İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “suç örgütü yöneticiliği” kapsamında başlattığı “yolsuzluk” ve “terör” suçlamaları nedeniyle 19 Mart Çarşamba günü gözaltına alınan ve bugün tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne götürülen Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek için başlayan eylemler bugün de devam ediyor.

CHP'nin Cumhurbaşkanlığı ön seçiminin adayı olan Ekrem İmamoğlu'na destek vermek isteyen yurttaşlar, bugün kurulan sandıklara akın etti.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, partisinin çağrısını paylaşarak yurttaşları dört gündür olduğu gibi bugün de Saraçhane'de buluşmaya davet etti.

Çağrı'da "20.30'da Saraçhane'deyiz. Milletimizin evine, halkımızın iradesine, Ekrem Başkanımızın davasına, hak mücadelemize sahip çıkmak için ay yıldızlı bayrağını al, gel! Bu hepimizin mücadelesi!" ifadeleri yer aldı.

CHP'li Emir: Cumhurbaşkanı CHP'ye operasyon hazırlığı yapıyor, senin ona kalibren yetmez CHP'li Emir: Cumhurbaşkanı CHP'ye operasyon hazırlığı yapıyor, senin ona kalibren yetmez

Saraçhane yine dolup taştı

Yurttaşlar 19 Mart'tan bu yana yurdun birçok noktasında bir araya gelmeye devam ediyor. Bugün de, önseçimde İmamoğlu için oy kullanan yurttaşlar, Saraçhane'ye koştu.

Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu ve oğlu Selim İmamoğlu Saraçhane'ye geldi.

Dilek Kaya İmamoğlu: Bugünümüz çok zor geçti ama kazanacağız

Mitingde konuşan Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, şunları söyledi:

"Biz büyük bir aileyiz, bizim bugünümüz çok zor geçti. Ama ne diyoruz? Direne direne kazanacağız. Ekrem’i tutukladılar. Bu haksız, hukuksuz kararı milyonlarca insan vicdanında neye karşılık geldiğinin farkında değiller ama öğrenecekler. Göz göre göre haksızlığa, adaletsizliğe uğramanın çok derin bir acısı vardır. Bizler bu ülkenin vatandaşları, o acıyı çok iyi biliyoruz. Gerçeğin ortaya çıkmasını, adaletin sağlanmasını beklediğimiz kurumlar öğretti bize o acıyı. Ülkeyi yönetenler, yaşadığımız bunca acıya rağmen sessiz, sitemsiz sabretmemizi bekliyorlar. Yarattığı çaresizliğe teslim olmamızı istiyorlar ama öyle olmayacak."

'Sadece Ekrem için değil, zulme uğrayan herkes için mücadeleye devam edeceğim'

* Ekrem’e yapılanlar, herkesin içindeki o ince ve hassas yere dokundu. Herkese kendi yaşamakta olduğu haksızlıkları hatırlattı. Halkımızın direnci bu yüzden. Yıllardır Ekrem’i suçlu gösterme gayretiyle neler yapmadılar ki? Hatırlayalım, 6 yıl önce İstanbul seçimlerinde kaybedeceklerini anladıklarında devletin kurumları seçim sonuçlarını yayınlamayı aniden durdurmuştu. Ekrem, o gece çıkıp: ‘Hak yemem, hakkımı da yedirmem’ demişti ve dediğini de yaptı. O günden bugüne ülkeyi yönetenler, Ekrem’den ve ona duyulan büyük sevgiden korkuyorlar. Bu korkuyla hukuku ve demokrasiyi, hiçe saydılar. Milletin iradesini gasbedip, Ekrem’i siyaset dışına atmaya uğraştılar ve buna devam ediyorlar. 'Bunu başarırsak, milleti umutsuzluğa iter, bundan sonra seçimleri iş sandığa kalmadan kazanırız’ diye hesaplıyorlar. O kadar yanılıyorlar ki... Bu tehlikeli gidişi görüp kabullenmediği için kadınlar, genler, çocuklar, tüm Türkiye direniyor. Ekrem milletini ailesi gibi, ülkesini evi gibi sever, yalnız İstanbul’un tüm sokaklarında, kendi köyünde, mahallesinde gibi dolaşır. Herkesle dost ve ahbap olup, herkesle konuşup kaynaşmak ister. Halkımıza pozitif enerji vermek, insanlara yardımcı olmak ister. Umutsuzluğu, çaresizliği asla kabul etmez. Onun eşi ve yol arkadaşı olarak ben de asla kabul etmeyeceğim. Sadece Ekrem için değil, hakkı yenen, zulme uğrayan herkes için mücadele etmeye devam edeceğim.

'Hissettiklerimi anlayan ve hisseden her görüşten milyonlarca kadın var'

* Bir eş, anne olarak bugün yaşadıklarımı, hissettiklerimi anlayan ve hisseden her görüşten, inançtan milyonlarca kadın var bu ülkede. En çok biz kadınlar, Atatürk’ün ve cumhuriyetin sağladığı haklardan bir adım bile geri gitmeyi kabullenemeyiz, kabullenmeyeceğiz. Milletin kayıtsız şartsız egemenliği, bütün bu hakların temelidir. Onlardan taviz verirsek her şeye yeniden ve en baştan başlamamız gerekir. Buna izin vermeyeceğiz. Tutuklayarak Ekrem İmamoğlu’ndan kurtulabileceklerini sanıyorlar. Şunu iyi bilsinler ki, Ekrem İmamoğlu sizi daha önce 4 defa yendi, 5’inci defa da yenecek. Aday olsa da olmasa da yenecek. Dışarıda olsa da olmasa da yenecek. Çünkü o artık milletin haysiyet mücadelesinin temelidir. Bu ülkede insan gibi yaşamak ve muamele görmek, adalet ve demokrasi talep eden herkesin ortak sesi ve ortak nefesidir. Yenileceksiniz. Ekrem İmamoğlu’ndan hepinize sevgiler ve selamlar getirdim. Sizleri çok seviyor.

Dilek Kaya İmamoğlu, konuşmasını, "İstanbul Üniversitesi öğrencisi Öyküm Bozkurt tutuklanmış, serbest bırakılsın" diyerek sonlandırdı. 

Ümit Özdağ'ın mektubu okundu

mitingde Zafer Partisi Genel Başkanı Ali Şehirlioğlu, Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Ümit Özdağ'ın mektubunu okudu.

Özdağ'ın mektubunda şu ifadeler yer aldı:

* Büyük Türk milletinin değerli evlatları, Sevgili İstanbullular, Mustafa Kemal’in Askerleri, sizleri Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda 62 günden bu yana tutulduğum hücremden sevgiyle selamlıyorum. Her akşam hücremde televizyonlarda, sizlerin Saraçhane ve bütün Türkiye’deki asil demokrasi ve hukuk mücadelenizi izliyorum. Soğukkanlı ama heyecanlı, vakur duruşunuz ve kararlı tavrınız ile bütün dünyayı etkiliyorsunuz. Hem tavizsiz şekilde hukuk ve demokrasi, hem milli üniter ve laik Türkiye Cumhuriyeti mücadelesi vermeniz ülkemizin geleceğinin güvencesidir.

* Bu mücadeleyi verirken bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuka saygılı, provokasyonlara kapalı şekilde davranacağınıza eminim. Siz bu mücadele ile sadece Ümit Özdağ’a, haksız şekilde tutuklanan Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmıyorsunuz. Siz Türkiye’nin geleceğine sahip çıkıyorsunuz. Sizlerin demokratik bir hukuk devletinde yaşamasına sahip çıkıyorsunuz.

* Muhalefete ikinci sınıf yurttaş muamelesi yapılmasına, düşman ceza hukuku uygulanmasına karşı çıkıyorsunuz. Karşı çıkmaya, hukuk devleti mücadelesine devam edin değerli kardeşlerim. Ve sevgili polis kardeşlerim, Eski bir polis akademisi hocası olarak sizlere de sesleniyorum. Bu insanlar sizin halkınız, bu insanlar sizin çocuklarınız. Onlara, Türk halkının temsilcilerine sadece Türk polisi olarak davranın lütfen. Tanrı hem gençliğimizi, hem de bizleri koruyan güvenlik güçlerimizi korusun. Hepinizi kucaklıyorum.

Özgür Özel'den boykot çağrısı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane'ye gelen yurttaşlarla buluştu. Özel konuşmasında boykot çağrısını vurgulayarak şöyle konuştu:

* Bir uyarım var, dikkatle dinlesinler. Şu anda televizyonları başında olup, kumandası elinde olan, tüm izleyicilere, gönlü burada, kulağı burada, kalbi Ekrem Başkan ile çarpan herkese sesleniyorum. Kanalları tek tek gezin. Böyle bir günde dünya tarihine geçecek bir ön seçim ve dayanışma oylamasında birazdan açıklanacak rakamlar konuşulurken, dünyanın en önemli metropollerinden birinde İstanbul’da bir meydanda, bir milyona yakın insan toplanmışken, bu yayını vermeyen kim varsa, hangi televizyon varsa onları kayda alıyoruz. Yandaş medya nereden beslendiği belli. Ancak merkez medya, reklamlarının yüzde 70’i bizim seçmenimize, bu meydanlara yönelik olan, merkez medya ürününü biz alacağız, vergisini o alacak. Parayı bizden kazanacaksın, reklamı bize izlettireceksin, ürünü bize satacaksın ama saraya hizmet edeceksin. Yok öyle yağma, yok öyle yağma.  

* Bu geceden itibaren ve yarından tezi yok. Parayı buradan kazanan, seyirciyi burada bulan, reytingi buradan yapan saraya hizmet edenleri bu geceden itibaren tespit edip bunların öyle ‘Televizyonunu izlemeyin’ filan değil. Bunlar ne iş yapıyorsa, araba mı satıyor, o arabayı alan namerttir.  

'Bu meydanı görmeyene boykot geliyor'

* Bu meydanı görmeyeceksin ama bu meydana yemek satacaksın. Yok öyle yağma. Bundan sonra parayı bizden kazanıp, reytingi bizden yapıp saraya hizmet edenleri tek tek ilan edeceğim hep beraber tüketimden gelen gücümüzü kullanacağız. Yayında olmayan varsa, yayında olmayanlara sesleniyorum. Bakın, meydan ne diye bağırıyor? Bu meydanı görmeyene boykot geliyor, tüm mallarına boykot geliyor. O tatlı günler bitti, ya bizi göreceksin ya bizi göreceksin. Tüketimden gelen gücümüzü kullanmaya, bunlara boyun eğmemeye, diz çöktürmeye hazır mıyız? Televizyonu başındakiler, Saraçhane hazır. Türkiye, hazır mısınız? Biz kazanacağız, bizi görmeyenler bundan sonra gömülecekler.  

* Ne sandınız ya? Siz Saraçhane’yi ne sandınız? Siz İstanbul Üniversitesi’ni, Bozağiçi’ni, Yıldız Teknik’i ne sandınız? Siz bu gençleri ne sandınız? Siz Atatürk’ün kurduğu CHP’yi ne sandınız?  

Ön seçime 15 milyona yakın yurttaş katıldı

Özgür Özel, bugün yapılan ön seçime katılım oranlarını da açıkladı. Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına destek olmak için yapılan seçime, henüz kesinleşmeyen sonuçlara göre 15 milyona yakın yurttaş katıldı:

Özel, "Üyelerimizden sandığa katılım oranı şu ana kadar açıklanan rakamlarla 1 milyon 653 bin kişidir. Normalde bugün 1 milyonun üzerinde bir katılımı başarı olarak görecekken, bugün 1 milyon 753 bin üyenin, 1 milyon 653 bininin sandık başına gitmesi İmamoğlu’na ve irademize yapılan darbe girişimine en kuvvetli cevaptır. Ama bu parti içi rakam. Ekrem Başkan’a 19 Mart başarısız darbe girişimi yapılana kadar biz işin bu kısmıyla ilgiliydik. Ama ne zamanki bir CHP’liliği aşan, milletin bir sonraki Cumhurbaşkanlığı için gönlünde olan Ekrem Başkanı’ın tutuklanmasıyla gözaltına alınmasıyla sizler bu meseleye el koymaya karar verdiniz, biz de her sandığın yanına bir dayanışma sandığı koymaya, illere, ilçelere, mahallelere dayanışma sandığı koymaya, CHP üyesi olmayanları da ‘Gelin, seçin, tarihe geçin’ demeye ve onları oy kullanmaya davet ettik. Bugün manzarayı gördünüz" dedi.

İmamoğlu Silivri'den mesaj gönderdi

TBB ve İBB Başkanı, Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu Silivri Cezaevi'nden ilk mesajını gönderdi. İmamoğlu şunları söyledi:

"Silivri Cezaevi’nden beni çok mutlu eden bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Cumhuriyet Halk Partimizin Cumhurbaşkanlığı önseçiminde rekor düzeyde bir katılım gerçekleşti. 15 milyon vatandaşımız oy kullandı. İktidarın zulmünden, tarumar edilen ekonomiden, liyakatsizlikten, hukuksuzluktan canı yanan bu ülkenin on milyonları sandıklara koştu. Erdoğan’a “artık yeter” dedi. Bu gece Saraçhane’de ve ülkemin dört bir yanındaki meydanlarda haykıran milyonlara selamlarımı gönderiyorum. O sandık gelecek, millet bu iktidara unutamayacağı bir tokat atacak."