İspanya’da geçtiğimiz haftalarda meclise gelen yasa taslağında bu başlıklar doğrultusunda maddeler var ancak birisi boğa güreşleri olmak üzere üç madde üzerinde oldukça hararetli tartışmalar yaşandı.
Boğa güreşleri 1991’de Kanarya Adalarında, 2010’da Katalonya’da ve 2017’de Balear Adalarında yasaklandı ancak diğer bölgelerdeki seçmen tabanı için kırmızı çizgi olmaya devam ediyor. Özellikle azınlık hükümetinin lideri olan sosyal demokratların güçlü olduğu bölgelerde neredeyse futbol kadar “kutsal” bir eğlence.
Demokrasi karnesi yüksek olan İspanya maalesef hayvan hakları açısından zayıf bir karneye sahip.
Geçtiğimiz günlerde parlamentoya sunulan hayvan hakları yasası ile bu açığını kapayıp 2014’de Avrupa Birliği tarafından kabul edilen Hayvan Refahı Evrensel Beyannamesini kanunlarına entegre etmek için somut bir adım attı ancak kanun, iki başlık yüzünden bir türlü meclisten geçemiyor.
Hayvan hakları ve refahı konusunda Avrupa Birliği’nde yaygın olarak kanunlaşmış maddelere bakacak olursak; üye ülkelerin neredeyse tamamında uygulamaya sokulan kanunlarda iki temel başlık var.
1.Hayvanların vücut bütünlüğünün korunması: bu gruba hayvanlara istemeden ya da kasıtlı zarar verilmesi, işkence, ya da cinsel istismar gibi maddeler giriyor. Cezalar oldukça ağır; istemeden kasıt 450€, kötü muamele 750€, bilerek zarar vermek 1.500€ para cezasını doğuruyor, bunun üstündeki işkence, cinsel istismar gibi ağır suçlar için ise için ise 30.000€ para cezası ve hapis var.
Bu grup altında hayvanların pençelerinin alınması, kulak ya da kuyruklarının kesilmesi, elektrikli tasma ile eğitim verilmesi, horozların gagalarının kesilmesi, çiftlik hayvanlarının boynuzlarının kesilmesi gibi maddeler de var.
2.Hayvanların hayat kalitelerinin korunması: köpek gibi eşlikçi evcil hayvanların her gün gezdirilmesi, kapalı alanda tutulmak zorunda olanların yaşam alanlarının belli ölçülerin üzerinde olması, belli saatlerde açık alana çıkartılmaları gibi başlıklar var. Bunun yanında kaz ciğeri üretiminin yasaklanması, kürk çiftliklerinin kapatılması ya da pet shoplarda evcil hayvan satışının yasaklanması da bu gruba giren maddeler.
Çiftlik hayvanları ise ekonomik faaliyet unsuru başlığı altına girdiğinden farklı bir düzenleme ile ele alınıyor.
İspanya’da geçtiğimiz haftalarda meclise gelen yasa taslağında bu başlıklar doğrultusunda maddeler var ancak birisi boğa güreşleri olmak üzere üç madde üzerinde oldukça hararetli tartışmalar yaşandı.
Aslında boğa güreşleri, 1991’de Kanarya Adalarında, 2010’da Katalonya’da ve 2017’de Balear Adalarında yasaklandı ancak diğer bölgelerdeki seçmen tabanı için kırmızı çizgi olmaya devam ediyor.
İspanya’da hayvan özgürlüğü ve koruması kanun yasa teklifi kapsamında hali hazırda onaylanan maddeler arasında dikkat çeken bazıları şunlar:
- Kediler üç gün, köpekler 24 saatten fazla evde yalnız bırakılamayacak.
- Köpek sahiplenmek isteyenler, yetkili yerlerden özel eğitim aldıktan sonra köpeklerine kavuşacak.
- Köpekler cinslerine bakılmaksızın tehlike potansiyeli taşıyan hayvan statüsünden çıkarılacak. Çevresi için tehlikeli olduğu raporu alınmadan köpekler özel alanlarda kapalı ya da bağlı tutulamayacak.
- Kaybolan kedi ve köpekler 48 saat içinde kayıp olarak bildirilmek zorunda. Aksi halde bu hayvanlar bulunduğunda sahibi terk ettiği gerekçesi ile para ve hapis cezası alabilecek.
- Çiftlerin boşanması durumunda her hangi biri hayvan koruma kanununa muhalefetten suç giymişse, ortak velayetini alamayacak.
- Pet shoplarda balık dışında canlı hayvan satılamayacak.
- Sokaklarda başıboş bulunan kediler, eğer ölümcül bir hastalıkları yoksa uyutulamayacak (köpekler için geçerli değil), yeni ev bulunana kadar barınaklarda yaşamaya devam edecek.
- Horoz döğüşü gibi “eğlence” amaçlı etkinlikler tamamen yasaklanacak.
Gelelim kanunun geçmesine engel olan maddelere; bunlar boğa güreşleri ve ekonomik gelir sağlayan faaliyetler başlığı altına sokulmaya çalışılan av köpekleri ve güvercin avı maddeleri. Aslında bu başlıkların bu kadar tartışma yaratmasının temelinde iktidardaki azınlık hükümetinin lideri olan sosyal demokrat PSOE’ya güçlü olduğu bölgelerden gelen siyasi baskı var. Bu bölgeler (Endülüs, Extremadura ve Kastilya-La Mancha) gerek boğa güreşlerinin gerekse tartışılan diğer uygulamaların yaygın olduğu bölgeler. PSOE’ya verilen seçmen desteği seçimlerden bu yana azalırken, hükümet partileri içinde çok fazla muhalif ses olması da ellerini zayıflatan diğer bir neden.
Aslında boğa güreşleri, 1991’de Kanarya Adalarında, 2010’da Katalonya’da ve 2017’de Balear Adalarında yasaklandı ancak diğer bölgelerdeki seçmen tabanı için kırmızı çizgi olmaya devam ediyor. Özellikle azınlık hükümetinin lideri olan sosyal demokratların güçlü olduğu bölgelerde neredeyse futbol kadar “kutsal” bir eğlence. Hal böyleyken boğa güreşlerini kanun kapsamı dışında tutma tartışmaları kısa sürdü ve çoğunluğun onayı ile kanun kapsamı dışında kalıverdi. Bu noktadan bakıldığında – eğer bir sonraki seçimleri liberaller kazanmazsa uzun bir sure daha boğa güreşlerinin yasaklanmayacağını söylemek yanlış olmaz.
Ancak bunun dışında geriye kalan iki madde daha var ki, meclis görüşmelerini neredeyse tıkadı.
Bunlardan birincisi güvercin avı. Aslında geleneksel olarak eğlence amaçlı ve oldukça vicdansız ve vahşi şekilde uygulanan bu “spora” “güvercin fırlatma” demek daha doğru. İki şekilde uygulanıyor, eskiden uygulanan ve kısmen devam ettirilen birinci yöntemde, güvercinlerin gözünü çizip, görüş yeteneğini yok ettikten sonra havaya fırlatıyorlar. Bu şekilde manevra yeteneğini kaybeden hayvan tüfekle vuruluyor. İkincisi ise havalı kompresörle çalışan bir fırlatma ünitesine güvercini yerleştirip fırlatmak ve havada tüfekle vurmaya çalışmak.
Kanun, Aralık ayında da tartışılacak ancak görülüyor ki teklif 2022’nin ilk aylarında yasalaşacak ve bu istisnalarla kabul edilirse AB ülkeleri içinde hayvan hakları açısından çok başarılı bir çizgide olmaktan uzak olacak.
İkinci tartışmalı madde ise av köpekleri ile ilgili. İngiltere gibi İspanya’da da yaygın bir uygulama olarak av köpekleri belli bir yaştan sonra yeterince çevik olmadıkları gerekçesi ile avcılar tarafından terk edilip açlıktan ölüme mahkûm ediliyorlar. Bunun dışında da lisanssız pek çok köpek üreticisi son derece kötü koşullarda av köpeği üretimi yapıyor. Önerideki yasa maddesi, av köpeği üretimini lisanslı üreticilerle sınırlıyor ve köpeğini yaşlı olduğu için kötü şartlarda besleyen, barındıran ya da terk edenlere hapis cezası ile birlikte yüksek para cezası verilmesini öngörüyor.
Endülüs, Extremadura ve Kastilya La Mancha gibi sosyal demokrat seçmelerin çoğunlukta olduğu bölgelerdeki siyasi taban için minareyi kılıfına uydurmak isteyen Tarım Bakanlığı, av köpeklerinin ekonomik geçim faaliyetinin bir parçası olduğunu ve kanun kapsamı dışında tutulması gerektiğini söyleyerek uygulamayı en azından yumuşatmaya çalışıyor. Bu pazarlıklar sırasında bir taviz olarak sirklerde vahşi hayvanların kullanımının yasaklanması maddesi masaya getirildi.
Kanun Aralık ayında da tartışılmaya devam edecek ancak görülüyor ki teklifin yasalaşması 2022’nin ilk aylarını bulacak ve bu istisnalarla kabul edilirse AB ülkeleri içinde hayvan hakları açısından çok başarılı bir çizgide olmaktan uzak olacak.