CHP'den kadın cinayetleri ile ilgili kanun teklifi: "Kadına yönelik şiddetin uzlaştırması olmaz"
Şiddete uğrayan kadının saldırgan ile uzlaşmaya zorlanması Eskişehir’deki Ayşe Tuba Arslan cinayetinin ardından yeniden tartışılmaya başlandı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’ndeki gibi kadına yönelik her türlü şiddette uzlaştırmanın yasaklanması için iki ayrı kanun teklifi hazırladı.
Katledilen Ayşe Tuba Arslan’ın ailesi ile Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Çakırözer, “Adalet Bakanı Abdülhamit Gül hangi aşamada ne eksiklik varsa düşünülmesi gerektiğini, kadın cinayetlerine sessiz kalınamayacağını söylüyor. Ama Adalet Bakanlığı kadın ile saldırganın uzlaşması için talimat veriyor. İşte eksik bu. Uzlaştırma şiddetin, tehdidin, hakaretin zedelediği aile hukukunda uygulanamaz. Kadına yönelik şiddetin uzlaştırması olmaz. Kadın, kendisine şiddet uygulayan, hakaret eden, kendisini tehdit eden saldırgan ile uzlaşmaz, uzlaşamaz” dedi.
CHP Eskişehir milletvekilleri Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer, Meclis’te, Eskişehir’de sokak ortasında eski eşi tarafından vahşice katledilen Ayşe Tuba Arslan’ın annesi Meral Sondikme, babası Serdar Arslan ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Çakırözer, kadının saldırgan ile uzlaşmaya zorlanmasının yasaklanması için hazırladığı kanun teklifinin gerekçelerini anlattı. Toplantıya CHP’li Sevda Erdan Kılıç ve Müzeyyen Şevkin de katıldı.
ARSLAN’IN ANNESİ: ECELİ İLE ÖLMEDİ
Anne Meral Sondikme, “Kızım eceli ile ölmedi. Çok yaralıydı. 45 gün bekledim. Ama artık gitti” derken gözyaşlarına hakim olamadı. Baba Serdar Arslan ise “Benim ciğerim yandı. Başka ocaklar sönmesin. İnşallah bu caydırıcı kararlar bunun önüne geçer” dedi.
HER DEFASINDA YENİDEN UZAKLAŞTIRMA
Çakırözer, eski eşinden gördüğü şiddet, hakaret ve tehditler üzerine 23 kez suç duyurusunda bulunan Ayşe Tuba Arslan’ın, Eskişehir 2. Aile Mahkemesi’ne yaptığı son başvuruda “Benim ölümüm gerçekleşince mi bana yardım edeceksiniz” dediğini anımsattı. Mahkemenin verdiği uzaklaştırma kararlarının ihlal edilmesine karşın yine her defasında yeniden uzaklaştırma kararı aldığını belirten Çakırözer, saldırganın kanunda öngörülen zorlayıcı hapis cezasına ise 1 gün bile çarptırılmadığını ifade etti.
EKSİKLİK, ZORLA UZLAŞTIRMA
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, Ayşe Tuba Arslan cinayeti ile ilgili olarak “Hangi aşamada ne eksiklik varsa düşünülmesi gerektiği” yönündeki sözlerini anımsatan Çakırözer, “Ayşe Tuba Arslan’a hiç yardım edilmedi. Çünkü savcılık, suç duyurularında onu, katili ile uzlaştırma masasına oturtmaya çalıştı. Bu onu göz göre göre ölüme itmekti. Adalet Bakanı ‘kadın cinayetlerine sessiz kalınamaz’ diyor. Ama Adalet Bakanlığı kadın ile saldırganın uzlaştırma masasına oturması için talimat veriyor. İşte eksiklik bu! Adalet Bakanı’nın sözleri ile; ‘Adaletin son bir çareyle kapısına gelen kadının feryadına sessiz kalmasının’ nedenlerinden biri kadınların olası katilleri ile uzlaşmaya zorlanması” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE YASAK
Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa’da değişiklik için iki ayrı yasa teklifi verdiğini belirten Çakırözer, “Çünkü iki yasadaki bazı boşluklar kadınların şiddete uğramasına, öldürülmesine yol açıyor. İstanbul Sözleşmesi’nin kadına karşı her türlü şiddette uzlaştırmayı yasaklamasına rağmen Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki boşluk kadını uzlaşmaya zorluyor. Kurulmaya çalışılan her masa kadının mağduriyetini arttırıyor, saldırganın yargılanma sürecini uzatıyor. İşte bu iki teklifle kadına yönelik her türlü şiddette uzlaştırma yolunun yasaklanmasını amaçlıyoruz” diye konuştu. Çakırözer, Ayşe Tuba Arslan’ın pek çok kez suç duyurusunda bulunmasına rağmen ileride katili olacak saldırgan ile uzlaştırmaya zorlanmasının nedeninin İstanbul Sözleşmesi ile kanun arasındaki bu çelişki olduğuna dikkat çekti.
KADIN İÇİN DEĞİL AİLEYİ KURTARMAK İÇİN
Adalet Bakanlığı’nın kadına yönelik şiddette uzlaştırma yolunun denenmesine ilişkin talimat yazısında “Uzlaştırma, mağdurun mahkemeye gitme gerekliliğini ortadan kaldırabilmektedir” denildiğini belirten Çakırözer, “Bizim endişemiz de tam olarak bu. Çünkü savcılıklar, uzlaştırma masalarını, uygulamada kadınları korumak için değil, aileyi kurtarmak için kuruyorlar. Böylece bu masa, kadını uzlaşmaya yani şikayetini geri çekmeye zorluyor. Tam da bakanlığın belirttiği gibi, mahkeme gerekliliği ortadan kalkıyor” dedi. Çakırözer, kanun teklifi için şu ifadeleri kullandı:
ŞİDDETİN ZEDELEDİĞİ AİLE HUKUNDA UYGULANAMAZ
“Arabuluculuk ve uzlaştırma şiddetin, tehdidin, hakaretin zedelediği aile hukukunda uygulanamaz. Böyle bir ilişki, arabuluculukla uzlaştırma ile uzatılmaya zorlanırsa sonuç sadece şiddeti arttırır. Kadına yönelik şiddetin uzlaştırması olmaz. Kadın, kendisine şiddet uygulayan, hakaret eden, kendisini tehdit edenle uzlaşmaz, uzlaşamaz. Bu kanun tekliflerinin amacı sistemin, kadına yönelik şiddetin ‘aile içi bir mesele’ olarak görülmesini engellemek. Polisin, savcının, hakimin, uzmanların öncelikli olarak aileyi değil şiddete uğrayan kadını kurtarmak için devreye girmelerini sağlamak. Meclis’teki diğer partilerin de bu teklifimize destek vereceklerini umuyoruz.”
SÜLLÜ: ŞİDDETİN SİYASETİ OLMAZ
CHP’li Jale Nur Süllü ise, kadına yönelik şiddetin siyaset üstü bir konu olduğunu dile getirerek, “Kadına yönelik şiddetin siyasi olmaz. Şiddet karşısında kadının anne ve eş olarak aile içi korumacılık anlayışı ile ele alınamayacağı ortada. Kadını, aile içinde kalmaya zorlayıcı her tür bakış açısının sona ermesi gerekiyor. Bu anlamda İstanbul Sözleşmesi’ndeki açık hükmün uygulanmasını istiyoruz” dedi.
Bunlar da ilginizi çekebilir