TÜİK, dün yılın ikinci çeyreğinde büyüme verilerini 2.5 olarak açıkladı. TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon verilerine göre ise aylık enflasyon ağustosta 2.47, yıllık enflasyon ise 51.97 olarak gerçekleşti. İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ve İktisatçı Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak, ağustos ayı enflasyon verileri ile ikinci çeyrekteki büyüme oranını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi.

Orta Vadeli Program ile gerçekçi politikaların belirlenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, şunları söyledi:

"Açıklanan büyüme verileri çok belirgin bir şekilde ekonominin gerilediğine işaret ediyor. Ekonominin lokomotifi sanayide daralma söz konusu. Önümüzdeki çeyreklerde daha belirgin bir daralma olmasını çok yüksek görüyorum. Türkiye'deki gelir ve servet dağılımı önümüzdeki süreçte çok daha belirgin hale gelecektir. Açıklanan enflasyon rakamları da yüksek enflasyon trendinin devam ettiğini gösterdi. Temmuz ve ağustos ayı enflasyon oranlarına baktığımızda hedeflenen beklentilerin yakalanamadığını gösteriyor. Planlan enflasyonun çok üzerinde bir enflasyon görüyoruz. Öngörülen enflasyona paralel bir şekilde ücretlere zam yapılması planlanırken, kendi belirledikleri fiyatları çok ötesinde arttırıyorlar. Elektriğe ve doğal gaza yüzde 38 oranında yapılan zamlar önümüzdeki dönemde hem enflasyonun düşme olasılığını azaltıyor hem de insanların bütçelerini eritmeye devam ediyor. Aynı şekilde eğitimdeki artış da çok ciddi bir sosyal soruna işaret ediyor. Türkiye'de insanlar özel eğitime artık daha fazla para harcıyorlar. Bütçelerinin büyük bir kısmını buna ayırıyorlar. Türkiye, hem durgunluğun hem de enflasyonun birlikte yaşandığı stagflasyon sürecine giriyor. Açıklanacak Orta Vadeli Program ile gerçekçi işler mi yapılacak yoksa yine hayaller mi satılacak göreceğiz."

'Enfasyonun kaynağı artık üst gelir grubudur'

TÜİK'in açıkladığı verilerin doğruluğuyla ilgili şüphelerin devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak, enflasyonun kaynağının üst gelir grubu olduğunu belirterek şunları söyledi:

*TÜİK'in enflasyon verileriyle ilgili şüphe halen devam ediyor. En fazla hangi ana harcama gruplarında artış olduğuna baktığımızda, eğitim ve konut var. Hem eğitimde hem konutta devletin ciddi biçimde etkili olduğunu biliyoruz. Bu iki grup halen yükseliyorsa demek ki enflasyonla mücadelede pek bir eylem yok demektir. Hükümetin enflasyonla mücadelesindeki bu düşüşün -TÜİK'in verilerini doğru kabul edersek- temel nedeni gelir dağılımında alt kesimde olanların tüketimi kısmasından kaynaklı. Üst gelir grubunun özellikle kullandığı eğitim harcamasında fiyatlar artmaya devam ediyor. Üst gelir grubunun tüketiminde herhangi bir değişiklik yok. Bölgelere göre harcama istatistikleri yayınlandığında göreceğiz. Özellikle İstanbul, İzmir ve Antalya'nın gıda harcama payı düşük olurken, Doğu Anadolu'da bunun yüksek olduğunu göreceğiz.

*Enfasyonun kaynağı artık üst gelir grubu. Alt gelir grubu elinden geldiği kadar harcamalarını kıstı. Alt gelir grubunun kullandığı mal ve hizmetlerin fiyatları aşağı doğru iniyor ama üst gelir grubunun otel ve lokantaların fiyatları artıyor. Çünkü alt gelir grubunun lokantaya, otele, tatile gitme şansı yok. Üst gelir grubudur enflasyonu iteleyen. Mehmet Şimşek, Türkiye'de asgari ücretin düşük olmadığını söyledi. Bu ücretlerle bile enflasyon oranını yüzde 50'nin altına düşüremiyorlarsa demek ki enflasyonun nedenini başka yerde aramak gerekiyor. Türkiye'de enflasyonun nedeni ne sıradan yurttaş ne de işçilerdir, enflasyonun nedeni üst gelir grubudur, devlettir, kâr geliri yüksek olanlardır.

Borsa güne nasıl başladı? Borsa güne nasıl başladı?

Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğindeki büyüme oranına ilişkin de, "Büyümeden kâr alanlar kim ona bakmak lazım. Sanayide ve tarımda gerileme var. İnşaat sektöründe artış var. Bu payı kayırılmış firmalar aldı. Eğer büyüdüysek, bunu hissediyor olmamız lazım. Ben bunu göremiyorum" ifadelerinde bulundu. 

Kaynak: anka