Ekonomi

Esnafa konum paylaşma vergisi mi geliyor? Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan açıklama

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'de dijital haritalar üzerinde konum paylaşımı yapan işletmelere vergi geleceği iddiasını yalanladı.

Abone Ol

Türkiye’de dijital haritalar üzerinde konum paylaşımı yapan işletmelere vergi geleceği iddia edilmişti. Yeni düzenlemeyle birlikte, internet veya telefon üzerinden haritalı adres bilgisi paylaşan tüm işletmelerin ve bu hizmeti sağlayanların yıllık 1.750 TL ile 1 milyon 750 bin TL arasında değişen bir izin bedeli ödemesi gerekeceği belirtilmişti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, konum gönderenden vergi alınması ile düzenleme iddiasına ilişkin “Konum gönderenden harita vergisi alınması ile ilgili durum tamamen gerçek dışı. Düzenleme coğrafi bilgi maddesinden alarak bunları gelir amaçlı, ticari amaçlı gelir elde edenler ile ilgili. Esnafı ilgilendirmiyor” dedi.

NTV'ye konuşan Yılmaz, esnaftan konum paylaşımına ilişkin ücret alınacağı haberlerinin gerçek dışı olduğunu söyledi. Yılmaz, "Esnafla ilgisi yok" dedi. Yılmaz, "Düzenleme coğrafi bilgi maddesinden alarak bunları gelir amaçlı, ticari amaçlı gelir elde edenler ile ilgili. Esnafı ilgilendirmiyor” diye konuştu. 

Yılmaz, "AK Parti’de Kongre takvimi netleşti mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:

* Tarih tam olarak net değil. Netleşince ilan edilecektir. Ama sürecimiz ilçelerden, illere hız ilerleyecektir. Biz her zaman deriz ki, AK Parti'nin rotasını millet çizer. O yüzden bu süreci çok önemsiyoruz. Halkımızın, talepleri doğrultusunda bir değişim sürecine gireceğiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyük kongredeki konuşmasının oldukça önemli olacağını ve dikkatle takip edilmesi gerektiğini belirtmek istiyorum.

"Kongrede nasıl bir değişim bizi bekliyor? Bu değişim kabineyi kapsar mı?" sorusu üzerine Yılmaz, "Değişimin ihtiyacı neredeyse, ne gerektiriyorsa yapılacaktır" diye konuştu.

'Göç meselesinde 13 yıllık süreçte yaşadıklarımız ortada'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'ın açıklamaları şöyle:

* Suriye'de uzun zamandır istikrarsızlık var, 13 yılı buldu. Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana bir ülkeyiz. Şu anki hadise, Suriye'deki rejim ve muhalifler arasında yaşanan çatışma. Biz Suriye'de istikrar ve huzur istiyoruz. Aylardır biliyorsunuz, Cumhurbaşkanımız Suriye rejimine çağrılar yapıyor. İki tane bizi doğrudan ilgilendiren mesele var, birincisi terör tehdidi. Terör yapıları olduğunu biliyoruz, Türkiye'nin buna izin vermesi mümkün değil. Göç meselesi Türkiye'ye dönük 13 yıllık süreçte yaşadıklarımız ortada. Türkiye bu hassasiyetler içinde Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana tavır ortaya koyuyor.

'TUSAŞ'a saldırıyı yapanların Suriye'den geldiklerini biliyoruz'

Tel Rıfat önemli bir coğrafya. Burada terör örgütünün yapılanması söz konusuydu. Terör yapılanmalarından temizlenme sürecinde Tel Rıfat. İnsanların huzur içinde yaşamaları bakımından, Türkiye'ye yönelik saldırıların risklerin düşmesi bakımından önemli. Tel Rıfat'taki gelişmeleri memnuniyetle karşılıyoruz. TUSAŞ'a saldırıyı yapanların Suriye'den geldiklerini biliyoruz.

'Türkiye'de 2.9 milyon Suriyeli var'

* Türkiye yakından takip ediyor Suriye'yi. Göç meselesinde, bu hadiseler gerçekleşmeden önce geri dönüş süreci başlamıştı. Aylık 10 binin üzerinde geri dönüşler söz  konusuydu 700 bini aşmıştı. Türkiye'de 2.9 milyon Suriyeli var. Bunun da yüzde 42'si Halep bölgesinden. Suriyeli kardeşlerimizin büyük kısmı Halepli.

'Bahçeli'nin tutumu farklı yorumlanmamalıdır'

* Sayın Bahçeli çok önemli siyaset ve devlet adamı. Bölgemizde yaşanan gelişmeleri analiz ederek ülkemizin geleceği açısından tutum geliştiriyor. Bu rastgele bir hadise değil. Bölgemiz üzerinde emperyalist tehditlerin geliştiğini görüyoruz. İsrail'in bölgede oluşturduğu tehditleri, gerilimleri görüyoruz. Bahçeli bu ortam içinde şöyle bir tutum sergiliyor, önce ülkem, milletim, sonra partim ve ben der. Detaylara takılmadan büyük resmi görmek istiyorum. Terörsüz Türkiye. Bu kesinlikle terörle mücadele anlamında farklı yorumlanmamalıdır. Ülkemiz terörden çok çekti.

'Kayyumlarla ilgili yapılan geçici tedbirdir'

* Demokrasi ve terör aynı anda gelebilecek kavramlar değil. Kayyumlarla ilgili yapılan geçici tedbirdir. Terörün gölgesi demokrasiden çekildiği zaman böyle bir tartışmanın zemini kalmayacaktır.