Ekonomide gerçekleşmesi imkânsız hedefler

Abone Ol
YEM’in altı ayda varacağı vaat edilen hedeflerine ve bir yılda ortaya çıkan verilerin anlattıklarına bakınız. Faiz indirilince dış ticaret fazlası mı verilmiş? Büyüme, yatırımlara mı dayanır hale gelmiş? Enflasyon mu düşmüş? Türkiye ekonomisi son derece çarpıcı verilerle karşı karşıya. Veriler, hemen hemen 2021’in bu günlerinde devreye giren Yeni Ekonomi Modeli’nin (YEM) hedeflediklerinin tersi yönünde gelişmeler ortaya koyuyor. Verilerin çarpıcı olmasının nedeni de bu. YEM, aşağıdaki sonuçların altı ayda elde edileceğini iddia ediyordu:
  • Faiz indirilecek ve faiz inince yatırımlar artacak.
  • Yatırımların ivmelediği bir büyüme gerçekleşecek.
  • Yatırımlarla ihracat artacak ve kuru düşürecek.
  • Artan yatırımlar ile ihracat artacak ve dış ticarette fazla verilecek.
  • Kur düştüğü için enflasyon kontrol altına alınmış olacak.
Dış ticaret ve büyüme açısından YEM’in vaat ettiklerini ve gelinen sonucu değerlendirelim. Taze veriler, içinde bulunduğumuz haftada ilan edildi. Türkiye ekonomisi 2022’nin 1. çeyreğinde %7.5 ve 2. çeyreğinde %7.7 büyüdükten sonra 3. çeyreğinde %3.9 büyüdü. Bu veriler, 2021’in aynı dönemlerine göre büyümeyi gösteriyor. Yani, yıllık. Fakat, 2. çeyrekten 3. çeyreğe geçilirken büyüme durdu. Önemsenmeyecek düzeyde, %0.1 oranında küçülme var. Neden? Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu 20 Ağustos 2022 itibarıyla ilan edilen makro ihtiyati tedbirlerle kredi büyümesi frenlendi. 25 Kasım 2022 tarihli Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre yıllıklandırılmış kredi büyüme oranı %60.71. Ekim sonu enflasyonu %85.51 olduğuna ve Kasım enflasyonunun da kredilerdeki büyüme oranına gerilemeyeceğine göre, “reel” kredi büyümesi negatif bölgede. Temmuz-Eylül arasını kapsayan 3. çeyreğin neredeyse yarısı kredi büyümesinin durduğu bir sürece işaret ediyor. Oysa, 2022’nin başlarında enflasyonun çok üzerinde, yani “reel” olarak pozitif bir kredi büyümesi vardı. Bu büyüme, 23 Nisan 2022’de ilan edilen zorunlu karşılıklar duyurusu ile yavaşlatılmaya çalışılmıştı. Eylül 2021’de indirilen politika faizi, 2022’nin başlarında ortaya çıkan yüksek hızlı kredi büyümesinin ve Ağustos 2021’de %19.25’ten başlayıp Ekim 2022’de %85.51’e ulaşan enflasyonun nedeni idi. Düşen faizle tüketim kredilerin verdiği güçle artmaktaydı ki Türkiye’nin büyümesinin temel dayanağı da özel tüketim harcamaları oldu. Düşen faiz, 2022’nin 1. çeyreğinde %7.5 ve 2. çeyreğinde %7.7 büyüme hızlarıyla beraber patlayan bir enflasyonu beraberinde getiriyordu. Yani, kredi genişlemesi kaynaklı bir büyüme ve gelir dağılımını bozan bir enflasyonist ortam yaratıldı. Böylece, YEM’in ilk altı ayının sonu için vaat edilen enflasyon düşüşü gerçekleşmedi. Enflasyonun çok tehlikeli bir noktaya gidiyor olması nedeniyle kredi genişlemesinin reel olarak durdurulması amacıyla 23 Nisan 2022’deki kuralları sertleştiren 20 Ağustos 2022 tarihli kurallar hayata geçirildi. Büyüme gerçekleşti ama YEM’in anlattığı şekilde değil. Bu arada, dış ticarete ve yatırımlara ne oldu? YEM’in anlattığı gelişmeleri kaydettiler mi? Ekim 2022’ye ait dış ticaret istatistiklerine göre, Ocak-Ekim 2022 döneminde dış ticaret  açığı Ocak-Ekim 2021’e göre %168.3 oranında arttı. Çünkü, aynı dönemler karşılaştırmasında ihracat %15.4 artarken ithalat %39.4 oranında arttı. Ekim 2021’den Ekim 2022’ye dış ticaret açığı artış oranı %421.7. İktidar, artan ve yıl başından Ekim sonuna kadar $209.4 milyara ulaşan ihracatı anlatıyor ama $300.4 milyara ulaşan ithalatı anlatmıyor. Verilerdeki tarihi düzeyde anormallik gösteren olumsuz zıplamalar YEM’in eseri. 3. çeyreğe ait büyüme verileri ise büyümenin ağırlıklı olarak tüketim kaynaklı olduğunu anlatıyor. Sabit sermaye oluşumu, yani yatırımlar azalmış. Yatırımların inşaat sektöründeki yatırım düşüşünden kaynaklandığını belirtmek gerekiyor. Konut sektörünün yeniden canlandırılmaya çalışılmasının altındaki neden bu. Makina ve teçhizat yatırımlarında artış var. Ancak, bunu da büyük ölçüde ivmelendiren faktör özel tüketim. Önümüzdeki dönemde, özel tüketimde başlaması beklenen düşüş ile makina ve teçhizat yatırımlarında terse dönüş görebiliriz ya da devreye büyük olasılıkla kamunun tüketim harcamaları sokulacak. Bu durumda, makina ve teçhizat yatırımlarının nereye evrildiğini izleyeceğiz. İhracatın ise büyümeye katkısı düşüşte. Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu Veriler, Türkiye’nin 4. çeyreğe ait büyüme performansının 3. çeyrekten daha düşük olacağını haber veriyor. YEM’in altı ayda varacağı vaat edilen hedeflerine ve bir yılda ortaya çıkan verilerin anlattıklarına bakınız. Faiz indirilince dış ticaret fazlası mı verilmiş? Büyüme, yatırımlara mı dayanır hale gelmiş? Enflasyon mu düşmüş? Bozulan gelir dağılımı ve hızla düşen alım gücü de madalyonun çok önemli bir diğer yüzü.