CHP Grup Başkanı Özgür Özel, parti genel başkanlığına adaylığını resmen açıkladı. Özel, "İkinci yüzyılın CHP'si köklü değişimlerle yoluna devam edecektir. Partinin lideri, kadroları, siyaset tarzı ve söylemi, tüzüğü yenilenmelidir" dedi. "Partimizin seçilecek sıralardan 39 vekili başka partilere vermesi parti tarihinde ve vicdanında unutulmayacak hasar bırakmıştır" ifadesini kullanan Özel, "Danışmanlık kurumunun partide kurumsal yapının yerine geçmesi, partimizi bir bütün olarak etkisiz ve işlevsiz hale getirerek zayıflatmıştır" açıklamasında bulundu.

Parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Özel, özetle şunları söyledi:

- Bu hikaye 28 Mayıs'tan bu yana rahat uyuyamayanların hikayesidir. "Seni bu karara ne itti?" diye soranlara babamın, benim ve kızımın arkadaş grupları diye cevap verenlerin hikayesidir. 30 yıldır sönmeyen Madımak ateşinin zaman aşımı ile yürekleri dağlamasına engel olamamanın acısını hissedenlerin hikayesidir. Bu artık korkmayanların hikayesidir. Bu Vera'nın, Şenyaşar'ların hikayesidir.

- Seçimin kaybedilmesine dur diyememelerin, kahrını çekenlerin hikayesidir. Kendini suçsuz görenlerin değil ama hiçbir şey olmamış gibi davranmaya itiraz edenlerin, içi yananların hikayesidir.

- Bu hikaye CHP'yi baba evi bilen Atatürkçülerin hikayesidir. Bu hikaye "CHP alın yazısı devrimcilik olan bir partidir" diyen Karaoğlanların hikayesidir. Bu ilk adımdır ama kolektiftir. Bir kadronun attığı kocaman bir adımdır. Bir büyük iktidar hayalinin ilk adımıdır. Bu yürüyüşle büyük bir meydan okumayı hedefliyoruz. En büyük dönüşümler en büyük kırılmaların yaşandığı dönemde gerçekleşir. Yeni yüzyılda yeni yaklaşımlarla yol alacağız.

- Parti yönetimi duygu kopuşunu önlemek yerine kırılmayı görmezden gelmeyi tercih etti. Tutum belgesinde ülkemizin ne durumda olduğuna dair, emekçilerin sorunlarından barınma sorununa kadar bir dizi başlıkta ülkemizin yarınları için yargı bağımsızlığından toplumsal barışa, aktif sosyal politikadan savunma sanayinden güvenlik sorununa ve Kürt sorunundan dış politikaya kadar tutum alıyor ve çözüm önerilerimizi sunuyoruz.

- Toplumu ayrıştıran ve kutuplaştıran anlayışı reddediyoruz. Biz ve onlar ayrışmasını kabul etmiyoruz. Altı ok ilkelerine bağlılığımız, geleceğimize ışık tutan bir rehber ve pusulamızdır. Altı oku hem tarihsel gerekliliği ile sahiplenen hem de çağın gerekliliği ile aşındırmadan geliştiren tutumumuz kitapçıkta bulunmaktadır. Bu ideolojik netlik siyasal ve sosyal ittifaklara engel teşkil etmez. İttifak siyaseti benzemeyen partilerin kendi kimliklerini koruyarak ortak hedefleri ile birleşmeleri olmalıdır. Partimizin seçilecek sıralardan 39 vekili başka partilere vermesi parti tarihinde ve vicdanında unutulmayacak hasar bırakmıştır. Partiler arası protokollerde aşkın yetkiler kullanıp sorumluluk üstlenmeyen anlayış kabul edilemez.

- İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararından cesaret alanların artık yeni hedefleri var. Medeni Kanun ve Anayasada kadın-erkek eşitliği artık hedeftedir. Kadınlar hayatın her alanında ve partimizde eşit temsil edilmelidir. Kadınları siyasetin merkezine taşıyacak bir yapı mutlaka kurulmalıdır.

- Gençler tarikat ve cemaat baskısı altında barınma sorununa terk edilmiştir. Gençler bahanelere sığınan ya da sözü dolandıran değil, samimi ve net çözüm üreten bir siyaseti beklemektedir. Popülist hareketlerin umutsuzluğun yayılmasından kaynaklandığı görülmektedir. Hedeflediğimiz değişim emekten, üretimden, çevreden, kadınlardan, gençlerden yana olan tüm güçleri bir araya getirdiğimiz cesaretli siyasetimizle hayat bulacaktır.

- CHP toplumun hak taleplerini sadece Mecliste değil sokakta da sözcüsü olacaktır.

- İkinci yüzyılın CHP'si köklü değişimlerle yoluna devam edecektir. Partinin lideri, kadroları, siyaset tarzı ve söylemi, tüzüğü yenilenmelidir. Parti kurullarına işlev kazandıran düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Tüzükteki yetki ve sorumlulukları aşındıran yönetim anlayışı terk edilmelidir.

- Tüzük ve programda daha demokratik ve olumlu yönde yapılacak önerilere katkı vermeye kararlıyız. Yapılacak değişikliklere katkılara verip kurultayı tamamladıktan sınra hem teorik hem örgütsel katkılarla yüzük çalışmasını 2024'te gerçekleştireceğiz. Siyasal yetki ve sorumluluğu olmayan danışmanlık kurumunun partide kurumsal yapının yerine geçmesi, partimizi bir bütün olarak etkisiz ve işlevsiz hale getirerek zayıflatmıştır.

- Karar alma ve aday belirleme süreci merkezileşmiş, ön seçim terk edilmiş, parti kararları atanmış danışmanların yönlendirmesi ile belirlenmektedir. Bazı ilçelerde kongre yapılmasının engellenmesi bir zihniyet değişikliğinin ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

- Kapsamlı reform gerçekleştirilerek üyelerin doğrudan genel başkan seçmeleri dahil olmak üzere tüm süreçlere katılımı sağlanacak. Yeniden aday gösterilecek yerel yöneticiler için ise objektif kriterler gösterilecektir. 3 dönem sınırı getirilecektir. MYK üyelerinin üçte 2'si PM üyeleri arasından seçilecek. PM'nin MYK için güvensizlik oyu vermesi tanımlanacaktır. Parti politikalarının belirlenmesinde danışmanlar değil PM yetkili olacaktır.

- Bu çağrı tüm değişim ve yenilenmeyi birlikte yapmaya yönelik çağrımızdır.

- Seçimin kaybedildiğini kabul etmeyen, hiçbir şey olmamış gibi davranan siyasetsizliğin parçası mı olacağız yoksa Türkiye'ye umut mu olacağız? Seçmendeki duygusal kopuşu görmezden mi geleceğiz yoksa ona yeniden umut olan bir değişimin öncülüğünü mü yapacağız? Yüzde 25 cam tavana inanıp siyasetimizi sağ söylemlerle mi yapacağız yoksa sosyal demokrasi ve kurucu değerler ışığında o tavanı tuzla buz mu edeceğiz? CHP'deki değişim ülkenin değişimi için ön koşuldur. Bizim hikayemiz burada başlamaktadır. Demokrasiyi egemen kılmak için, kadınların etkin olacağı siyaset tarzını güvenceye almak için, emeğin sömürülmesine engel olmak için, laik eğitimi tesis etmek ve cemaat yurtlarında başka Eren Kara'ların ölmemesi için, CHP'yi Atatürk'ün partisi yapabilmek için CHP Genel Başkanlığına adaylığımı ilan ediyorum. Herkesi bu büyük yürüyüşe davet ediyorum. Gelin bu yeni yolu birlikte açalım, hedefe birlikte yürüyelim. CHP değişirse Türkiye değişir. Bu memleket bizim, bu davet bizim, bu hasret bizim.

- Türkiye'de bir partinin liderine rakip çıkılabileceğine ve özgürce bu iddiayı ortaya koyulabileceği inancını sarsmadıkları için CHP'nin tüm üyelerine teşekkürlerimi, Sayın Genel Başkanıma saygı ve sevgilerimi iletiyorum.

SORULAR

- Yarından itibaren yoğun olarak ilk kongrelerimiz yapacak. Özgür Özel nerede, yol arkadaşları nerede dediğinizde halkın yanındayız, Anadolu'dayız, örgütümüzün yanındayız. Resmi kurultay kararı alındığında tekrar değerlendirme yapacağız. Kazanırsam genel başkan ve grup başkanı olacağım. Sayın Genel Başkanımız yeniden genel başkan ve grup başkanı olacak. Bunu ikilik olarak tanımlamak gerekiyor.

- (Parti içinde destek ne oranda? Genel merkez tarafından engelleme olacağını düşünüyor musunuz?) Herhangi bir engellemeyi partime yakıştırmam. Kurultayın en kısa sürede yapılmasını düşünüyoruz. Bir hesaplaşmanın gerçekleşmesi gerekiyor. Sandığı üyenizden kaçırırsanız o hesap gelen ilk sandıkta görülür.

- Özgür Özel kaybederse partinin neferi olarak çalışmaya devam eder, baba evinden ayrılmaz. Burası CHP'lilerin baba evidir. Bu parti iyi olsun diye, bir daha kaybetmek istemiyorum diyen, partinin ışıkları erken saatte sönsün istemiyorum diyen herkes ile yol yürüyeceğiz. CHP gibi demokrasiyi içselleştirmiş partiler rekabetten çekinmezler, yenilenerek gençleşerek yola devam ederler. Gözümden akan her damla yaş partime de partimin üyelerine de helal olsun.

- (Mansur Yavaş ve İmamoğlu'nun adaylığı) Bir parti genel başkanının PM yetkisi olan bir konuda bu kadar kesin konuşmasını yadırgarım, ben olsam yapmam. Yerel yöneticilerin yeniden aday gösterilmesinde memnuniyetlerden bahsettik. Eşi görülmemiş bir memnuniyet var. Adaylıkları için sorun olmaz ama karar PM'de karar verilir. (Sezgin Tanrıkulu) Yayında verdiği soru önergesinden bahsettiği kısım alınmıştır. Parti içinde soruşturulacak konular olabilir ama bir Ak trolün paylaştığı videoya dayanarak değil, araştırılarak yapılır.

- CHP delegesinin kim olduğu değil neyin delegesi olduğu olduğudur.

- (Delege yapısı) Delegelerin bin 180'i henüz oluşmadı. Eğer biz sayılara bakacak olsaydık il kongrelerin başladığı değil biteceği gün aday olurduk. Bizim hikayemiz "Bana ne olur, kaybedersem ne olur?" diyenlerin değil tartışmanın, güçlenmenin günüdür diyenlerin hikayesidir. Edindiğim sırları ifşa etmeyeceğimden herkes emin olsun ancak bizzat Genel Başkanımızın kendisi, Özgür Özel'in bazı kararlara nasıl itiraz ettiğine dair onlarca örnek mevcuttur. Bu süreçte hiçbirimiz kendimizi sorumsuz göremeyiz ama kendisini tamamen sorumsuz görenlere itiraz ediyoruz.

- (Emanetçi eleştirileri) Emanet Atatürk'ün emanetidir şu anda genel başkanımız taşımaktadır. Atatürk'ün emaneti dışında emanet taşımak CHP'nin hiçbir üyesine yakışmaz.

Editör: Doruk Çakar