MEHMET BARAN KILIÇ

@MehmetBaranKl

[email protected]

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın atadığı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki ‘kayyım’ yönetim, mevcut akademisyenleri okuldan uzaklaştırırken yerine adrese teslim kadro ilanlarıyla ‘tanıdık’ isimleri alıyor.

Ayşenur Ezgi Eygi'nin otopsi sonucu: Hedef alınarak ateş açıldığını düşünüyoruz Ayşenur Ezgi Eygi'nin otopsi sonucu: Hedef alınarak ateş açıldığını düşünüyoruz

İnci de, eski doktora öğrencisi Belkıs Gökbulut Öztürk’e kadro üzerine kadro, idari görev üzerine idari görev verdi.

Tepeden inme enstitüye tepeden inme kadro

‘Kayyım’ yönetimden önce Boğaziçi Üniversitesi’nde bir enstitü, ilgili bölümlerin ayrıntılı incelemesi ve görüşünü bildirmesi sonrası kurulurken Erdoğan 30 Aralık 2021’de, 'tepeden inme bir şekilde' okula Veri Bilimleri ve Yapay Zeka Enstitüsü kurulmasına karar vermişti.

Söz konusu enstitü için 24 Mayıs 2022’de doktor öğretim görevlisi ilanı açılmıştı. İlanın şartlarında özel çalışma alanları belirtiliyordu yani ilan ‘kişiyi tarif eder’ cinstendi.

İlanın şartında şu yazıyordu: “Lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini fizik alanında eğitim dili İngilizce olan üniversitelerden almış olmak. Yüksek kayıplı ve rastsal nanofotonik sistemlerin veri analizleri konusunda son beş yılda uluslararası saygın dergilerdeki yayınları ile yetkinliğini kanıtlamış olmak; en az bir TÜBİTAK/Avrupa Birliği projesi yürütmüş/yürütüyor olmak.”

Adrese teslim kadro yargıdan döndü

Söz konusu ilanın şartını sağlayan tek kişi, İnci’nin 2020’de mezun olan doktora öğrencisi Öztürk’tü hatta Ulusal Tez Merkezi'nde yer alan bilgilere göre Öztürk’ün doktora tezi fotonik üzerine.

Belkıs Gokbulut Naci Inci TezNitekim, Öztürk kadroyu ‘kaptı’ ve bir süre enstitüde doktor öğretim üyesi olarak çalıştı, enstitü bünyesinde yer alan ‘büyük veri ve veri analitiği anabilim dalı’ başkanlığını yürüttü.

Ancak kadro ilanı ve atama mahkemelik oldu.

Mahkeme de 13 Kasım 2023’te, Öztürk’ün atanması hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Kararın gerekçesinde ‘Yüksek kayıplı ve rastsal nanofotonik sistemlerin veri analizleri’ ibaresinin denetlenebilir olmakla birlikte son derece özelleşmiş bir alan olduğu, bir kadro ilanının bu derece özelleştirilmesine ve objektiflikten uzaklaştırılmasına gerek bulunmadığı ve ilanın kişiyi yahut belirli bir grubu, zümreyi tarif eder, keyfi ve subjektif nitelikte olduğu dile getirildi.

Bu kapsamda mahkeme, Öztürk’ün atanmasının hukuk uygun bulunmadığını saptadı.

İlişiği kesilmeden önce rektör danışmanı oldu

Öztürk, Aralık 2023’te yani mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vermesinden kısa bir süre sonra, Boğaziçi Üniversitesi rektör danışmanlığına getirildi.

2 Ocak 2024’te de mahkeme kararı gereği Öztürk’ün Veri Bilimleri ve Yapay Zeka Enstitüsü’yle ilişiği kesildi ancak rektör danışmanlığı görevini sürdürdü.

Diğer bir deyişle Öztürk, Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyen olmadığı süre boyunca rektör danışmanlığı görevine devam etti.

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki akademisyenler, rektör danışmanlığı hamlesinin Öztürk’ün ‘enstitüyle ilişiği kesilse de okulla ilişiği kesilmemesi için’ atıldığını dile getrimişti.

Dava devam ederken yeni kadro ilanı

1 Kasım 2023’te yani Öztürk’ün kadrosuyla ilgili dava devam ederken Boğaziçi Üniversitesi, yeni bir kadro ilanı yayınladı.

Resmi Gazete’de yer alan ilana göre üniversitenin fizik bölümü katıhal anabilim dalı için doktor öğretim üyesi alınacaktı.

İlanın şartlarında şu yazılı: “Doktorasını Fizik alanında ve 2023 yılı QS, THE veya USNews dünya üniversiteler sıralamalarında Fizik alanında ilk 200’de yer alan bir üniversiteden almış olmak, nanofotonik ve nanoplazmonik alanlarında SCIE tarafından taranan Q1 kategorisindeki dergilerde yayını olmak.”

İlanda yine, önceki ilanda olduğu gibi Öztürk’ün çalışma alanlarına yer verildi.

Nitekim Öztürk, bu yılın ortalarında kadronun sahibi oldu ve fizik bölümünde işe başladı. Öztürk, bu dönem fizik bölümünde ders vermeye başlayacak.

Bunun haricinde Öztürk rektör danışmanlığı görevinde bu süre zarfında aralıksız devam etti.

Edinilen bilgilere göre fizik bölümü öğretim üyeleri ilanın açılma süreci, başvuruların değerlendirilmesi ve jüri süreçlerinden habersiz bırakıldı. Yani, işe alım süreci tepeden inme bir şekilde yürütüldü.

'Kayyım' yönetimden önce Boğaziçi'nde akademisyen alımları, bölümdeki tüm akademisyenlerin dahil olduğu katılımcı ve detaylı bir süreçle yönetilirdi. Okul yönetimiyse bu sürece karışmaz, belirlenen akademisyenin işe alınmasını engellemezdi.

Şimdi de aynı ilanla doçent yapılmaya çalışılıyor

1 Ağustos 2024 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi fizik bölümü katıhal anabilim dalı için yeni bir kadro ilanı yayınladı.

Doçent seviyesinde açılan ilanın şartlarında şu yazıyor: “Doktorasını Fizik alanında ve 2024 yılı QS, THE veya USNews dünya üniversiteler sıralamalarında Fizik alanında ilk 200’de yer alan üniversitelerden almış olmak, SCIE tarafından taranan Q1 kategorisindeki dergilerde Nanofotonik ve Nanoplazmonik alanlarında yayını olmak.”

Söz konusu ilan, Öztürk’ün fizik bölümünde işe başlamasını sağlayan ilanla aynı. Diğer bir deyişle Öztürk’ün doktor öğretim üyesi yapıldığı ilanın aynısıyla şimdi de doçent yapılmaya çalışılıyor.

PolitikYol’un edindiği bilgiye göre okul yönetimi akademisyenleri, sözlü olarak ilana itiraz edilmemesi’ ve ‘mahkemeye gidilmemesi konusunda ‘uyardı.’

Editör: Mehmet Baran Kılıç