CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı, PM üyesi ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Erdoğan Toprak, AK Parti hükümetlerinin 2003’ten bu yana 6 kez tasarruf paketi açıkladığını ve hepsinin sonuçsuz kaldığını belirterek; ‘Kendi ilan ettikleri tedbirleri önce kendileri deldi. Son pakette ise halka kemer sıkmayı ve porsiyonları küçültmeyi tavsiye edenler, kendilerini imtiyazlı sınıf yerine koyup, ayrıcalıklı sayarak tasarruftan muaf tuttu’ dedi. İktidarın ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyerek, kendisini muteber, halkı tebaa gören zihniyetini açığa vurduğunu ifade eden CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Toprak yazılı açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidara gelen AK Parti o dönemde Başbakan Bülent Ecevit tarafından yürürlüğe konulan Tasarruf Tedbirlerine İlişkin Başbakanlık Genelgesi’ni aynen sahiplenmişti. 2003 yılında çıkarttıkları Başbakanlık genelgeleriyle kamuda tasarrufu öncelediklerini ilan ettiler. Devleti küçültme, taşıt ve bina saltanatına, kamuda israfa son verme iddiasıyla iktidara geldikten sonra 2006’da, 2007’de, 2017’de kamuda tasarruf genelgeleri çıkartırken, 2018-2020 dönemini ‘kamuda üç yıllık tasarruf dönemi’ ve stratejik hedef ilan ettiler. 2018’de tek adam sistemine geçilirken Erdoğan, 85 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile yeni tasarruf tedbirlerini yürürlüğe koydu. Kamu kurumlarına döviz hesaplarını TL’ye çevirme, dövize endeksli ihale ve yabancı marka makam aracı ve demirbaş alımı yasağı getirildi. Devlet kurumlarının kiraladıkları lüks binaların döviz kira kontratlarının TL’ye çevrilmesi kuralı getirildi. Bu kurallara en başta kendileri uymadı. Dövize endeksli ihalelerle yandaşlarını korudular. Şimdi 30 Haziran’dan itibaren sözde yeni tasarruf paketi açıkladılar. Bugüne kadar 19 yılda açıkladıkları 6 tasarruf paketi ve yayınladıkları genelgelerin hepsi delindi, sonuçsuz kaldı. Kendi kararlarını önce kendileri çiğnerken, en başta da kararın altında imzası olan Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine imtiyaz ve ayrıcalık tanıyarak tasarruftan muaf tuttu. Bu tamamıyla halka kemer sıkmayı, yokluk içinde yaşamayı reva gören iktidarın, vatandaşa tepeden bakan, milyonları tebaası gibi gören zihniyetinin açığa vurulmasıdır. Millet kuru ekmeğe muhtaç diyenlere ‘kuru ekmek buluyorsa aç değildir’ diyenler, evine ekmek götürememekten yakınan yurttaşa ‘porsiyonları küçültün’ tavsiyesinde bulunanların halkın ödediği vergileri israf ve şatafata harcamayı kendilerine hak gören bu yaklaşımı, milletin sıkıntılarıyla alay etmekten öte bir şey değildir. 1789’da Fransa’da ayaklanan aç ve yoksullara ‘ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler’ diyen Kraliçe Marie Antoinette’in imtiyazlı-ayrıcalıklı elit sınıf ve halkı aşağılayan saray zihniyeti, 232 yıl sonra AK Parti ve tek adam iktidarıyla Türkiye’de yeniden hortladı. Devlet tasarruf edecekse bu konuda öncülük etmesi, herkese örnek olması, tevazu göstermesi gereken öncelikle Cumhurbaşkanıdır. Ancak hem şahsını muaf tutup hem de örtülü ödenekten sınırsız harcama yetkisini kullanmaktan vazgeçmeyen bir yönetim anlayışının ilan ettiği tasarruf paketinin ciddiyeti, inandırıcılığı ve samimiyeti söz konusu olamaz. Tamamıyla göstermelik ve önceki 5 genelgenin kopyası olan bu tasarruf paketi de Cumhurbaşkanı kararıyla kurulan, birilerine makam, unvan, ek maaş yaratma amaçlı 2 yeni kurulun oluşturulmasıyla aynı gün delinmiştir. Akıbeti de önceki tasarruf paketleriyle aynı olacaktır.”