Politika

CHP'li Emir son bir haftanın gündemini hatırlattı: 'Meclis sadece başsağlığı dileme yeri olmamalı'

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Meclis'in sadece başsağlığı dileme yeri olmaması gerektiğini ve Meclis'in iş sağlığı ve güvenliği konusunda tedbir alması gereken en yüksek makam olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum" dedi.

Abone Ol

Balıkesir'in Karesi ilçesinde patlayıcı üretilen fabrikada meydana gelen ve 12 kişinin hayatını kaybettiği patlama, siyasi partilerin grup başkanvekilleri tarafından Meclis gündemine getirildi.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, konuşmasında Balıkesir'deki patlamaya, 45 kişinin öldürüldüğü Atatürk Havalimanı saldırısının faillerinden olan 6 IŞİD'linin tahliyesine, son öneme gazeteciler hakkında başlatılan soruşturmalara ve Muğla'da 4 can kaybına neden olan helikopter kazasına değindi.

'Meclis, tedbir alması gereken en yüksek makamdır'

Konuşmasına Meclis'in sorumluluklarını hatırlatarak başlayan Emir, şu ifadeleri kullandı:

* Meclis'in sadece başsağlığı dileme yeri olmaması gerektiğini ve Meclis'in iş sağlığı ve güvenliği konusunda tedbir alması gereken en yüksek makam olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Maalesef dünyada iş cinayetlerinde birinci olan ülkeyiz ve ülkemizde iş cinayetleri son derece yüksek seviyede. Her defasında gündeme geliyor burada taziyeler bildiriliyor ama hiçbir şey yapılmıyor. Günde 4 işçimiz iş cinayetinde yaşamını yitiriyor. 11 aysa bin 708 işçi hayatını kaybetmiş. Bırakın gelişmiş ülkeleri gelişmekte olan ülkelerde dahi olmayan fıtrat niye Türkiye'deki işçilerin kaderi oluyor? Birinci sebebi; iş güvenliği önlemlerinin alınmaması. İkinci sebebi ise cezasızlık. Bugün bu acıyı yaşıyor oluşumuzun temel sebebi bu. Biz burada önlemleri almadığımız sürece bu acılar yaşanmaya devam eder, biz burada taziye mesajları iletiriz ama görevimizi de yapmamış oluruz.

'IŞİD'lilere cennet, gazetecilere gözaltı'

Emir, konuşmasına geçtiğimiz günlerde serbest bırakılan IŞİD'lilere de değindi. Emir, 2016 yılında Atatürk Havalimanı'na düzenlenen ve 45 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan terör saldırısının faillerinin serbest bırakılması hakkında şunları söyledi:

* 45 kişinin katili olan IŞİD'li militanlar geçen hafta Yargıtay kararı ile tahliye edilmişti. Sonrasında dezenformasyon kurumu bir bildiri yayınladı ve 'bu kişiler asıl failler değildir, yan suçları olanlardır' dedi. Yargıtay'ın kararını bulduk. Birinci derece fail 6 sanık serbest bırakıldı tam da İbrahim Kalın, HTŞ lideri ile görüşürken yapıldı. Elbette Türkiye'nin dış politikası olur ama dış politikası gereğince Türkiye'de 45 kişiyi öldürmüş katillerin 8 yıl yattılar diye suçun vasfı değiştirilerek serbest bırakılması asla kabul edilemez.

* Türkiye IŞİD militanları açısından cennete dönüşürken gazeteciler açısından da tam bir açık hava cezaevine dönmüş durumda. Özlem Gürses açıkça dil sürçmesi olması belli olmasına rağmen gözaltında alındı. Nevşin Mengü sizin bir zamanlar kırmızı halı serdiğiniz ve belki birkaç ay sonra yine sereceğiniz Salih Müslim'le röportaj yaptı diye gözaltına alındı. Kimsenin konuşmadığı, herkesin her an yargılanabileceği bir ülke olarak tek sesli bir şekilde nasıl bir ülke olacak?

'Helikopter neden oradaydı?'

22 Aralık'ta Muğla'da yaşanan ve içindeki 4 kişinin ölümüne yol açan helikopter kazası hakkında da konuşan Emir, şu ifadeleri kullandı:

* Sağlık Bakanlığımıza bağlı bir ambulans Muğla'da yoğun sis altında düştü. Burada cevaplanması gereken sorular var. Küstah Sağlık Bakanı hala duymamaya devam ediyor ve hiçbir açıklama yapmadı. Elimizde çok açık veriler var. Bu uçak 20 Aralık'ta Antalya'dan Muğla'ya gitmiş. Niye gittiği belli değil. 21 Aralık'ta Muğla'da AKP İl Kongresi var. Siz oraya birilerini gerekirse taşımak için mi helikopteri yolladınız? 22 Aralık'ta bu helikopter kalkmaya zorlanıyor. Helikopterde bir yaralı olmadığını ya da organ taşımadığını da biliyoruz. O halde bu helikopter niye geldi ve niye kalkışa zorlandı?