Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart Darbe Girişimiyle tutuklanmasını protesto etmek amacıyla düzenlenen gösterilerde gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin "güvenlik güçlerine karşı baltalarla ya da benzeri şeylerle saldıranlar" olduğunu iddia etmişti.

Tekin, "Peki kim gözaltına alınıyor? Güvenlik görevlilerimize karşı; baltalarla ya da benzeri hukuki hiçbir şekilde, demokratik hiçbir şekilde izah edemeyeceğimiz, protesto hakkı açısından hiçbir şekilde izah edemeyeceğimiz şeylerle gösterilere katılan kişiler, yani bu gösterileri, bu protestoları terörize eden kişiler, protestolara katılan diğer kişilerin de bu anlamdaki demokratik haklarını terörize eden kişiler gözaltına alınıyor" demişti.

CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan konuya ilişkin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya yazılı soru önergesi verdi.

Akdoğan önergesinde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya şunları sordu:

  1. Bakanlığınıza ‘baltalı gösterici’ iddiasını destekleyen herhangi bir bilgi, belge ya da delil ulaşmış mıdır? 
  2. Bu ifadeyi kullanan Milli Eğitim Bakanı, bu bilgiyi Bakanlığınızdan mı almıştır? 
  3. Baltayla saldırıya uğradığını iddia eden herhangi bir kamu personeliniz olmuş mudur?
  4. Gözaltına alınan bin 418 kişinin kaçı baltalıydı?” 

Akdoğan yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:

* Sayın Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanı mıdır, yoksa bir iç güvenlik sözcüsü mü? Bin 418  kişinin gözaltına alındığı bir süreçte, ‘baltalı gösterici’ gibi bir ifade ancak ya elinde delil  olanın ya da algı yaratmak isteyenin sözüdür.

* Biz de soruyoruz: Bu bin 418 kişinin kaçında  gerçekten balta vardı? Bu sorular, sadece yargıya değil, kamu vicdanına da verilmesi gereken cevaplardır. Söz konusu olan gençlerimizdir. 102 gencin tahliyesi, 25’inin ev hapsinin kaldırılması bile sürecin ne kadar şüpheli yürütüldüğünün göstergesidir.

Hava sıcaklıkları yurt genelinde artacak Hava sıcaklıkları yurt genelinde artacak

* Bir ülkenin Milli Eğitim Bakanı, gençlerin demokratik tepkisini kriminalize edemez. O yüzden bu sürecin açıklığa kavuşturulması hepimizin sorumluluğudur.