Erdoğan: Bu ülkede cumhurbaşkanı başbakana anayasa kitapçığı fırlattı; böyle çirkinlik olur mu ya?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Elazığ'da toplu açılış töreninde konuştu.
Erdoğan başkanlık anayasası teklifine ilişkin "Bugün anayasa değişikliğine karşı çıkanların bir kısmı, bunu meselenin artısını eksisini bilmediği için yapıyor. Bir kısmı da kendi çıkarlarını bozacağı kendi foyalarını ortaya çıkaracağı için karşı çıkıyor. Kendi menfaatini ülkesinin menfaatlerinin önünde tutanlara diyecek bir şeyimiz yok. Ama cumhurbaşkanlığı sistemini bilmedikleri için meseleye soğuk yaklaşanlara işin aslını astarını anlatmak hepimizin borcudur" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in dönemin başbakanı Bülent Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlatması olayını hatırlatarak "Tek kişide bu güçleri topluyoruz, bu meseleler karşımıza çıkmayacak" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Sevgili Elazığlılar, değerli kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Ne diyor şair, "Gakgom babacandır gözü de pektir. Mazluma yumuşak zalime serttir" Sizlerle ben gurur duyuyorum. Bu yolda bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadınız. Kardeşlik kolay mı ya? Elazizliye göre kardeşlik, "Bizde yiyek, bizde kalak diyerek" tüm yüreğiyle kardeş olmaktır. Bunun için her yerde dost denirken, Elaziz'de gakgom denir. İzmir'de şehit olan Fethi Sekin'in şehri Elaziz'de nice gakgoşların şehadete yürüdüğünü çok iyi biliyorum.
Şehitlerin tepesini boş bırakmayan Fethi Sekin kardeşime buradan bir kez daha rabbimden rahmet diliyorum. Yeni yapılan şehir hastanesine şehidimizin ismini vererek adının şanına yakışılır şekilde yaşatılacağını umuyorum. Elazığ'daki birlik, beraberlik tüm Türkiye'ye örnek olacak şekilde güçlüdür, belirgindir.
1071'den itibaren nasıl Türkiye'yi vatan haline getirdiysek, önce 2023 hedeflerimize ulaşacağız. Ardından 2053 vizyonumuzu harekete geçirerek çok daha büyük başarılara imza atacağız. Önümüzde bir fırsat var, bu fırsat cumhurbaşkanlığı sistemine geçmemizi sağlayacak anayasa değişikliğidir. 16 Nisan'da sandık başına gidip oylayacağımız bu değişikliğe inşallah Elazığ'dan rekor düzeyde bir destek bekliyorum. Hazır mıyız? Gadanızı alsın inşallah.
Bugün anayasa değişikliğine karşı çıkanların bir kısmı, bunu meselenin artısını eksisini bilmediği için yapıyor. Bir kısmı da kendi çıkarlarını bozacağı kendi foyalarını ortaya çıkaracağı için karşı çıkıyor. Kendi menfaatini ülkesinin menfaatlerinin önünde tutanlara diyecek bir şeyimiz yok. Ama cumhurbaşkanlığı sistemini bilmedikleri için meseleye soğuk yaklaşanlara işin aslını astarını anlatmak hepimizin borcudur. Tüm milletime anayasa değişikliği ile getirilen sistemin ne olduğunu özetle ifade etmek istiyorum. Televizyonlarda zaten anlatılıyor, ben de daha açık net anlatacağım.
Kardeşlerim, bu hakikatleri duyanların duymayanlara anlatmasını rica ediyorum. Türkiye'de her şeyden önce rejim değişmiyor. Değişen sadece yönetim sistemidir. 1923'te ilan edilen cumhuriyetimizi ilelebet yaşatacağız. Yönetim sistemi tartışmalarımızın tarihi cumhuriyetimizden eskidir. Mesela Meclis, başbakan, bakanlar kurulu gibi pek çok kurumumuz cumhuriyet öncesinde de mevcuttur. Birileri doğru ile yanlışı birbirine katarak milletimizin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Çünkü onların kafaları da karışık, kafaları bulaşık. Şu an yapılan iş yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri yeniden düzenlemekten ibarettir. Bu organların hiçbiri ortadan kalkmıyor. Parlamento ortadan kalkmıyor. Birilerine sorsan kalkıyor, yok böyle bir şey. Parlamento yine yerinde. sadece görev tanımları yeniden yapılıyor. Esasen cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesini öngören 2007 anayasa değişikliği ile yeni sistemin ilk adımı atıldı. İkinci adım 2014 yılında, doğrudan halkın oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı olan bu kardeşiniz göreve sizin emrinizle başladı. Şimdi de benim milletim, halkım nihai adımı atıyor ve şimdi sistemin adını tam olarak koyuyoruz. Şimdi, ne diyor o güzel Elaziz türküsünde? Bahçeye indim ki taş bulamadım. Bir yüzük yaptırdım taş bulamadım. Kendime münasip eş bulamadım. Türkiye yıllardır aradığı münasip yönetim sistemine nihayet kavuşuyor. Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi.
Seçimlerde ne olacak? 5 yıl süre ile görev verilen cumhurbaşkanı, milletten başka kimseye hesap vermeden tabii ki anayasa çerçevesinde vazifesini yerine getirecektir. Bu ülkenin istikrar ve güven ortamının 5 yıl süre ile garanti altına alınmasını getiriyor. Ya biz neler yaşadık, eskiden olduğu gibi. Ortalama söylüyorum 1.5 yılda bu ülke 25 günde hükümet değişikliği gördü. Ortalama bir buçuk yılda, bir hükümetin kurulduğu, sürekli seçimlerin yapıldığı veya konuşulduğu dönem sona erecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile parlamento beş yılda bir yapılacak ve istikrar olacak. Güven olacak. İstikrar ve güvenin olduğu yerde kalkınma olacak. Milletvekili başına Türkiye'deki kadar nüfusun düştüğü çok az ülke var. Bu yüzden vekil sayısını 550'den 600'e çıkarıyoruz. Ya 550 yetmedi de mi 600 yapıyorsunuz diyorlar. Daha düne kadar çift kamaralı sistemde ne kadar senatör ve milletvekili vardı? 600. Şimdi de 600 oldu. Ama ne oluyor? Biz ABD'deki gibi çift kamaralı yapmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı ile başbakanın gücü aynı kişide birleştiği için kavga -dövüş çıkmayacak. Bu ülkede cumhurbaşkanının başbakana anayasa kitapçığını fırlattığını gördük mü? Yaşadık mı? Kardeşlerim ya, dünyada böyle çirkinlik olur mu ya? Bunu bile yaşattılar bize ya. Bunu da kaldırıyoruz.
Yorumlar
Popüler Haberler
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Marmaray'da bir kişi intihar etti
Yasadışı bahis soruşturmasında yeni dalga: 7 fenomene yakalama kararı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Selçuk Üniversitesi, mutluluğun formülünü aramayı bıraktı
Naci Görür'den Antalya için deprem uyarısı