Delta varyantı küresel toparlanmayı değil enflasyonla tehdit ediyor

Abone Ol
ÇİN’İN ÖZEL DURUM Dünyada da durum farklı değil. Daha önceki salgın zirvelerinde sert kapanmalar yaparak hastalığı kontrol altına aldığı izlenen ülkeler şimdi birer birer Delta Varyantı’na karşı gevşettikleri önlemleri yeniden uygulamaya koymak zorunda kalıyorlar. Örneğin Avustralya’da enfeksiyonlar daha dün yeni bir günlük rekor kırarken, Yeni Zelanda Auckland'da yeniden kilitleme önlemlerini devreye soktu. Japonya, Güney Kore, Endonezya, Singapur dâhil Doğu Asya ülkelerinin çoğunda artan vaka sayıları izleniyor. Şimdilik tüketici güveninde zayıflama yaratan bu gidişat iş Çin’e gelince farklılaşıyor. Çin’de vaka sayısı az da olsa önemli birkaç limanda uygulanan karantina önlemleri dünya ticaretinin kalbi olması nedeniyle daha hafiflememiş küresel tedarik zinciri sorunlarını yoğunlaştırmakta. O zaman aşılamanın ardından büyüme patlaması izlenen dünya ekonomilerinde nasıl bir kış bizi bekliyor? Sorunun cevabı öyle tek bir cümlelik değil. DÜNYAYI NASIL BİR KIŞ BEKLİYOR? Her şeyden önce dünyanın en büyük merkez bankası Fed bu sene bitmeden tahvil alım programını azaltmaya başlayacağını resmen geçen hafta ilan etti.  Her ay piyasalara verilen 120 milyar dolar büyük olasılıkla 2022 ortalarına kadar tamamen sonlanmış olacak. Faiz artırmak konusunda acele etmeyeceğini ve istihdam piyasasında COVID nedeniyle halen atıl duran 6 milyon kişinin iş bulma temposunu izleyeceğini açıklayan Fed Başkanı’nın, olası bir yeniden yavaşlama durumunda para politikasında rotayı ne yöne çevireceği dünya ekonomisinin gidişatı adına belirleyici olacak.  Keza, ABD’den Almanya’ya, Güney Kore’den Çin’e kadar her yerde enflasyon uzun yılların zirvelerinde. ENFLASYON SORUN OLACAK 2021 başından bu yana dünya ekonomisinin lokomotifi ülkelerde aşılama olduğu için küresel talebin önemli kısmı bu kış gücünü korumaya devam edecek. Fakat delta varyantı nedeniyle hastalık sayısında daha hızlanan artış da tedarike bağlı arz sorunlarını artırarak enflasyonu beslemeye devam edecek. Burada ortaya önemli bir risk çıkıyor. Paradoksal bir biçimde ABD ekonomisi yavaşlama işaretleri gösterse bile, beklediğinden uzun süre mevcut zirvelerde dolaşacak enflasyonun beklentileri bozmaması için Fed’in düşündüğünden daha erken faiz artırmak zorunda kalabilecek olması. Almanya’da dün açıklanan TÜFE enflasyonu % 3,9 ile yeni zirvede ve sene sonu büyük olasılıkla % 4,0-4,3 aralığına yükselecek. Almanya’nın ekonomik güven endeksi Ifo son altı aydır ilk defa geriledi. Ancak Fed’in aksine Avrupa Merkez Bankası (ECB), uzun ve enflasyonsuz yavaş büyüme yıllarının ardından gelen bu veriye karşı çok daha tepkisiz. Üstelik haftaya ECB toplantısından da izleneceği üzere tepkisiz kalmaya da devam ederek mevcut enflasyonun geçici olduğu söylemine tutunacak. ECM Başkanı Lagarde’a göre Delta Varyantı kaynaklı bilinmezlikler giderek önem kazanıyor. Fakat Ifo endeksinin detayları ABD ekonomisinde yaşanana çok benziyor. Alman ekonomisinde hizmetler tarafında toparlanma açılmaların desteğiyle güçlenerek devam ederken güven endeksindeki gerileme sanayi sektörü kaynaklı. Bunun kökünde de hammadde tedarik sorunlarının yarattığı üretim yavaşlaması ve nitelikli eleman bulamamak var. Hâlbuki siparişler artarak sıraya dizilmekte. DÜNYA BU VİRÜSLE YAŞAMAYI ÖĞRENDİ Küresel ekonomi 2020'deki %3,4'lük daralmanın ardından, tüketici harcamaları ve yatırımlardaki güçlü toparlanmaların öncülüğünde bu sene halen % 5,5-5,7 büyüyecek ivmeye sahip.  Bu devam eden dalga 2022’de de dünya ekonomisinin büyümesini % 4,5 civarında diri tutacak. COVID nedeniyle ertelenen talebin normalleştiği 2023’te aynı zamanda mali ve parasal uyaranların da geri çekilmesiyle büyüme 2023'te % 3,0 civarına yerleşecek.  Bunlar rakamlar IHS Markit’in son açıkladığı beklentiler. Bu rakamların anlattığı da aşıların bulunması ve uygulamaya sokulmasıyla COVID-19'un Delta Varyantı’nın yayılmasına rağmen dünyanın da bu virüsle yaşamayı öğrendiği gerçeği. Aşılama yayıldıkça ekonomik aktivite önümüzdeki iki sene mali ve parasal desteklerin çekilmesine rağmen göreceli olarak güçlü kalacak.  Fakat aşılamanın istenen seviyede olmayışı bölgesel kilitlenmeleri gerektirecek. Bunun anlamı da delta varyantı ve sonrası olası benzerlerinin aşıya duyarsız hale gelmedikleri sürece ekonomik aktiviteden çok enflasyonu yükseltmeleri açısından küresel ekonomiye tehdit oluşturmaları. Talep giderek daha istikrarlı bir eğilim kazanırken, arz oynaklıkları devam edecek ki bu da fiyat baskısını bugünkü kadar olmasa da canlı tutacak. Bugünden görünen; delta varyantı nedeniyle yaz aylarına göre kış sürecinin daha zorlu olacağı.  Fakat 2021 kışının da ekonomik aktivite açısından 2020 kışı kadar kötü olmayacağı. Aşılama genişledikçe küresel ekonomik büyümeyi 2020’de olduğu gibi raydan çıkarmak artık olası değil.  Mevcut aşılama hızı devam ettirildiği takdirde hastalığın kontrol altına alınması 2023 sonundan önce görülmüyor. Ve hastalık tam olarak kontrol altına alınmadan da arz oynaklıkları üzerinden enflasyon tarafında beklenmedik zorluklarla karşılaşmak giderek daha olası hale dönüşüyor.