Loading...
Kemal Kılıçdaroğlu’nun 21 Şubat 2023 Salı günü partisinin Meclis grup toplantısı konuşmasındaki “Her şeyi ama her şeyi temelden değiştirmek zorundayız. Değişime; bu vahşi neo-liberal tek adam rejiminden başlayacağız. Ama değişim burada durmayacak, değişim halkı ilgilendiren her alana sirayet edecek” sözleri dikkat çekici ve önemliydi.İktidar; toplumun, seçmenin sorunun kapsamının, derinliğinin ve yaklaşmakta olan tehlikenin boyutunun farkında olduğunu fark edebilmiş değil. Bu nedenle, toplumun beklentileri de radikal olduğundan iktidarın sonuç alması çok zor. Seçmenin iktidara güveni 6 Şubat depremi sonrasında tarumar oldu. Muhalefetin çözüm için yeni ve umut verici önerilerine kulak açmış durumda. Seçim sonuçlarını, muhalefetin çözüm umudunu ne derece geliştirebileceği belirleyecek. Gözler muhalefette. Bu anlamda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 21 Şubat 2023 Salı günü partisinin Meclis grup toplantısı konuşmasındaki “Her şeyi ama her şeyi temelden değiştirmek zorundayız. Değişime; bu vahşi neo-liberal tek adam rejiminden başlayacağız. Ama değişim burada durmayacak, değişim halkı ilgilendiren her alana sirayet edecek” sözleri dikkat çekici ve önemliydi. Bu konuşmayı önemli kılan, muhalefetin en büyük partisinin liderinin söylemesinin yanı sıra, sorunun kapsamının derinliğini ifade etmesidir. İktidarı eleştirirken partisini de kapsayan bir biçimde özeleştiri yapması ve cumhuriyetçi statükonun politik merkezi olan partisinde de değişimin zorunlu olduğunu vurgulamasıydı. Kemal Kılıçdaroğlu sözünü ettiğim konuşmasında deprem, yapı ve imar politikalarından hareketle daha geniş bir alanda değişim ihtiyacı vurgusu yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşması ekseninde partisinin değişmesinin yanı sıra bir başka önemli konu da ülkeyi birlikte yönetmeye aday olduğu Millet İttifakı ortaklarının bu yaklaşımı ne derece benimseyecekleri olacaktır. Millet İttifakı’nın 30 Ocak 2023 tarihinde açıkladığı 9 ana başlık, 75 alt başlık ve 2300’den fazla somut hedef, politika ve projeleri içeren Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde; deprem, yapı/imar, yerleşim yeri, şehirleşme gibi konu ve sorun başlıklarında, milli sorun ve politika olarak tanımladığım depreme hazırlık konusu yeterince yer almamakta. Millet İttifakının Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde yer alan ‘Kentleşme, Afet Yönetimi’ başlıklı bölümler 6 Şubat sonrası ortaya çıkan veya belirginleşen ihtiyaçlar, sorunlar dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir. Hiç kuşkusuz bu gereklilik bütün muhalif partiler ve ittifakları için de geçerlidir. Ne yazık ki, bugüne kadar yayınladıkları metinlerinde siyasi yapılar, depreme/milli soruna, öncelikli acil bir sorun olarak yer vermediler. Yeni dönemin sorun ve ihtiyaçlarına yanıt vermeden yeni Türkiye’nin kapısı aralanamaz. Muhalefet, hızla daha demokratik, daha yetkin, daha donanımlı ve katılımcı bir yerel yönetim modelini geliştirmeli. Yetmez, sivil toplum örgütlerinin karar alma ve denetleme süreçlerine dâhil olmaları sağlanmalı. Mimarlar, mühendisler avukatlara benzer kamusal sorumluk ve görev üstlenmelerini sağlanmalı. Bunların meslek örgütlerinin kendi alanlarına dair karar alma, politika belirleme, denetleme süreçlerine müdahil olabilecekleri bir yapılanmaya gidilmeli, mekanizmalar oluşturulmalı. Deprem politikaları oluşturmak ve denetleme görevi için, bilim insanlarından özerk bir Deprem Kurulu oluşturulmalı.