediğim 105 puan seviyelerine nerdeyse geldi. 106,50 puanda kaldı ama sanki 105 puanı görecek. Bu hafta Fed kararı, 75 baz puan gelirse beklenti bitti deyip yukarı mı döner yoksa 103 puana kadar gevşer mi göreceğiz. Bana 103 puanı denemek için Temmuz enflasyonunu bekleyecek gibi geliyor. ABD 10 YR TAHVİL %2.70 ve %2.60 destek. Daha altı şimdilik zor. Bu sene gördüğü %.3,50 seviyesi FED in faiz artışlarını %3.50 - %4 arası sonlandıracağının fiyatlamasıdır bence. Faiz artışı beklentisi bunun üstüne çıkmadığı müddetçe %3.50 nin üstü olmaz. Bence enflasyon Temmuz ayı ile birlikte gevşemeye başlayacağı için %3.50 zirve olarak kalabilir.Bu haftanın dirençleri ise %3.04 ve %3.10 DOLAR/TÜRK LİRASI 17.20 ve 17,47 destek. Bir güzellik oldu 16,75 olabilir. 16.38 artık çok kuvvetli. Bir mucize oldu bir an 16 lirayı filan gördü, gözünü dört aç. Ben 16.38 altında kapanışların çok zor olacağını düşünüyorum. Fed 75 bazda kalır, dolar biraz sakinleşirse ki bence olabilir. TL bir miktar değerlenip yataya geçebilir. Direnç 17.85 ve 18.37. Burası tarihi zirve. Burası kırılıp iki, üç gün üstünde kalmadığı müddetçe dolar uzaya gidiyor diyemeyiz. AVRO/DOLAR 1,0380 direnç, 1.0470 artık kuvvetli direnç. Yeniden 1.08 seviyesine çıkması mayıs 2023 ayını bulacak gibi. 0.9950 dip ise bir kez daha geri gelip orayı denemesini kuvvetli olasılık olarak görüyorum. BİTCOİN Geçen hafta; “Beş haftadır 19 650 dolar dayanıyor. Bu haftadan itibaren ya yukarı hareketlenecek ya da bir tık daha aşağı iner.” tahmininde bulunmuştum. 24 000 doların üstüne çıktı. Kapanışı 24 000 doların biraz altından olsaydı, bu hafta kesin yukarı derdim. Ama 22 000 dolar seviyesinden yaptı. Kararsız kaldım. Yine de 29 000 dolara kadar ilerlemesi çok şaşırtıcı olmaz. 19.600 dolar hep söylediğim gibi ölümcül önemli. Buranın altında haftalık kapanış çok üzücü olabilir. DJ 32.100 puanın üstünde kalabilseydi yukarı devam demek kolay olurdu. Direnç yine orası. Destek 30 925 puanda, bunun altı 29 500 puanı hedefe sokar. BİST Aylık olarak 2022 başından beri ısrarla yükseliş trendinde. Yabancılar her hafta mal boşaltığı halde hisse fiyatları ısrarla yukarı gidiyor. Profesyonel yaşantımda bu duruma ilk kez şahit oluyorum. Endeks 1.40 dolar seviyesine sabitlendi sanki. İşlem hacmi yine vasat. Bu hafta dikkat edilmesi gereken yer 2400 puanın altına gelip gelmeyeceği. 21 günlük ağırlıklı ortalama ve bollingerin dili 2400 puanda olacak gibi. Kasım 2021’den beri haftalık bazda hiç 21 günlük ağırlık ortalama altına gelmemiş. Son dört haftadır buradan hep döndü. Direnç 2600 ve 2700 puanda.
Fed benim ezberim, kan ağlıyor gözlerim
ECB’nin radikal kararlar alması daha zor tabii. Petrolü olan bir devletin merkez bankası olan FED, daha rahat. Göbeğinden Rusya doğalgazına mahkum ama Rusya’ya karşı Ukrayna tarafında, ECB başkanı ve yönetiminin işi ise gerçekten çok zor.
Bu haftanın en önemli gündemi FED’in açıklayacağı faiz oranı olacak. ABD haziran enflasyonu yıllıkta %9.1 çıkınca Fed’in bu ay beklenen 75 baz puan artışı yerine 100 baz puan faiz artışı yapacağına inananlar arttı. Durum böyle olunca dolar tüm dünya karşısında değer kazandı.
Ancak hemen ardından ECB 2014’ten beri süregelen sıfır faiz politikasına son verip faizi 50 baz puan artırdı. Beklenen 25 baz puandı. ECB’nin radikal kararlar alması FED’e göre daha zor tabii. Kısmen ada devleti gibi olan, petrolü olan tek bir devletin merkez bankası olan FED, daha rahat kararlar alabiliyor. ECB ise 27 ülkenin ve üye olmak için bekleyen bir çok ülkenin ekonomik dengelerine dikkat etmek zorunda. Almanya gibi cari fazla veren üyesi de var, İtalya gibi borç batağında olan üyesi de var. Yıllık enflasyonu %5 olan Fransa da üye, yıllık enflasyonu %22 Estonya da var. Göbeğinden Rusya doğalgazına mahkum ama bir yandan da Rusya’ya karşı Ukrayna tarafında. ECB başkanı ve yönetiminin işi gerçekten çok zor.
ECB’nin son yaptığı faiz artışı ile “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” teorisi tam bir trajedi olarak tarihteki yerini aldı diyeceğim ama sanmıyorum tarihte hatırlayan olur mu?! AB, 2014’ten beri faizlerini sıfırda tutuyordu. Tam NAS’ın emrettiği şekilde. %14 diye bir Nas faizi de uydurmadılar. Buna rağmen Euro bölgesinde haziran ayı yıllık %8.6, AB’nin tamamında ise %9.6 enfasyon gerçekleşti.
FED faiz beklentisi ve ECB’nin sürpriz 50 baz puan faiz artışı EURO/USD paritesinde dalgalanmalar yarattı. Parite 0.950’yi görüp ECB kararı ile 1.0277 seviyelerini geldi. Ardından FED kararını beklemeye başladı. Yıllardır “ABD batacak” türküleri söyleyenler kayboldu ortadan. Halbuki paritelerin bu durumu ABD için ciddi sorun yaratacaktır. Durgunluğa giden, tüketimin daralacağı dünyada ABD ürünlerinin değeri durduk yerde artacaktır. Global yatırımcı olduğunuzu düşünün. Aynı malı veya hizmeti AB den veya ABD’den sağlayacaksınız. AB size lokasyon olarak daha yakın. Aynı ürünün Mart 2022’deki maliyeti ABD’den alırken 1000 dolar, AB’de 1112 dolardı. Dolayısıyla ucuz olanı yani ABD ürününü tercih etmek daha akıllıca değil mi?! Oysa şimdi aynı ürün ve hizmetin maliyeti ister ABD’den ister AB’den alın aynı.