Loading...
Akşener, elbette; “devlete” hizmet ettiğini sanırken, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a altın tepside bir fırsat sunmuş oldu. Her şeyden önce, depremi konuşmaz olduk. Erdoğan’a “Biz, mal değil can derdindeyiz” diyerek deprem mağduriyetinin asıl takipçisi kendisiymişçesine bir algısı yaratma fırsatı doğuruldu.5’Lİ ÇETE’YE KORUMA VE YİNE KÜRT MESELESİ, ALEVİLERLE BARIŞMAMA Açıkçası, Akşener’i merkez sağın lideri olmaya oynamaktan, siyasetin intihar bombacısına dönüştüren psikolojik süreci hiç merak etmiyorum. Kendi problemi…İlginç olan, onu motive edenlerin; “azmettiricilerin” hedefleri. Biri ekonomik diğeri sosyolojik temel politik amaç ön plana çıkıyor: - Kemal Kılıçdaroğlu’nun, olası cumhurbaşkanlığında Beşli Çete’den hesap sorması ve “mağdurlarla helâlleşme, faillerle hesaplaşmasının” engellenmesi. Zaten, gazeteci Serpil Yılmaz, Halk TV’de “5’li Çete ve İYİ Parti görüşmesi”nden bahsetmişti; Diken’de de kimlerin nerede nasıl görüştüğünün detayları yazıldı. - HDP ile “normalleşme” ve bunun ötesinde, Kürtler ve tabii Alevilerle sorunların çözülmesi gibi Türkiye’nin kemikleşmiş meselelerinin çözüm yoluna girmesinin önüne geçme. Kılıçdaroğlu’nun, gerçekten “arınıp”, sistemi temizleyip; kentsel dönüşüm misali siyasi dönüşüme samimi biçimde yönelme niyeti, Akşener’in azmettiricilerine “yaşamsal tehdit” oluşturmuş belli ki. Ve “kızlarını”, sabotaj için doldurdukça doldurmuşlar. Akşener de önce “devletin kızı” olduğu illüzyonuyla ve belki de başka vaatler, destekler, “yan cebe” konanların büyüsüyle, canı gönülden kanmış. Hâlbuki, devlet kim? İçi boşaltılmış kurumlar mı? Makamına, koltuğuna ve servetine tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşların canı pahasına sarılan bir avuç siyasetçi, bürokrat, güvenlik görevlisi, istihbarat elemanı ve en zenginler grubu mu? Akşener, elbette; “devlete” hizmet ettiğini sanırken, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a altın tepside bir fırsat sunmuş oldu. Her şeyden önce, depremi konuşmaz olduk. Erdoğan’a “Biz, mal değil can derdindeyiz” diyerek deprem mağduriyetinin asıl takipçisi kendisiymişçesine bir algısı yaratma fırsatı doğuruldu. Yıllardır AK Parti’nin zaten işlediği, “Koalisyonlar kötüdür” propagandasının da önü gani gani açıldı. Akşener’in kendi kendini imhası, evet; Millet İttifakı’na zarar verebilecek bir patlama. Ancak, matematikçi ve satranç oyuncusu Emmanuel Lasker’in dediği gibi “Satranç tahtasında, yalan ve iki yüzlülük çok fazla yaşamaz”. Masanın riyasının intihar saldırısı da “hayatta kalarak” atlatıldıktan sonra, satranca devam-asıl şimdi, siyaset zamanı.