CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu'nun, yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle Meclis Başkanlığı'na başvurmasını samimi bulmadığını belirten Emir, "Kendisi de biliyor bunun bir yöntem olmadığını, bunun kendisinin yargılanmasının önünü açmayacağını biliyor ama sahte kabadayılık peşinde. Bir bakana hiç yakışmıyor ama Süleyman Soylu'ya yakışıyor. Eğer kendisi gerçekten yargılanmak istiyorsa yapacağı bir tane iş var; Meclis soruşturması için biz başvuracağız. Meclis soruşturması bunun en kolay yolu. Biz başvururuz, 270 imza bizden. Sana düşen 30 tane imza bulmak. 30 AKP'li arkadaşını veya MHP'li arkadaşını bul getir, biz senin soruşturma dilekçeni hazırlıyoruz. Delikanlıysan, yüreğin yetiyorsa gel, meclis soruşturmasını açalım. Yapılacak iş budur" değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa Mahkemesi'nin, TİP Hatay milletvekili Can Atalay'ın, milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespitiyle işlemin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle yapılan başvurudaki, 'karar verilmesine yer olmadığına' dair hükmünün gerekçesini açıklamasını değerlendiren Emir, Anayasa Mahkemesi kararlarının herkesi ve tüm kurumları bağladığını söyledi.
Yüksek Mahkemenin, "Can Atalay'ın seçildiği andan itibaren dokunulmazlığı olduğu için yargılanamayacağı, yapılan yargılamanın, verilen hükmün ve Mecliste İçtüzüğün de ihlal edilerek okunan hükmün yok hükmünde olduğunu ve Can Atalay'ın milletvekili olduğunu" belirttiğine işaret eden Emir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasa Mahkemesi daha önceki kararları doğrultusunda 'milletvekili seçildiği gün dokunulmazlığı kazanmıştır bu kişi' diyor... Yargıtay ise 'ben tanımam bunu, ben yargılamaya devam edeceğim hem de hüküm vereceğim' diyor. Yargının tepesindekilerin bu hukuksuzluğa son vermesi ve Can Atalay'ı tahliye etmesi şarttır. Can Atalay bir an Meclis'te yeminini etmeli ve milletten aldığı görevini hakkıyla yapmak için emek vermelidir. Yapılması gereken budur."