Çağdaş Ersoy yazdı | Yetmez ama T A M A M !
“DİJİTAL İSYAN”
Kısa bir kıyaslamayla başlayalım:
T A M A M: Saat 00.00 itibariyle, yaklaşık 12 saat içinde bir buçuk milyon “T A M A M” etiketli tweet atıldı. Yani saatte 125.000 tweet, dakikada 2.000 tweet, saniyede 34 tweet. Buna #Tamam ve TAMAM etiketleri dahil değil. Bu bir patlama, bir duygu seli ve kendiliğinden gelişen bir dijital isyan dersek abartmış olmayız.
#direngeziparkı: 2013 yılına, gezi olaylarının başlangıcına dönelim. 5 yıl önceki Mayıs’ın 31’inde. Saat 16.00 ile 00.00 arasında, yani 8 saatte #direngeziparkı hashtagine yaklaşık 2 milyon tweet atılmıştı. Yani saatte 250.000 tweet.
Kıyas yaparken şunları akılda tutmakta fayda var:
2013’te Medya sansürü bu kadar yoğun, Erdoğan ‘antipatisi’ bu kadar birleştirici değildi. Sosyal medya paylaşımları yüzünden insanlar tutuklanmıyordu ve henüz maaşlı troll diye bir şey icat edilmemişti. Öte yandan 5 yıl içinde Twitter kullanıcı sayısı ise yaklaşık 10 milyondan 30 milyona çıktı, akıllı telefonlar ise daha çok yayıldı.
Bu haliyle matematiksel kesinliği olan bir kıyas yapamayız ama ortada bir duygu patlaması, bir dip dalga olduğu açık. Nasıl ki “İmza veren FETÖ’cüdür” imasının ardından yüzbinlerce insan YSK’ya akın ettiyse, 7/24 Erdoğan-Binali Yıldırım-Devlet Bahçeli görmekten gına gelen yüzbinlerce genç (ve ruhu genç) de Twitter’a akın etti.
Karşı Atak-Hezimet: DEVAM MI? T A M A M!
İktidar cephesinin DEVAM karşı atağı ise tüm paralı trollere, SMS ile milletvekillerine gönderilen talimatlara*, bot hesaplara rağmen cılız kaldı ve Twitter’ın bot hesapları tespit edip DEVAM’ı TT listesinden kaldırmasıyla AKP’nin sosyal medya hezimeti tescillendi. Öyle ya, Twitter’ın başında bir “Alo Fatih” yok… Twitter’ı Demirören grubu satın almadığı müddetçe de bu minderde her şeye rağmen bizim güçlü olduğumuz ortaya çıktı.
T A M A M Neye yaradı?
1) Muhalefet cephesinin tepede yaptığı ittifakın çok daha geniş (yani HDP’nin de dahil olduğu) versiyonu tabanda karşılığını ve sloganını buldu. Burada Muharrem ince, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Demirtaş’ın hızlı reaksiyonları da katalizör işlevi gördü. 16 Nisan’da HAYIR demek neyse 24 Haziran’da “T A M A M” demek de aynı anlama gelecek.
2) Muhalefet cephesi çok ciddi anlamda moral depoladı. Medyada kendini görmeyen, sürekli tek taraflı propagandaya maruz kalan muhalif seçmen 24 Haziran’a çok daha umutlu ve hevesli şekilde dahil olacak. Sosyal medyayı “halkın matbaası” olarak kullanma konusunda daha da hevesli hale gelecek, her şeyden önemlisi “T A M A M” demek oldukça havalı olacak.
3) 16 Nisan’da yaşanan seçmen seferberliğinin bir benzerinin ilk işareti çok önceden verilmiş oldu. İstanbul’daki sokak eylemleri, Türkiye’nin dört bir yanındaki sokak yazılamaları gösteriyor ki, bu tepki ve ruh hali sosyal medyayla sınırlı kalmayacak.
İKTİDARIN OLASI HAMLELERİ VE ÖNLEMLER
Şimdi gelelim madalyonun karanlık yüzüne. Kendinizi Erdoğan’ın yerine koyun. Daha doğrusu Erdoğan tarafından fırçalanan sosyal medya işlerinden sorumlu şahsın. Devletin tüm olanaklarını kullanıyorsunuz, herkesi FETÖ’cü ilan edip hapse atabiliyorsunuz. Maaşla binlerce paralı eleman çalıştırıyorsunuz. Televizyona sizden başkası çıkmıyor, buna rağmen gol yiyorsunuz… Hele ki seçim sizin için bir varlık yokluk meselesi iken... Düşünün, bu uğurda yıllarca karşı çıkmanıza rağmen seçim tarihini çok erkene alıyorsunuz, emeklilere para dağıtıyorsunuz, af üstüne af çıkartıyorsunuz, rakiplerinize akıl almaz yöntemlerle saldırıyorsunuz.
İktidar bu kadar pervasız olmadığı 2014 yılında Twitter’ı 2 haftalığına yasakladı. (17-25 Aralık Ses kayıtları yayıldığı dönemde) Tekrar yasaklamaması için hiçbir sebep yok. Bunun için kanıt bulmaya da ihtiyacı yok.
Peki Twitter kapanırsa ne yapacağız? Buna hazırlıklı mıyız?
Twitter ve Facebook yasaklanırsa kullanacağımız diğer iletişim kanalı kuşkusuz Whatsapp olacak. Hemen hemen tüm sosyal, siyasal, ticari organizasyonlarda kullanılan Whatsapp seçim döneminde de hem propaganda hem de seçim güvenliği için önemli olacak.
Kitlesel ve anonim iletişim için en aşina olduğumuz araç Whatsapp, ancak aynı anda en fazla 256 kişilik gruplara sahip olabileceğimiz bu mecra 80 milyonluk nüfusun dijital iletişimini sağlıklı şekilde yürütmemize olanak sağlayacak mı?
Bu konuda bir alternatif geliştireceksek 2009’dan beri Twitter’ın yasaklı olduğu İran halkının bu sorunu nasıl çözdüğüne bakalım derim.
TELEGRAM
Telegram’ı şu anda gazeteciler, kripto para camiası, yazılımcılar vb gibi sayısı az ama niteliği yüksek insanlar kullanıyor ama aynı anda 100.000 kişiye kadar ulaşabilen gruplar kurulabilmesi ve bunlara güvenli iletişim olanağı sağlaması İran’da neden bu kadar popüler olduğunu ve son büyük protestoların ardından yasaklandığını da açıklıyor. Ayrıca Telegram gruplarına katılmak için telefon numaralarının kullanıcıların rehberinde kayıtlı olması da gerekmiyor.
Ne yapsak? Acaba şimdiden Telegram grupları kursak mı?
Dipnot: Whatsapp ve Telegram da yasaklanırsa ne yapacağız diye bir soru da sorulabilir bu noktada. O zaman meydanlarda buluşmaktan başka çare bırakmamış olacaklar bizim için…
*Burada kısa bir not: Nihat Zeybekçi DEVAM tweetleri atarken, CNNTürk’te canlı yayındaydı.
Sosyal Medya istatistiklerine göz atmak isteyenler için: https://www.slideshare.net/wearesocial/digital-in-2018-in-western-asia-part-1-northwest-86865983