Birlikte kazanacağız

Abone Ol
Şimdi hepimiz için fedakârlık zamanı. Seçmen milletvekillerini seçerken ve cumhurbaşkanı adayına oy verirken bu sistemin devam edip etmemesine de karar verecek. Tek adamın iradesi mi yoksa ortak akıl mı? sorusunun cevabını vereceğiz. Otokrasi mi, Demokrasi mi? Oylayacağız. Seçim yasası 6 Nisan 2022’de değiştirildi. AKP ve MHP yeni seçim yasasını büyük bir titizlikle hazırladılar. En iyisini yapalım mantığıyla değil, hangi yöntemle en yüksek sayıda milletvekili sayısına ulaşabiliriz mantığıyla şekillendirdiler. Kaybedeceklerini anladıkları için, kendi getirdikleri sistemi değiştirdiler. Seçim yasasını kendi çıkarları için değiştirdiler. Yeni seçim yasası ile seçim barajı yüzde 10’dan yüzde 7’e indirildi. Demokratik ülkelerde baraj ya hiç yok ya da yüzde 3 ile 5 arasında değişiyor. Bu nedenle barajın yüzde 7’ye indirilmesinin temsilde adalet olarak adlandırılması mümkün değil. Siyasi partilerin ittifak yaparak seçime girmeleri 2018 seçimlerinde ilk kez deneyimlendi. Bu seçimde de üç büyük ittifak mevcut. Millet ittifakı, Cumhur ittifakı ve Emek&Özgürlük ittifakı. Bir de seçime kendi logolarıyla tekil katılan siyasi partiler. Yeni seçim yasasının hazırlanış mantığı nedeniyle, ittifak yapılarak seçime gidilmesi, ittifak yapan partilere iki yönlü bir avantaj sağlayacak. İttifak yaparak seçime gidilmesinin oluşturacağı birinci avantaj, ittifak içindeki partilerden birinin seçim barajını geçmesi durumunda, ittifakta yer alan ve ülke genelinde oyu yüzde 7’nin altında olan partiler için de seçim barajı sorunu kalmayacak. İttifak yaparak seçime girmenin ikinci ve çok önemli bir diğer avantajı ise bu ortaklaşmanın getireceği sinerji ile Cumhurbaşkanı adayına daha geniş bir seçmen kitlesinin yönlendirilebilmesi olasılığı ve farklı partilere oy veren seçmeni ortak adayda birleştirebilmek. Cumhurbaşkanlığı seçiminde en yüksek oy oranına ulaşabilmek. Türkiye’de ilk kez 2018 seçimlerinde ittifaklar ile seçime gidildi. Bu deneyimde partilerin milletvekili sayısı, her bir ittifakın toplam oyunun, kendi içinde partilerin bir seçim çevresinde aldığı oylara bölünmesi ile hesaplanıyordu. Böylece ittifakta yer almanın avantajıyla, daha küçük oy oranlarıyla milletvekili çıkartılabildi. Ancak bu seçimlerde değiştirilen yeni seçim yasasına göre, ittifakın barajı geçmesi koşuluyla bütün partiler, her bir seçim çevresinde aldıkları oy oranına göre D’hondt sistemiyle milletvekili çıkaracaklar. Yani yeni yasayla "büyük partiye sırtını dayayarak milletvekili çıkartma" yolu kapatılmış oldu. Yeni seçim yasası tam anlamıyla bir mühendislik projesi. İktidar 2023 seçimlerinde kaybetmemek adına, nasıl daha karlı çıkabilirim düşüncesiyle masa başında bir mühendislik faaliyeti yaptı. Yeni seçim yasası bir yandan ittifak içerisindeki partilerin dayanışmasını ortadan kaldırırken, öte yandan zorunlu olarak tek listeyle seçimlere girmeyi teşvik ediyor. Buradaki hedef, en fazla milletvekili sayısına sahip siyasi partinin artık oyları da alarak daha fazla milletvekili çıkarabilmesinin sağlanması. Bu nedenle çok küçük partiler ittifak içerisinde değerli hâle geldi. Cumhur ittifakı seçim yasasında yaptıkları bu değişiklikle pek çok ilde ortak liste ile seçime gitmeyi ve bu yolla en yüksek milletvekili sayısına ulaşmayı hedefledi. Ama “evdeki hesap” misali, son düzlükte ittifaka eklenen sağın en ucundaki siyasi partiler, kendi mevcut iç dengelerini bozdu. Son düzlükte MHP, ortak liste yerine kendi logosuyla seçime katılacağını açıkladı. Millet ittifakı ise “Uzlaşı ancak fedakârlıkla mümkün olur” mantığıyla hareket etti. 4 siyasi parti CHP logosu altında yaklaşık 70 milletvekili adayıyla temsil edilirken, İYİ Parti kendi logosuyla seçime katılacak. Ayrıca CHP ve İyi parti 16 ilde fermuar sistemiyle seçime katılma kararı aldı. 10 Nisan’da YSK’ya verilen milletvekili aday listesi, 19 Nisan’da kesinleşmiş oldu.
Amacımız net! Amaç birlikte en yüksek sayıda milletvekili sayısına ulaşabilmek. Amaç seçimden sonra da birlikteliği sürdürebilmek. Amaç ortak akılla, ortak iyimizi inşa edebilmek.  BİRLİKTE KAZANACAĞIZ…
Milletvekili aday listeleri her zaman tartışma yaratır. Tam memnuniyet, mümkün değil. Ancak bu defa farklı. Listeler ortak. Farklı ideolojiye sahip seçmenler aynı logoda ortaklaşmak durumunda. CHP seçmeni kendini mağdur hissediyor. Zira listelerde kendinden olmayan milletvekili adayları var. CHP logosu altında seçime giren siyasi partilerin seçmeni kızgın, benim partimin logosu neden yok diye. Seçmenin de daha önce deneyimlemediği yeni bir model. Birlikte deneyimleyeceğiz. Mevcut seçim yasası bunu zorunlu kıldı. Amaç en yüksek milletvekili sayısına ulaşabilmek. Siyasi partiler açısından karşılıklı fedakârlık söz konusu. CHP kendi listelerinde seçilebilir yerlere başka partilerin adaylarını yerleştirerek bir büyük fedakarlıkta bulundu. Diğer partiler ise logolarının görünmez olması, seçimde yüzde 3’ü geçmeleri hâlinde hazine yardımı alabilme şansını göz ardı ettiler. Şimdi hepimiz için fedakârlık zamanı. Seçmen milletvekillerini seçerken ve cumhurbaşkanı adayına oy verirken bu sistemin devam edip etmemesine de karar verecek. Tek adamın iradesi mi yoksa ortak akıl mı? sorusunun cevabını vereceğiz. Otokrasi mi, Demokrasi mi? Oylayacağız. Amacımız net! Amaç birlikte en yüksek sayıda milletvekili sayısına ulaşabilmek. Amaç seçimden sonra da birlikteliği sürdürebilmek. Amaç ortak akılla, ortak iyimizi inşa edebilmek. BİRLİKTE KAZANACAĞIZ…