Loading...
Hiçbir suçun cezası insanları döverek öldürmek değildir ve olmamalıdır da. İnsan olan bunu yapmaz! Depremzede olan mülteciler vardı ama yardım tweetlerinde onların adını göremedik.Tıpkı son zamanlarda linç kelimesinden tiksindiğimiz gibi… Depremi fırsat bilen Ümit Özdağ da bu kelimeden tiksinmemin en büyük mimarıdır. İnsanları galeyana getirip depremzedeleri dövdürüp özür bile dilemeyecek kadar korkunç bir insan. Ben faşistler için başka kelimeleri daha doğru bulsam da sonsuza kadar barış dilini savunmak zorundayım. Özdağ ve onun gibi kendi ırkını üstün görüp geri kalan herkese işkenceler etmeyi hak gören bir zihniyetle savaşmanın tek yolu barış dilini savunmaktır. Bu depremde gördük ki enkaz altında kalan insanlarımızdan çok insanlığımız oldu. Kaybettiğimiz insanlığımızın ilk hedefi de tabii ki sığınmacılardı… Nasıl yazacağımı bilmiyorum ama gerçekten çok üzgünüm ve kalbim acıyor. Maalesef üç kişi yağmacı oldukları iddiasıyla dövülerek öldürüldü. Sadece bir iddia ve dövülerek öldürülmek nasıl bir insanlık ben anlayamıyorum. Ülke çapında korkunç bir afet yaşanırken, bazı insanlar oraya yağma için gidiyor bunu hepimiz biliyoruz. Marmara depreminde de yağma oldu ve o zaman ülkede sığınmacılar yoktu bilmem anlatabildim mi? Hiçbir suçun cezası insanları döverek öldürmek değildir ve olmamalıdır da. İnsan olan bunu yapmaz! Depremzede olan mülteciler vardı ama yardım tweetlerinde onların adını göremedik. Depremzedeleri kurtaran mülteciler de vardı ama onların ismini de göremedik. Ben kendi adıma konuşmak istiyorum ve her fırsatta dile getiriyorum ki bütün halklar kardeştir, düşman olan hükümetlerdir! Lütfen bu acı durumu daha acı hâle getirmek isteyenlere ortak olmayalım. Şiddet asla çözüm değildir. En birlik olmamız gereken dönemde yapmamız gereken şey inadına barış inadına iyilik demek!