Enflasyonda söylemler çöküyor

Abone Ol
Bana ilginç gelen husus, enflasyonu alışılmışın dışında yöntemlerle düşürmeyi amaçlamış bir iktidar, perakendeci marketleri zapturapt altına almak yerine, sadece kendi kontrolü altındaki alkollü içeceklerdeki vergileri azaltsa, enflasyona düşüş yönünde önemli bir katkı oluşturabilir.

Loading...

Tam olarak hatırlayamıyorum… Sanırım yaz başında yaptığı bir konuşmaydı. Sayın Cumhurbaşkanı ekonomide yaşanan sorunların varlığını daha yeni yeni kabullenmeye başlıyor, enflasyonla ilgili kamuoyundan gelen eleştirilere yeni bahaneler üretmeye çalışıyordu. İşte o konuşmada yaz aylarının gelmesiyle birlikte meyve ve sebzenin bollaşacağını, bunun neticesinde de fiyatlarının düşeceğini söylemişti Sayın Cumhurbaşkanı. Bunun da yaz aylarında enflasyonu düşüreceğini iddia etmişti. Bugün 3 Ağustos 2022. TÜİK yeni bir enflasyon rakamı daha açıkladı. Onlara göre, Haziran-Temmuz arasında tüketici fiyatları (TÜFE) yüzde 2,37 oranında arttı. Bu oran, benim ve piyasadaki uzmanların tahminlerinin altında kaldı. Nedense ben Sayın Cumhurbaşkanı’nın yaz başında yaptığı o konuşmayı hatırladım birden. Bir zamandır, kamuoyunda enflasyonun ölçümü ile ilgili tartışmaları dikkate alarak, TÜİK’in açıkladığı oranın yanında piyasada dikkate alınan enflasyon beklentilerini birlikte takip ediyorum. Bunlardan ilki İTO İstanbul geçinme endeksine dayanan enflasyon verisi. İkincisi elbette TCMB’nin her ay yaptığı enflasyon beklenti anket sonuçları. Anadolu Ajansı’nın (AA) yaptığı anket sonuçları bir üçüncüsü. Nihayet sonuncusu da, kamuoyunda hararetli tartışmaların odağında yer alan ENAG tahmini. Hepsini Grafik 1’de görebilirsiniz. Grafik 1’den de görüldüğü gibi, bu ay açıklanan enflasyon rakamları benim gibi ekonomideki diğer aktörler için de sürpriz olmuş.  Resmi olarak açıklanan rakam beklenen düzeylerin oldukça altında çıkmış. Enerji, gıda, alkollü ve alkolsüz içecekleri hesaplamanın dışında tutan “çekirdek enflasyona” (C rumuzlu olan) bakıldığında aylık enflasyonun, beklentilerle daha uyumlu olduğu anlaşılıyor. Bir zamanlar TCMB Başkanı Sayın Kavcıoğlu’nun da dikkate aldığı çekirdek enflasyon Temmuz’da yüzde 3,45 gerçekleşmiş. Durum bu olunca, doğal olarak böyle bir sürprize neyin neden olmuş olduğunu merak ediyor insan. Aylık mal bazında artışlara bakıldığında, ulaştırmada bir düşüş yaşandığı ortaya çıkıyor. Ulaştırma fiyatları yüzde 0,84 mertebesinde azalmış. Elbette bu sektörü çok yakından takip eden birisi değilim. Bu yüzden yine TÜİK’in resmi olarak açıkladığı ve bu sektör bakımından önem arz eden girdilerin fiyatlarına bir bakayım dedim. Akaryakıt bu sektörün ana girdisi. Benzin fiyatlarındaki düşüş ulaştırma fiyatlarındakinden çok daha fazla olmuş. Benzin fiyatlarının yüzde 9,15, LPG’nin yüzde 10,11 ve nihayet motorin fiyatlarının ise yüzde 6,97 oranında azalmaya rastladım.  Bunlar gerçekten önemli düşüşler. Ama bu enflasyon bülteninde bana göre asıl önemli bilgi başka bir detayda gizli kalmış. Çekirdek enflasyon ile birlikte, özel kapsamları dikkate alınarak açıklanan enflasyon rakamlarına bakmalı öncelikle. Bunlardan ilginç olanı “mevsimsel ürünlerin, alkol, tütün ve altının” fiyatları dâhil edilmeden hesaplanan enflasyon rakamları Bültende A rumuzuyla geçen. Bu enflasyon yüzde 2,29 gerçekleşmiş Temmuz ayında. İlginçtir gerçekten... Başlangıçta Sayın Cumhurbaşkanı’nın konuşmasını referans alarak vurguladığım sebze ve meyveler bu mevsimsel ürünlerden.  Bunları dâhil etmesek, enflasyon oranını çok daha düşük hesaplayabiliyoruz. Eğer Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi, bu mallar ucuzlamış olsaydı, TÜFE’de yüzde 2,37 çıkan enflasyonun çok daha düşük çıkması gerekirdi. Bunun bir sonucu olarak da bu ürünleri dâhil etmeden hesaplananın enflasyon oranının da yüzde 2,29’dan çok daha yüksek çıkması beklenirdi. Anlaşılan iktisatçı olan Cumhurbaşkanımız mevsimsel gıda ürünlerin fiyatlarının takip edeceği yöne bakımından yaptığı öngörülerinde yanılmış.
Doğalgaz kullanımın en düşük seviyelerde seyrettiği yaz aylarında bile fiyatlarının yüzde 1,2 artması enflasyonun geleceğine yönelik ciddi bir endişe kaynağıdır. Sonbaharda gaz kullanımının enflasyonu arttırması beklenmelidir.
Öte yandan açıklanan yüzde 2,37’lik enflasyona en fazla katkıyı yapan mal gruplarına bakıldığında, yine “gıdanın” katkısının 0,83 ile öne çıktığı görülüyor. Bu Temmuz ayı için açıklanan enflasyon rakamının yüzde 35’ine karşılık gelmektedir ve son derecede yüksek bir orandır. Öte yandan Alkollü içeceklerin yaptığı katkı ise yüzde 0,30’dur.  Bu da toplamın yüzde 12’ine karşılık gelmektedir. Bu noktada bana ilginç gelen husus, enflasyonu alışılmışın dışında yöntemlerle düşürmeyi amaçlamış bir iktidar, perakendeci marketleri zapturapt altına almak yerine, sadece kendi kontrolü altındaki alkollü içeceklerdeki vergileri azaltsa, enflasyona düşüş yönünde önemli bir katkı oluşturabilir. Son zamanların tartışmalı konularından biri olan konutun temmuz enflasyonuna katkısı ise 0,29 gerçekleşmiş. O da aylık enflasyonun yüzde 12’si. Anlaşılan bu ayki rakamlar, Sayın Cumhurbaşkanının tüm iyi niyeti ile yaz başındaki beklentilerini boşa çıkarmış görünüyor. Genelde bir düşüş olmasına rağmen, hesapların içeriğine biraz detaylı bakıldığında, enflasyonun çok hassas bir dengede gittiği görülüyor. Özellikle doğalgaz kullanımın en düşük seviyelerde seyrettiği yaz aylarında bile, fiyatlarının yüzde 1,2 artması enflasyonun geleceğine yönelik ciddi bir endişe kaynağıdır. Ancak sonbaharla birlikte doğal gaz kullanımında görülecek artışlarla birlikte enflasyon üzerine yapacağı katkıların da artması beklenmelidir.