Neymiş “yerli, milli araba üretiyormuşuz”. Bu kafa ile Sanayi Devrimine yeni girmiş olduk. Gelişmiş dünyadan iki sanayi çağı gerideyiz. Teknoloji ve marka ihracatımızı artıramadıkça hamal sanayi olarak kalmaya devam edeceğiz.
Loading...
Merkez Bankaları Faiz Artışları, majör merkez bankalarının faiz artışları devam etti. İngiltere Merkez Bankası 75 baz faiz artırıp %3 yaptı. FED, beklendiği gibi 75 baz puan artırıp faizini %4 yaptı. FED faiz artışından çok, sonraki yazılı metin ve konuşma kafa karıştırdı.
FED faiz artışına aynı iveme ile devam mı edecek yoksa ivmeyi yavaşlatacak mı ilk önce karar verilemedi. Piyasa donuk kaldı. Ertesi gün tepkisi “artış ivmesinin aynen korunacak olması” yorumu ile dolar güçlendi. Haftanın son gününe ise “ivmenin yavaşlayacağı” yorumu etkili oldu.
Perşembe günü dolar endeksi artıp dolar diğer paralar karşısında değer kazanmaya, altın, coinler, hisse fiyatları düşmeye başlarken cuma günü tam tersi hareketlenme ile haftayı kapadı. Bu dalgalanma her veri ile yaşanmaya devam edecek bir müddet daha. Ben FED faiz artışı ivmesinin yavaşlayacağı görüşündeyim. FED sene başında açıkladığı plana uygun hayatına devam ediyor ama piyasa sürekli dalgalanıyor. Dalgalanmasından birileri milyar dolarlar kazanıyor. O yüzden bu yorum ve beklenti değişiklikleri devam edecektir. FED bir sonraki faiz kararını aralık ayında açıklayacak. 50 baz puan üstü olmazsa dalgalanma boyu azalacaktır.
TÜRKİYE’DEN KISA KISA
TÜİK Ekim Enflasyonunu açıkladı. TÜFE, Ekim ayında %3,54 artarken yıllık artış %85,51 oldu. Merkez Bankasının yılsonu hedefi %65. Dünyada ve Türkiye’de emtia fiyatları sakin, global durgunluk var. İktidar doları 18-19 lira bandında tutabilirse yılsonu enflasyonunu da TÜİK ile %67 – %70 bandında bitirebilir. TÜİK ile diyorum çünkü ENAG’a göre Ekim ayı enflasyonu %7,18, yıllık enflasyon %185,3. Ben harcamalarıma baktığımda ENAG verisini daha gerçekçi buluyorum doğrusu.
TÜFE ise Ekim ayında %7,83, yıllıkta %157,7 arttı. Mayıs ayından beri gevşiyordu, Ekim ayında yeniden sert bir yükseliş gösterdi. ÜFE deki artışın tüketiciye inmesini iki ay daha engellemeleri gerekecek.
TÜFE ile ÜFE arasındaki bu fark, üretici maliyetlerindeki artışın bire bir tüketiciye yansımadığını gösteriyor. Uzun zamandır bu durum var. Şöyle anlatmaya çalışayım. Üretici geçen sene bir liraya üretip iki liraya satıyordu. Tüketiciye maliyeti 2 liraydı. Üretici kazancı %100. Bu sene, üretici 2,60 liraya üretiyor, 4 liraya satıyor. Tüketici aynı ürünü %100 daha yüksek fiyata sahip olurken üreticinin kar marjı %50 civarına düşüyor.
Dış Ticaret açığı: Ticaret Bakanlığı öncü göstergelerine göre Ekim ayında ihracatımız %2,8, ithalat %31,9 arttı. 2022 ilk on aylık verilerine göre ihracatımız %15,4, ithalatımız %39,5 arttı. Şaşırdık mı? Tabii ki hayır. “Türk Lirasını değersizleştirip dış ticaret fazlası vereceğiz” diye uygulanan tuhaf ekonomik kararın alındığı gün tam tersi etki yapacağını yazdık, söyledik. İlk on ayda dış ticaret açığı 91 milyar dolara çıktı. İktidarın 100 milyar dolar dış ticaret açığı hedefine az kaldı. Ha gayret!
Teknoloji ihracatımızda son yirmi yılda hiçbir değişiklik yok. Yirmi yıldır ihracatımız içindeki teknoloji ürünü payı %3. Büyük devlet teknoloji çağında teknoloji üretir, hayal değil. Gelişmiş ülkeler için artık teknoloji çağı bile bitti. Neymiş “yerli,milli araba üretiyormuşuz”. Bu kafa ile Sanayi Devrimine yeni girmiş olduk. Gelişmiş dünyadan iki sanayi çağı gerideyiz. Teknoloji ve marka ihracatımızı artıramadıkça hamal sanayi olarak kalmaya devam edeceğiz. Yaptığımız ihracatın ortalama kilo fiyatı 1,5 dolar. 28 lira. Bir ton ihraç ettiğimizde 28 bin lira ciro yapıyoruz. Hepsi kazanç olsa evin beyaz eşyasını alamazsın.
“Türk Lirasını değersizleştirip dış ticaret fazlası vereceğiz” diye uygulanan tuhaf ekonomik kararın alındığı gün tam tersi etki yapacağını yazdık, söyledik. İlk on ayda dış ticaret açığı 91 milyar dolara çıktı.
Hazine Borçlanması: Hazine üç aylık iç borçlanma takvimini açıkladı. Her itfayı daha yüksek borçlanma ile karşılayacaklar. Her ay ortalama 100 lira borç ödemesine karşılık 180 lira yeniden borçlanacaklar. Aldıkları bu borcu emekliye, asgari ücretliye, memura zam olarak verecekler. Esnafa ucuz kredi dağıtacaklar. Aslında bir şey dağıttıkları yok, vatandaşın üzerindeki borç yükünü artıracaklar. “Borç yiğidin kamçısı” ve “Başımıza gelen kaderdir” diyen bir halk içinde de çok şaşırtıcı ve eleştirilecek bir model değil aslında. Oysa kader, seçimlerimizdir.
PİYASA
ALTIN/ONS: Geçen hafta “1675 dolarda çok önemli bir direnç olmak üzere. Bu hafta mutlaka 1675 doları kırıp üstünde kalmalı” demiştik. Vallahi ne yapıp edip haftanın son günü kapanışı 1680 dolardan yaptırdılar. Bu hafta direnç 1710 ve 1720 dolarda. Bu hafta yine 1675 dolar çok önemli. Buranın üstünde tutunabilirse “1610 dolar dipmiş” diyebiliriz. Yukarıya hareket başlayabilir. Ama uzaya çıkacak diye beklemek yok uzunca bir süre.
DOLAR/TÜRK LİRASI: Haftanın son gecesi yine gizli bir el 18,56 seviyesine kadar çekti doları. Resmen teknik düzeltiyorlar. Güzel de, eğer 18,56 altında tutamazlarsa yukarı harekete destek vermiş olurlar. Bu hafta destek 18,10 lirada. Direnç ise 18,72 lirada. Teknik, dolarda zıplama için en fazla iki ay kaldığına işaret ediyor.
AVRO/DOLAR: Geçen hafta “FED eğer çok şahince bir açıklama yapmazsa 0.98 altına inmeyeceğini düşünüyorum” demiştik. Piyasa şahin mi, güvercin kararını veremese de parite 0,9730 görüp haftayı 0.9960’dan yaptı. Bu kapanış 1.04 üstüne yükseleceği beklentimi artırdı. Bu haftayı 1.0020 üstünde kalarak kapaması önemli. Haftalık destek 0.97, direnç 1.02.
BİST: İki hafta önce belirtiğim 4200 puan hedefine ulaştı. Ortalama bir hacim vardı. Herhangi bir geri dönüş işareti geçen hafta da göremedim. Destek 3900 puanda. Öncesinde 4100 puan var. Ama önemli olan bu hafta için 3900 puan.
Brent Petrol: Nisan ayından yazmıştım hatırlıyorsanız; “Brent petrol 89 dolar altında kalmayacak, sarkışlarda 86 dolar civarından döner” diye. Aynen devam ediyor. Bu hafta 98,20 doların üstünde kalırsa yukarı hareket devam edebilir. “Dünya duruyor” denirken petrol nasıl artacak sorusuna verilecek cevabım yok. Teknik, “105 dolara gidebilir” diyor
DOLAR ENDEKSİ: 110 puanı destek yapıyor gibi görünüyor. Yine karar vermek için erken diye düşünüyorum. Dolar endeksinin hızla artmaya devam edip piyasaları kavurmasını bekleyen oldukça fazla insan var. Bu haftaki FED açıklamalarından sonra yangını alevlendirdiler ama olmadı. Benim iki senaryom var. Birincisi; Kasım ayı kapanışının 110 puan altında olması ve endeksin iki, üç ay 110 – 108 puan arasında dalgalanması. İkinci senaryom ise, endeksin iki, üç ay 115 ile 110 puan arasında kalıp gevşemesi. Benim senaryolarım dolarda gücün sonuna geldiğine işaret ediyor. Bu güçsüzleşecek demek değil. En büyük gücü bu demek. Dünyaya göre halen güçlü demek.
GÜMÜŞ /DOLAR: Gümüş de altın gibi yukarı dönebilir. 20,90 dolar üstünde kalabilirse 21,90 ve 22,50 dolar seviyelerini deneyebilir. Gümüşte dikkatle izlenmesi gereken nokta 21, 30 dolar üzerinde iki hafta tutunabilmesi. Tutunursa 17,50 dolar dip demektir. Uzunca bir süre 21,50 dolar altına gelmeyecek demektir.