Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan, 19 gün sonra dere yatağında, çuval içinde, üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayeti davası 7 Kasım’da görülecek.
Narin Güran cinayetiyle ilgili soruşturmada, kardeşini iştirak halinde kasten öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan ağabey Enes Güran’ın tutuklu bulunduğu T Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ailesiyle sık sık görüntülü telefon görüşmesi yaptığı görüntüleri ortaya çıktı.
Sözcü TV’de yer alan görüntülerde Enes, daha çok ağabeyi Baran ile görüşürken, babası; halası ve amcalarıyla da görüştüğü ve görüntülerde sık sık gülüp eğlenmeleri ise dikkat çekti.
'Ya ilk ya da ikinci duruşmada dışarıdasın'
Tek kişilik görüş kabininde babasıyla görüşen Enes, “Avukat bana diyor ki, senin burada ne işin var?” babası Arif Güran ise alaylı bir şekilde, “Bir olta alın, balık tutun kendinize” diyerek kahkaha atıyor. Enes, “Balık yok baba, havalandırma var” diyerek gülüşmelere eşlik ediyor.
Bu sırada ağabeyi Baran da görüntüye giriyor ve “Üzülme. Çıkacaksınız hepiniz, keyfinize bakın. Bol bol namazını kıl, dua et. Ya ilk, ya da ikinci duruşmada dışarıdasın. Biraz sabırlı olacaksınız” diyor.
Ardından babaannesi görüntüye gidiyor ve o da Kürtçe, “Yavrum suçsuz, günahsız yere yatıyorsunuz. İnşallah ilk duruşmada hepiniz çıkacaksınız” sözleri dikkat çekti.
'Nevzat'ın ailesini komple öldürelim mi?'
Bir başka görüntüde ise Enes’in ağabeyi Baran ile konuşurken ağlayıp suçsuz yere hapis yattığını savunarak “4 duvar arasındayım. Dayanamıyorum burada. Sizi çok özledim. Bana iftira atmış herkes. Boşu boşuna buradayım, Allah’ın izniyle başımız dik; alnımız açık” diyor.
Ağabeyi Baran ise, şunları söylüyor:
* Ağlama Enes. Bak herkes 4 duvar arasında ama kim senin gibi yapıyor. Diğerlerini de arıyoruz hepsi gülüyor, sen ağlıyorsun. Sizin için 13 tane avukat tuttuk. Seni çıkaracağım, benim sana güvenim sonsuzdur. Sen o gün evdeydin diye şüphelisin. Tutuklu değilsin. Ne yapalım gidip Nevzat’ın ailesini komple öldürelim mi? Onu mu istiyorsun. Sabırlı ol, suçunuz yok çıkacaksınız. Biz eminiz suçunuz yok, namazını kıl, duanı et, elimden bir şey gelmiyor.
'Sizin tutuklanmanız sosyal medya baskısıydı'
* Gelse o cezaevini yıkarım, sizi oradan çıkarırım. Bak annemiz bile haftada 1 kez arıyor. Sen sürekli arıyorsun bize ağlıyorsun. Az kaldı. Bildiğin ne varsa açık açık söyle, ama ağlama. Bak bu ağlayan Enes değildir ona göre. Şimdi konuşayım avukatla gelsin senin yanına. Sizin tutuklanmanız sosyal medya baskısıydı. Zaten 6 aydan fazla sizi tutamazlar, 1 ay gitti zaten. Kaldı 5 ay.
'Nevzat'ın yanında iki kişi daha var diyorlar, yüzleri belli mi?'
Enes’in tekrar ağlayarak “Vallahi boşuna geliyorlar, evdeki halıları gelip almışlar öyle mi? Bu kameralar için bir şey diyorlar mı, Nevzat’ın yanında iki kişi daha var diyorlar, yüzleri belli mi?" diye soruyor.
Bu kez babası Arif görüntüye girip, “Alsınlar oğlum. Sabret dik dur, kendini diri tut. Sabrın sonu selamettir, bu kötü günler geçecek. Allah büyüktür oğlum. Ne zorluk çekerseniz çekin gözünüzün önüne Narin’i getirin. Devlet ne yapıyorsa bizim için yapıyor. Görüntüler TÜBİTAK’a gitmiş bakalım” diye teselli etmeye çalışıyor.
Bu sırada görüntüye giren halasının ise gülerek Enes’e, “Sen erkeksin, üzülme. Çıktığın zaman bari anlatacak bir maceran olacak. Halan kurban olsun sana” dedikten sonra Enes’le birlikte gülüyorlar.
'Sen kendini niye dövdün?'
Bir başka görüntüde ağabeyi Baran’ın Enes’e, “Sen kendini niye dövdün. Gözünü niye morarttın?” diye soruyor.
Enes ise, “Nasıl dövmeyeyim; kardeşim kaybolmuş. Mısır tarlasındaydım. Gözüm kırmızıydı, ben de vurunca morardı” diyor.
Enes Güran, ağabeyinin “Peki sırtını kim çizdi senin?” sorusuna da, “Kimse çizmedi, Telli yerlerden, evlerden geçtim öyle çizildi” şeklinde cevap veriyor. Bunun üzerine ağabeyi de, “Tamam kimse senden şüphelenmiyor. Biz diyoruz gerçek açığa çıksın. Sen de istemiyor musun katiller bulunsun” diyor.
'Kaybolduğu gün Narin'i öpmüştüm, bir şey çıkar mı?
Enes bu kez de ağabeyine, “Narin’in kaybolduğu gün onu öpmüştüm, bundan bir şey çıkar mı?” deyince ağabeyi Baran’da “Yok ne olacak. Ben de öptüm” şeklinde cevap veriyor. Enes bu kez, “Beni bırakacaklar mı?” diye soruyor.
Bir başka görüntüde ise Enes babasına, “Sen bana güvendiğin için avukat tutmadın değil mi? Çünkü gözaltındayken enişteme avukat geldi, bana kimse gelmeyince bende babam bana güveniyor diye avukat tutmamış dedim. İnsan burada deli oluyor baba” diyor.
Baba Arif de, “Niye deli oluyorsun senin gibi 12 kişi var orada. Her şey açığa çıkacak merak etme. Moraliniz iyi olsun ki, bende iyi olayım” diye cevap veriyor.
'Net konuşun'
Ağabeyi Baran’ın Enes’le yaptığı bir başka görüşmede ise, “Çelişkili ifadeler vermeyin, net konuşun. Biz sizden emin olduğumuz için size avukat tutmadık” diyor.
Enes bu kez “Narin benim diş fırçamı kullanmıştı. Bir şey olur mu?” diye soruyor. Ağabeyi de, “Yok ondan bir şey çıkmaz. Sen kendinden mi şüpheleniyorsun, korkma. Bak senin abin dışarıda, merak etme ben ilgileniyorum sizinle” diye teselli etmeye çalıştığı görülüyor.
'Penseyle dişimi kırdılar, psikolojim bozuldu'
Bu sırada Enes, “Penseyle dişimi kırdılar, psikolojim bozuldu Abi ben geceleri yatamıyorum. Burada yatılmıyor. Az kaldı diyorsunuz, avukatlar da geliyor bir şey demiyor. Hele bir çıkayım dışarı o Nevzo’ya (Nevzat Bahtiyar’ı kast ederek) biliyorum ne yapacağımı. O JASAT mıdır nedir insanı deli ediyor. Bana sorulan sorular diğerlerine sorulmadı, gece uyuyamıyorum. Avukatlar da bir şey bilmiyor, gelip konuşup gidiyorlar. Bana gösterdikleri fotoğraflar aklıma geliyor. Gözümü kapatıyorum, gözümün önüne geliyor. Sakin olamıyorum, kafayı yiyeceğim burada” diyerek ağlıyor.
'Kendini ısırmasaydın tutuklanmazdın'
Ağabeyi Baran ise “Sen niye oradasın biliyor musun? Kendi aptallığın yüzünden. Kendini ısırmasaydın, kendini dövmeseydin bugün tutuklanmazdın. Senin tutuklanma nedenin kolundaki diş izi. Niye dövdün kendini?” diyor.
Enes de, “Ne yapsaydım, kendimi mi öldürseydim ağabey?” diyor. Ağabeyi de bu kez “Senin orada bulunma nedenin budur” diyerek kardeşini sakinleştirmeye çalışıyor.