AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin 8. yıldönümünde yaptığı açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Hainlerin başarısız, milli iradenin muzaffer olması için tüm kalpleri ile dua eden yurt dışındaki vatandaşlarımıza ve Türkiye sevdalısı kardeşlerimize ayrıca teşekkür ediyorum. Canlarını ortaya koyan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, emniyet birimlerimiz ve Milli İstihbarat Teşkilatımızın şerefli mensuplarına hasseten teşekkür ediyorum.
‘Emperyalizmin kuklalarına dur demiştir’
O gece adeta abideleşen kurumlarımızdan biri de parlamentomuzdu. TBMM halkı meclisi olduğunu bir kez daha göstermiştir. Milletvekillerimiz savaş uçaklarının sonik patlamaları, tepelerine yağan bombalarına aldırmadan korkusuzca görevlerini yerine getirmiştir. Gazi Meclis 15 Temmuz ihanetinde bu defa emperyalizmin kuklalarına dur demiştir. O gece ikinci kez gazilikle şereflenen Meclisimizin hangi siyasi partiden olursa olsun tüm değerli mensuplarına tekrar teşekkür ediyorum.
Her toplumda kahramanlar gibi korkaklar da bulunur. Her millette vatanını canından çok sevenler gibi, ruhlarını 1 dolara satacak kadar ucuzlaşanlar da olabilir. 15 Temmuz'da ülkemiz içinde ve dışında sayıları çok sınırlı da olsa darbe girişiminin başarıya ulaşmasını isteyenler de vardı. Tanklara selam duranları, darbecilere alkış tutanları, sala okuyan din görevlilerimize saldıranları, FETÖ'cü hainlere destek verenleri bugün bir kez daha utançla hatırlıyoruz.
‘Pis elleriniz vatanımıza uzatan FETÖ'cü alçaklar...’
Yurt dışındaki şarlatandan emir alarak pis ellerini vatanımıza uzatan FETÖ'cü alçaklar döktükleri kanla tarihimize kara leke olarak geçtiler. Modern dönem Haşhaşilerini ne biz affedeceğiz ne de 252 evladını kara toprağa veren milletimiz affedecektir. Ülkemize, milletimize ve hükümetimize kast eden bu ihanet şebekesi değil 8 yıl, 80 yıl sonra bile nefretle anılacaktır. Bugün altını çizerek tekrar sorguluyorum; zalime merhamet mazluma zulümdür.
‘Son darbeci yargıya hesap verene kadar bu süreci hassasiyetle yürüteceğiz’
Sadece şu an bulunduğumuz bölgede 29 insanımızı şehit edenlere, henüz 15-16 yaşındaki evlatlarımızı acımasızca bizden koparanlara, devletin namusuna emanet ettiği silahları millete doğrultup, masumları katledenlere, Gölbaşı'nda, Emniyette, Genelkurmayda nice aslan parçasının kanını dökenlere merhamet edersek Allah korusun şehitlerimizin ruhunu muazzep ederiz, kahraman gazilerimize mahcup oluruz. Acımız da öfkemiz de tazedir. FETÖ ve vesayetle mücadele azmimiz diridir, güçlüdür, ayaktadır. Allah'ın izniyle bu kararlılığımızdan hiçbir surette taviz vermeyeceğiz. Milli irade ve demokrasi düşmanlarıyla mücadelemizi sürdürürken hukuk ve adaleti gözetecek, mağduriyetlerin önüne geçecek, masumlarla mücrimleri ayırmaya azami kararlılık göstereceğiz. Son darbeci yargıya hesap verene kadar bu süreci hassasiyetle yürüteceğiz.
15 Temmuz gecesi sadece bir işgal girişimini püskürtmedik. Aynı zamanda istiklal ve istikbalimize de sahip çıktık. O gece sadece bizi ve aile efradımızı hedef almadık. Sadece AK Parti ve hükümetimiz hedef alınmadı. Devletimizin güvenlik birimleri TRT, TÜRKSAT, basın yayın kuruluşları hedef alınmadı. Topyekün Türkiye ve bekamız hedef alındı. Hedef şahsımızla ve ailemizle birlikte tüm milletimizdi. 85 milyondu. Taşeron olarak FETÖ'cüler eliyle milletin iradesine zincir vurmayı amaçlıyorlardı. FETÖ'yü sureti haktan göstererek 40 yıl boyunca beslediler, büyüttüler, himaye ettiler, yurt dışında önünü açtılar. Klasörler konusu delile rağmen darbeci ve elebaşlarını ısrarla desteklemeyi sürdürdüler.
Çatışma ve kıtlıktan kaçan mazlumlara bir lokma ekmeği çok görürken FETÖ'cü hainleri bunun için bağırlarına bastılar. Demokrasi versen Batı başkentlerinde ellerini kollarını sağlayarak serbestçe gezebiliyorlar. Bizler de Cumhur ittifakı ile birlikte önemli adımı attık, tedbirlerimizi oluşturduk. Darbecilere kol kanat vermeyi, hukuk ve adalet diyerek yutturmaya çalışıyorlar. Ellerinde masum kanı olan FETÖ'cülere gösterilen müsamahanın hukuk ve demokrasiyle ilgisi yoktur. 15 Temmuz gecesi kullandıkları bu piyonu Türkiye'ye karşı projelerinde yeniden önümüze sürmektir.
‘İstiklal harbimizde olduğu gibi...’
1960'dan beri ülkemizde yapılan darbelerin arkasında kimin eli varsa aynı üst akıl 15 Temmuz ihanetinde de tüm unsurlarıyla devredeydi. İşaret fişeği bizim 'one minute' çıkışımızdan hemen sonra atıldı. Şahsımız ve hükümetimizin Filistin davasına sağladığı güçlü destek siyonist lobi ve onların içimizdeki etki ajanlarını rahatsız etmişti. Önce 7 Şubat MİT krizi ardından Gezi olaylarıyla iktidarımızı alaşağı etmeye kalktılar. Akabinde 17-25 Aralık Emniyet, yargı darbe girişimiyle hükümetimize karşı hamle yaptılar. 15 Temmuz'da son kozlarını oynadılar. Bu sinsi planları yırtıp attık. Çanakkale, İstiklal Harbimizde olduğu gibi 15 Temmuz'da milletin istiklalini milletin azim ve kararlılığı kurtarmıştır."