Politika

CHP'li Toprak: Ecevit'in çıkarttığı 'Nereden buldun?' iken, AKP'nin çıkarttığı 'Söz nereden bulduğunu sormayacağım, yeter ki parayı getir!'

Abone Ol
CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “İktidarın suskunluğu oldukça manidardır. ABD’de hakkında kara para aklama ve hazineyi dolandırma iddiasıyla 225 yıl hapis cezası istenen bu kişinin, Türkiye’ye iade edilmeyi ve Türkiye’de yargılanmayı talep etmesi daha da manidardır! Anlaşılan servet affı yasasının sağladığı olanaklarla kısa sürede serbest kalacağını düşünmektedir. Eski Başbakan rahmetli Bülent Ecevit döneminde çıkartılan kayıt dışı servetlerle ilgili yasanın adı ‘Nereden buldun?’ iken, AK Parti iktidarlarının çıkarttığı düzenlemelerin ‘Söz, nereden bulduğunu sormayacağım, yeter ki parayı getir!’ anlamında olması bile bakış açısındaki siyasi zihniyet ve ahlaki yaklaşım farkını ortaya koymaktadır” dedi. CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili CHP'li Erdoğan Toprak, “İktidarın ‘Varlık Barışı’ adı altında yasa dışı, kaynağı belirsiz servetleri aklama konusunda neden bu kadar ısrarcı ve hevesli olduğu ABD’nin müdahalesiyle ortaya çıkan son kara para operasyonuyla somutlaştı. Siyasi koruma ve destek olmasa, tüm bu işleri başarabilmesi olanaksız olan yüz milyonlarca dolarlık kara serveti aklayanlar hakkında ‘İktidarın suskunluğu’ manidardır!” ifadelerini kullandı. CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak yaptığı açıklamada şunlara değindi: 2008 yılından bu yana AK Parti iktidarlarınca defalarca Varlık Barışı adı altında Servet Affı yasaları çıkartıldı. Ocak ayından itibaren yürürlüğe giren son servet affında başvuru süresi 30 Haziran’da dolmasına karşılık, yasayla Cumhurbaşkanına 6’şar aylık sürelerle affı uzatma yetkisi verildi. CB Erdoğan’ın başvuru süresini uzatıp uzatmayacağı, iktidarın kara parayla mücadele konusundaki samimiyet testi olacak! Kirli ilişkiler ağının bir mafya lideri, organize suç örgütü elebaşı tarafından ifşa edilmesinin ardından, şimdi devasa bir kara para aklama operasyonunun iktidarın her yanına bulaşan, koruma ve kollama altına alınan boyutlarıyla karşı karşıyayız. ABD hazinesinin 500 milyon doları aşkın tutarda dolandırılmasıyla elde edilen kaynakların, Türkiye’ye aktarılmasına aracılık edenlere, iktidarın aynı zamanda ‘büyük yatırımcı’ diye TC vatandaşlığı vermesi vahimdir. BEDAVA TATİL YAPTIRMALARI, LÜKS ARAÇLARINI, ÖZEL UÇAKLARINI, YATLARINI TAHSİS ETMELERİ ETİK, AHLAKİ VE HUKUKİ MİDİR? Son yıllarda ülkemizin dört bir yanında ortaya çıkan Rus, Azeri, Gürcü, Kazak, Özbek, Ermeni vb. mafyalarının, milyonlarca dolarlık alımları, ortaklıkları, mal varlıkları, gemi filoları, 5-7 yıldızlı tatil köyü sahiplikleriyle boy göstermesi, hemen hepsinin bir günde TC vatandaşlığına alınmaları, isimlerini soyadlarını değiştirmeleri bir tesadüf müdür? TC vatandaşlığı ve kara servetlere tüm kapıların açılması bu kadar ucuz ve kolay mıdır? Bu kişilerin, siyasetin, ekonomi ve adalet bürokrasisinin en tepelerine erişmeleri, otellerinde ağırlamaları, bedava tatil yaptırmaları, lüks araçlarını, özel uçaklarını, yatlarını tahsis etmeleri etik, ahlaki ve hukuki midir? - Bahse konu bu kişinin (SBK) özel uçağının 40 kez Venezuela’ya gittiğinin ortaya çıkmasının gerekçesi bile sorgulanmamaktadır. Son dönemde ülkemizin limanlarında art arda büyük miktarlarda kokain ve uyuşturucu yakalanmasına karşılık bunları teslim alacak kişi ya da şirketlerin, teslimat adreslerinin açıklanmaması doğal mıdır? KARA PARA ORGANİZATÖRÜ YURT DIŞINDA ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK DOLAŞMAKTADIR Ayrıca son dönemdeki uyuşturucu operasyonlarının Emniyet Narkotik Birimleri tarafından değil, Ticaret Bakanlığı tarafından yapılması dikkat çeken bir başka boyuttur. Servetlerinin kaynağını bildirmeden, vergi ödemeden servet affı yasalarıyla ülkemize akın eden ve iş dünyasında, devlet kurumları içinde dal budak salan bu organizasyonların siyasi koruma ve kollama olmaksızın varlık gösterebilmeleri olanaksızdır. Milyonlarca dolarlık kara servet sahipleri için düzenlenen Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporlarıyla yargı kararları iki ayda değiştirilmekte, el konulan mal varlıkları, banka hesapları üzerindeki blokajlar kaldırılmakta ve yurt dışına çıkış yasakları iptal edilmektedir. Kara para organizatörü 7 aya varan süreden bu yana yurt dışında elini kolunu sallayarak dolaşmaktadır. Ortaya saçılan iddialar sonrasında iktidar, bu kişi hakkında İnterpol’den kırmızı bülten, yakalama emri çıkartıldığını açıklamasına karşılık bunların gerçek olmadığı, ta ki bu kişi yurt dışında bulunduğu ülkede, ABD hazinesinin tutuklama ve iade talebiyle yakalanınca ortaya çıktı. - İktidar, iade talebi yazısı gönderildiğini açıklamasına karşılık, şu ana kadar bu kişinin dosyasında Türkiye’nin iade talebi görünmüyor. Yani siyasi-bürokratik koruma kollama devam ediyor. ECEVİT’İN ÇIKARTTIĞI ‘NEREDEN BULDUN?’ İKEN, AKP’NİN ÇIKARTTIĞI ‘SÖZ, NEREDEN BULDUĞUNU SORMAYACAĞIM, YETER Kİ PARAYI GETİR!’ İktidarın suskunluğu oldukça manidardır. ABD’de hakkında kara para aklama ve hazineyi dolandırma iddiasıyla 225 yıl hapis cezası istenen bu kişinin, Türkiye’ye iade edilmeyi ve Türkiye’de yargılanmayı talep etmesi daha da manidardır! Anlaşılan servet affı yasasının sağladığı olanaklarla kısa sürede serbest kalacağını düşünmektedir. Eski Başbakan rahmetli Bülent Ecevit döneminde çıkartılan kayıt dışı servetlerle ilgili yasanın adı ‘Nereden Buldun?’ iken, AK Parti iktidarlarının çıkarttığı düzenlemelerin ‘Söz, nereden bulduğunu sormayacağım, yeter ki parayı getir!’ anlamında olması bile bakış açısındaki siyasi zihniyet ve ahlaki yaklaşım farkını ortaya koymaktadır. Kara para affının boyutlarının ortaya çıkan bir olaya endekslenemeyecek kadar devasa olduğu apaçık ortadadır ve bu servetleri getirip TC vatandaşlığına geçenler meclise ve kamuoyuna açıklanmalıdır. İktidar, Türkiye’nin uluslararası algısına ve itibarına verdiği hasarı onarmak, bu işlere karışanları açığa çıkartarak yargıya teslim etmek zorundadır. İktidar bu yükümlülükten ‘TİCARİ SIR’ diyerek kaçamaz!