Loading...
Bu metin, “biz olma” ihtiyacımızı karşılayabilir mi dersiniz?
Ortak Politikalar Mutabakat Metni hacmi ve içeriği itibariyle önemli ama eksik bir metindir. Bu yönü ile de tamamlanmaya ihtiyaç duymaktadır. Bu metinde benim arayıp da bulamadığım şey galiba bunları konuşabilecek bir “cesaret”.
Ortak Politikalar Mutabakat Metni nihayet açıklandı. Metinde, ülkedeki altı partinin lideri ve çalışma arkadaşlarının belirlediği 2300’den fazla sorunun altı çizilmiş ve çözüm yolları önerilmiş. Ben açıklamayı doğrudan dinleyenlerden değildim ama açıklandıktan sonra metni okudum. Bu yazıda genel bir değerlendirme yapmak istiyorum.
Bir kere metinde dikkate alınan kesimlerin daha çok “modern”, “milliyetçi” ve “liberal” kesimler olduğunu söylemeliyim. Ülkede demokrasi için olmazsa olmaz kesimlerinin sorunları, örneğin çalışanların, kimliğinden ötürü ötekileştirilmiş Kürtlerin, Alevilerin ve diğer kimlik mağdurlarının sorunları bu metinde yoklar. Kadın konusunda hemen her sorunun altı çizilmiş olsa da her nedense “İstanbul Sözleşmesi’nden” söz edilmemekte. Tarikat ve cemaatler meselesi ise konu bile edilmemekte. Anlaşılan, 2300 sorun alanı belirlenmişken özellikle bu sorun alanlarının dikkate alınmamış olması üzerlerinde henüz “mutabakat” oluşamamış olduğunu gösteriyor.
Doğrusu bir zamanlar AKP de “modern”, “milliyetçi” ve “liberal” kesimleri dikkate alarak yola çıkmıştı. Avrupa Birliği ile ilişkilerin ima ettiği reformları yapmaya çalışmış, ülkeyi “muassır medeniyetler” düzeyine çıkarmak için bir yandan “liberal-piyasacı” düşünceleri diğer yandan da “milliyetçi-kalkınmacı” politikaları gündemine almış ve uygulamıştı. Belirli bir süre de başarılı da olmuştu. Ta ki konjonktür değişip, yolunu kaybedip tamamen “merkezi” karar mekanizmalarına ve savaş politikalarına saplanınca ülkeyi de batırmaya başlamıştı.
Böylelikle Batı’dan başlamış olmasına rağmen olaylar ve olaylar karşısında Erdoğan’ın tercihleri onu ve temsil ettiği iktidarı “Doğu”ya doğru ittikçe, aslında kendi solunda da “Batı’ya” doğru bir siyaset ihtiyacına da yol açmaktaydı. İşte şimdi deklare edilen Ortak Mutakabat Metni bu ihtiyacı ifade eden ve bu çerçevede de Cumhuriyet’in kurucu babalarının tercihleriyle yeniden ilişki kurmaya çalışan bir metin.
Evet böylelikle ilk defa açık ve net bir biçimde Millet İttifakını meydana getiren partilerin ortak paydalarının ne olduğu ortaya çıkmış oldu. Bu ortak paydalara en son eklediğimi de ekleyerek yeniden ifade edersem, Millet İttifakı, “Batıcı”, “modernist”, “milliyetçi” ve “liberal” duygu ve düşünceleri harmanlayan bir siyasi pozisyonlar kümesi olarak ifade edilebilir.
Kimse kusura bakmasın ama bence bu metinde ifadesini bulan siyaset “vasat bir siyaset” anlayışıdır. Bir ülke, daha Batılı normlara göre yönetilir olabilir, daha modernist anlayışları benimseyebilir, uygulayacağı ekonomi politikalarla daha zengin ve daha ileri teknolojileri kullanan bir ülke de olabilir, ama bunlar o ülkenin halkının gerçekten demokrasi ve özgürlük içinde yaşamasını sağlayamayabilir. Bugünün dünyasında bunun sayısız örneğini bulmak mümkün.
Çünkü bu ülkenin sorunu “modern” “Batılı” ve “zengin” olmak değil, sahip olduğu nüfusun bir “biz” duygusu içinde yaşayamıyor olması sorunudur. Cumhuriyeti kuran babaların halledemeyip bugüne gelmesine neden oldukları bu sorunlar “tarihsel ve sosyolojik” sorunlardır ve siyasallaşmış oldukları için de artık siyaset tarafından karşılanması gereken sorunlardır. Ne Batıya yakınlaşmak, ne modernleşmek, ne zenginleşmek bu ihtiyacı kendi başına karşılamayacaktır.
Onun için bu metinde benim arayıp da bulamadığım şey galiba bunları konuşabilecek bir “cesaret”. O olmayınca bu görüşler bence “vasata” işaret ediyor.