CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, "Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ savaşı sonrası Güney Kafkasya’ya yerleşen ve 20 yıl sonra birliklerini buraya yerleştirerek üsler kuran Rusya, Kazakistan’daki askeri varlığını da uzun süre devam ettirecek, muhtemelen kalıcı hale getirecektir" açıklamasında bulundu. Toprak konuya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: "Kazakistan’da, yılbaşından itibaren yürürlüğe konulan yüzde 50 oranındaki LPG ve akaryakıt zamlarının yol açtığı protestolar, ayaklanmaya ve şiddet olaylarına dönüşünce olağanüstü hâl ilan edildi ve ordu sokağa çıktı. Kazakistan’ın kurucu devlet başkanı Nursultan Nazarbayev’in 28 yıl ülkeyi yönettikten sonra 2019 martında görevden çekilme kararıyla gidilen seçimlerde, Nazarbayev’in işaret ettiği Cömert Tokayev devlet başkanı seçilmişti. Nazarbayev, onursal devlet başkanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanlığı görevlerini üstlenerek perde gerisinden ülke yönetimindeki etkinliğini sürdürüyordu. Petrol ve doğal gaz zengini ülkede akaryakıt fiyatlarının olağanüstü zamlanması, bunun yanı sıra enerji ve elektrik üretiminde ciddi sıkıntılar yaşanması, akaryakıt yokluğu, elektrik kesintileri, düşük ücretler, yoksulluk ve ülke kaynaklarının Nazarbayev Ailesi ve çevresindeki dar bir grup tarafından paylaşılması ayaklanmaların gerekçesi olarak öne çıkıyor." KAZAKİSTAN'DAN TALEP GELMESİ RUSYAYI AVANTAJLI KILIYOR "Eylemcileri ‘haydutlar’ olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Tokayev, olayların sürmesi üzerine protestocuların ‘dış güçler tarafından desteklenen, batıda eğitilmiş profesyonel teröristler’ olduğunu öne sürerek Kolektif Güvenlik Örgütü (KGÖ) anlaşmasının 4. Maddesine dayanarak Rusya’dan ve KGÖ üyesi ülkelerden askeri destek istedi. Bu hamlenin Kazakistan yönetimin talebiyle gerçekleşmesi Rusya ve Putin’i avantajlı kılıyor. Rusya öncülüğünde kurulan ve Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Ermenistan’ın üye olduğu KGÖ anlaşmasının 4. Maddesi, tıpkı NATO Anlaşmasının 4. Maddesi gibi üye ülkelerden birisine dış saldırı tehdidi, terör saldırısı ve müdahale durumunda askeri destek verilmesini öngörüyor. Ukrayna ve Belarus’tan sonra Kazakistan’da da karışıklıklar yaşaması, Rusya tarafından Ukrayna ve Gürcistan’daki pembe ve turuncu devrimler örnek gösterilerek ABD ve Avrupa’nın girişimi olarak nitelendirilirken, batılı ülkeler ise aksi görüşte. Rusya’nın gönderdiği askeri birliklerin doğrudan olaylara müdahil olmaması, protestocularla karşı karşıya gelmemesi söz konusu olabilir. Rus askerlerin çatışmalara girmesi, Kazak milliyetçiliğini öne çıkartıp olayları başka yönlere ve kontrolsüzlüğe sürükleyebilir. Rusya’nın ağırlıkla Rus nüfusun yaşadığı Kuzey Kazakistan’ı kontrol altına alma, güvenliğini sağlama yanında büyük kentlerde stratejik yerlerin güvenliğini üstlenmesi beklenmelidir."