Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşuyor.

"AKP'de eski diye bir kavrama yer yoktur" diyen Erdoğan, görevlerin ve makamların geçici olduğunu söyledi. Erdoğan, "Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunlar, kendi yakınlarının yüzüne bile bakamayacaklar" dedi. 

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i hedef aldı ve "Marjinal gruplar, Şehzadebaşı Camii'ne toplanıp oradaki kabristanı yerle bir ediyorlar. Özgür Özel, senin de bir gün kabrini bu şekilde hazırlayacaklar. Senin de kabrini birileri ya kazar ya yıkar" sözlerini sarf etti.

Konuşmasının büyük bir kısmını İBB belediyelerine yönelik operasyonlara ayıran Erdoğan, önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başlattığı boykot çağrısını eleştirdi. Erdoğan, "Siyasi mücadeleyle beceremediklerin ekonomiyi batırarak elde etme hesapları yapıyorlar. Bundan sonra da Türkiye ekonomisine yönelik her türlü sabotajın hesabı yargı önünde sorulacaktır” sözlerini sarf etti.

31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerde istedikleri başarıları elde edemediklerini söyleyen Erdoğan, “Bir kısmı 2019 yılına uzanan belediyelerde yaşadığımız kayıpların hem şehirlerimize hem ülkemize getirdiği maliyetleri görüyorsunuz” dedi ve İBB’ye yönelik operasyonlar hakkında konuştu.

“Heybedeki büyük turplar daha dökülmedi” diyen Erdoğan “İstanbul’un büyükşehri ve kimi ilçe belediyeleriyle hırsızlık konusunda yamyamlığın kitabını yazdığı anlaşılıyor. Usulsüz diplomayla başlayan bütün şehri ahtapot gibi saran rüşvet ve haraç çarkıyla devam eden rezilliklerin boyutu son operasyonla gün yüzüne çıktı. Tutarı 100 milyarlarca lirayı bulan yolsuzluk dahil her türlü gayrimeşruluk ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, “CHP belediyelerindeki yolsuzlukları dizi yapmaya kalkarsanız Brezilya dizilerinden daha fazla malzeme ile karşılaşırsınız” diye konuştu.

Nobel Edebiyat Ödüllü Rus yazar Aleksandr Soljenitsin’e atıfta bulunan Erdoğan, yaşananları onun sözleriyle özetledi:

Protestolarda gözaltına alınan gencin avukatı: 'Müvekkilin babası milli fırkateynleri üreten firmalardan birinin CEO'su' Protestolarda gözaltına alınan gencin avukatı: 'Müvekkilin babası milli fırkateynleri üreten firmalardan birinin CEO'su'

* Yalan söylediklerini biliyoruz. Yalan söylediklerini biliyorlar. Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar. Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz. Ama hâlâ yalan söylüyorlar.

Özel’in açıklamalarından ve Saraçhane’deki protestolardan bir video kesit gösteren Erdoğan, “Tüm medya gruplarını işaret ediyor, bizi dünyaya şikayet ediyor, hazine ve maliye bakanımı tehdit ediyor. Sen kimsin? Her şeyden önce senin gramın ne?” diye konuştu.

Şehzadepaşa Camisi tartışmasına tepki gösteren Erdoğan, “Kabristanları yıkmak nasıl iştir, bunu hangi akılla yapıyorsunuz! Ey Özgür Özel, senin de bir gün kabrini birileri gelip ya kazar ya yıkar” dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Önünde sonunda adalete hesap verecekler"

* Bunca yılı yıkılmadan dimdik ayakta geçirdik ama karanlık cinayetlerle kaos çıkarma niyetinde olanları da bize cumhurbaşkanı seçtirmememk için darbe çığlıkları atanları da FETÖ'nün ihanetlerine piyonluk yapıp tanklarına alkış tutanları da terör örgütlerinin sınırlarımıza ve şehirlerimize saldırılarından medet umanları da asla unutmadık. Bizi gayrimeşru yollarla alt etmeye gayret edenleri, ülkeyi ve milleti ateşe atacak kadar gözü dönmüşleri asla unutmadık, unutmuyoruz. Hem milletimiz hem devletimiz bunların hepsini gerektiğinde hesabı tek tek sorulmak üzere belleğine kaydetmiştir.

* Nitekim bugüne kadar milletimize edilen hürmetsizliklerin, demokrasimize yapılan saldırıların, milli iradeye yönelik ihanetlerin hesabı hukuk önünde ve meşru zeminde tek tek sorulmuştur. Bundan sonra da Türkiye ekonomisine, milletin refah ve huzuruna yönelik her türlü sabotajın hesabı yargı önünde tek tek sorulacaktır. İhanete bulaşanlar, milletin kardeşliğine pusu kuranlar önünde sonunda adalete hesap vereceklerdir. Bakın bunun adı kör düşmanlık veya rövanşizim değil milli iradenin refleksi, devlet olmanın gereğidir.

"Hançeri sırtımıza saplamak için yanımızda dolaşan riyakarları da çok iyi biliyoruz"

* Elbette siyasetçi olarak herkes gibi insanların da değişeceğini kabul ediyor, örneklerini de bizzat görüyoruz. Ama aynı zamanda kuzu postuna bürünmüş sırtlanları, sureti haktan gözüken fitnecileri, kuşağındaki hançeri sırtımıza saplamak için yanımızda yöremizde dolaşan riyakarları da çok ama çok iyi biliyoruz."

* Hukuktaki masumiyet karinesi gibi siyasette de beyan karinesi esastır. AK Parti'nin kapısını çalan herkesi içeriye buyur etmekle mükellefiz. Bize gelen insanlara da Allah'ın onlara soracağı soruları değil ülkeyi yönetmekle sorumlu bir siyasi teşekkülün mensuplarının soracağı soruları yöneltmek mecburiyetindeyiz. Bu görevimizi ihmal etmeden geçmişten bugüne yaşadıklarımızı da hafızamızdan silmeden geleceğe doğru en güçlü şekilde nasıl yürürüz, bunun arayışında olacağız."

"Türkiye belediyeler bağlamında 1989-1994 yılı dönemine geri döndü"

* Türkiye'nin kaderi ile AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın kaderi bütünleşmiştir. Cumhur İttifakı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu ile 2023 yılı seçimlerini kazanıp cumhurbaşkanlığını aldık ve Mecliste çoğunluğu sağladık. Ancak geçen yıl yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde arzu ettiğimiz neticelere ulaşamadığımız gibi, olmaycak kayıplarla da karşı karşıya kaldık. Bir kısmı 2019 yılına kadar uzanan belediyelerde yaşanan kayıpların hem şehirlerimize hem ülkemize nasıl büyük maliyetler getirdiğini görüyorsunuz. Türkiye, belediyeler bağlamında 1989-1994 yılı dönemine geri döndü.

"CHP'li belediyelerindeki yolsuzluklarını dizi yapsanız…"

* Belediyelere milletimizin ödediği vergilerden aktarılan kaynakların eser ve hizmet yerine birilerinin çıkarları için kullanıldığı ortaya çıkıyor. İstanbul'un büyükşehiri ve kimi ilçe belediyeleri ile yolsuzluk, hırsızlık, irtikap konusunda yamyamlığın kitabını yazdığı anlaşılıyor. Üniversite sınavını kazanan yüz binlerce gencin hakkının yenildiği usülsüz diploma ile başlayıp bütün şehri adeta bir ahtapot gibi saran rüşvet ve haraç çarkı ile devam eden rezilliklerin boyutu son operasyonla gün yüzüne çıkmış oldu. İstanbul'un CHP'li belediyelerindeki yolsuzluklarını dizi yapsanız, Brezilya dizilerinden daha fazla malzeme ile karşılaşırsınız.

"Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında…"

* Üstelik bunlar henüz heybede duran büyük turplar ortaya dökülmeden, CHP'nin içinden gelen belge ve bilgiler ışığında elde edilen suçlar. Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında, bunların yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri kalmayacak. Ortada bunca yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet varken hakkı, hukuku, adaleti dilinden düşürmeyen CHP yönetimi, iddiaları aydınlatmak yerine ucuz siyasete yönelmeyi tercih etti. İnsanları sokağa döküp ülkede kaos çıkarmaya çalışarak skandalı örtbas etmeye çalıştı. Çalana değil, yakalayana kızıyorlar. Görevini yapanları değil yolsuzluğa bulaşanları savunuyorlar. Belediye başkanlarının kurduğu haraç ve rüşvet düzeninin bedelini sokaklara döktükleri seçmenlerine ödetmeye kalkıyorlar.

"Bilgi ve belgeleri getirenler CHP'lilerin bizzat kendileridir"

* Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına esas olan bilgi ve belgeleri getirenler CHP'lilerin bizzat kendileridir. Yolsuzluk ve rüşvet parasının taksimatında anlaşmazlık çıkınca birileri gidip yargıya olup biteni anlatmıştır. Yolsuzluğu yapan, rüşveti alan, paraşütle diploma sahibi olup yüz binlerce gencin hakkını yiyenler CHP'lidir. Bu paraların bir kısmını siyasi ajandaları için kullanan, bir kısmını da kurdukları suç örgütleri üzerinden şirketlerine aktaranlar da CHP'lidir. Soruşturma başlayınca hem emniyet hem savcılıkta itiraf sırasına giren CHP'lidir. Soruşturma derinleştikçe savcılığa yeni bilgi ve belge yağdıranlar CHP'lidir. Kurultayda şaibe var diyerek mahkemeye şikayette bulunanlar CHP'lidir. Yapılan hırsızlıkları ekran ekran anlatanlar CHP'lidir. Ama suçlu AK Parti'dir... Allah aşkına, biz böyle bir iç hesaplaşmanın neresinde olabiliriz?

"Macun bir defa tüpten çıkmıştır"

* CHP yönetimine şunu hatırlatıyorum: Seviyeyi ne kadar düşürürseniz düşürün boşuna. Macun bir defa tüpten çıkmıştır. Yolsuzluk çarkınız deşifre oldu. Pislikleri örtemezsiniz. Sağa sola çamur atmayı bırakın. Partiniz içindeki bilek güreşinde bizden destek alma hinliğini terk edin. Ağzı bozuk müptezellerle sokakları terörize etmekten artık vazgeçin. Bodoslama daldığınız çukura bizi ve milletimizi çekmeye çalışmayın. Kendinize zerre saygınız varsa biraz dürüst olun, şeffaf olun. Halen utanmadan arlanmadan yalan söylüyorlar. CHP yönetimi gerçekleri bile bile millete yalan söylüyor. Rol yapıyor, tiyatro oynuyorlar. Hırsızlıkları bile bile insanları kandırmaya çalışıyorlar. Ama nafile. Ne bu millet ne bu devlet ne de yargı böyle bir kepazeliğin üstünün kapatılmasına asla izin vermeyecektir.

"Sen nasıl olur da Hazine ve Maliye Bakanımı şikayet etmeye kalkarsın!"

* Ana muhalefet partisinin içine düştüğü bu içler acısı hal bizi hem üzüyor hem öfkelendiriyor. Hale bakın! Kalkıyor medya gruplarını tek tek isim vererek şikayet ediyor. Bizi dünyaya şikayet ediyor. Benim Hazine ve Maliye Bakanım Mehmet Şimşek'i aynı şekilde şikayet ediyor. Sen kimsin ya sen kimsin! Her şeyden önce gramın ne! Sen nasıl olur da Hazine ve Maliye Bakanımı şikayet etmeye kalkarsın!

"Bu yüzü maskeli teröristleri de tespit edip onların üzerine gideceğiz"

* Hepsinden öte bu marjinal grupları Şehzadebaşı'na toparlayıp orada Şehzadebaşı Camii'nin yanındaki kabristanı adeta yerle bir ediyorlar. Ey Özgür Özel! Herhalde senin de bir gün kabrini bu şekilde hazırlayacaklar. Senin de kabrini birileri gelip ya kazar ya yıkar. Bu nasıl iştir! Bunu hangi hakla nasıl yapıyorsunuz. Hepsi tarih, hepsi muhteşem eserler. Bu eserleri ne yazık ki bu ahlaksızlar, bu edep yoksunu namussuzlar orada gelip yıkıyorlar. Buna eyvallah etmek mümkün değil. Yenilir yutulur bir iş değildir. Yargımızla da bu işin üzerine gidiyoruz. Bu eylemlere katılanları da bu yüzü maskeli olan teröristleri de tespit edip onların üzerine gideceğiz.