Loading...
Deprem sadece bir doğa olayı değildir, ahlak yasası enkaz altında kalmıştır. O zaman soru şu; ben ne kadar ahlaklıyım?Belki yeni kararlar alacak cesaretini vardı aldınız ya da yoktu alamadınız ama, nöronlar arasındaki mevcut alışkanlığı olan sinapslarınız, yerini farklı bağlantı noktaları yaratmaya zorladı. Mevcut sinapslarınız kırıldı ve yer değiştirdi. Beyninizin içinde de deprem oldu. Doğa kendi bütünlüğünde hareket eder. Her bir parçası, bir diğeri ile esaslı ilişki içindedir. Humboldt, bir Aydınlanma düşünürü olarak bize şunu söyler; doğa, insanı da kapsayan bir bütünlüktür. İşte bu sebeple, insan doğaya bakıp onun nasıl işleyişini anlayıp, kendi doğasını çözümleyebilir. İnsan ve doğa arasındaki bu bütünlüğü anlamamak, insanı doğaya her istediğini yapabilecek bir efendi gibi davranması yanılgısına götürmüştür. Bu efendilik yanılgısı, doğanın, hâliyle insanın da sonuna doğru bir gidiştir. Doğanın merkezinde insan yoktur, doğanın merkezinde kendi işlerliği vardır. Dolayısıyla insan ve doğa çatışması gereksizdir. Doğayı anlamak için ise, fizik yasalarına başvurmamız gerekir. Newton, ışığın parçacıklardan oluştuğunu düşünmüştü, daha sonra dalga olduğu anlaşıldı. 1960’dan sonra kuantum mekaniği ile tanışıldığında parçacık ve dalga olmadığını biliyoruz. Newtoncu kartezyen düşünceden kurtularak, insanın evrendeki yerine ve “Ahlak Yasası”na bütüncül ve yeniden bakmamızın zamanı geldi. Bilimsellik, bildiklerimizin yanlış olduğunu bula bula gelişir ve evren, bütüncül bir açıdan düşünülürse, neyin olası neyin daha az olası olduğu kestirilebilir. Peki neden konu “ahlak” olduğunda, Newtoncu kartezyen görüşten kurtulamıyoruz, ahlak yasasını kuantum mekaniğini ilkeleri ile yeniden düşünmüyoruz? Şimdi tüm olanları sembol, üzerinden okuyalım. Deprem, başlangıç noktası yerin içinde, derinlerinde bulunan, yer kabuğu katmanlarının kırılıp yer değiştirmesidir. Toplumun zihnindeki katmanlar kırıldı ve yer değiştirdi. Tıpkı Altılı Masa’da olan gibi… Deprem sadece bir doğa olayı değildir, ahlak yasası enkaz altında kalmıştır. O zaman soru şu; ben ne kadar ahlaklıyım?