Beykoz'da 9 Temmuz'da meydana gelen kazada 17 yaşındaki Batın Barlas Çeki'nin ölümüne sebebiyet veren Kızılay'ın eski Başkanı Kerem Kınık'ın kızı Fatma Zehra Kınık Demir hakkında dava açıldı. Fatma Zehra Kınık'ın yargılanacağı davada ilk duruşma 30 Ekim’de görülecek. Kınık’ın yurt dışına kaçtığı da iddialar arasında.

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre hazırlanan bilirkişi raporunda, Fatıma Zehra Kınık Demir’in yüzde 100 kusurlu olduğu ifade edildi.

İstanbul Adli Yargı Komisyonunda bilirkişi olarak görev alan emekli polis memuru İbrahim Bayşu tarafından hazırlanan raporda, şunlar sıralandı: “Kazada, hava şartları gibi olumsuz nedenlerin rolü olmadığı… Fatıma Zehra Kınık Demir bu kazanın oluşumunda sevk ve idaresindeki aracı ile İstanbul ili Beykoz ilçesi Batın sokak bitimindeki “DUR” levhasına riayet etmeden ana yol olan Fatih Sultan Mehmet caddesinden gelen araçların geçişini beklemeden ana yola çıkış yaptığı ve bu sırada önünden geçiş yapan araca çarpması neticesinde oluşan bu kazanın oluşumunda, 2918 sayılı Karayolları trafik kanunun 84. Maddesinde yer alan asli kusurlardan H (Kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak) kusuru ile aynı kanunun 47. Maddesinde yer alan (Trafik İşaret ve levhalarına riayet etmemek) kusurlarını işlediğinden asli kusurlu olduğundan yüzde 100 kusurlu olduğuna…”

Ne olmuştu?

Kavacık Mahallesi FSM Caddesi'nde 9 Temmuz'da Fatma Zehra Kınık Demir yönetimindeki 34 FKJ 390 plakalı araç, Baki Sokağı'nda caddeye çıktığı sırada Rüzgarlıbahçe yönüne giden Yavuz Selim Öztürk'ün kullandığı 34 HUT 980 plakalı motosiklete çarpmıştı.

Motosikletteki sürücü ile arkasındaki Batın Barlas Çeki yaralanmış, kaldırımda yürüyen E.Ü. ve M.K. de savrulan motosikletin çarpması sonucu yere düşmüştü.

Kazanın ardından gözaltına alınan iki sürücü, emniyetteki işlemleri sonrası Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti. Sürücüler, savcılıktaki ifadelerinin ardından, yüzde 50 kusurlu bulunmaları nedeniyle adli kontrol hükümleri uygulanması talebiyle sulh ceza mahkemesine sevk edilmişti.

Mahkeme, her iki sürücüyü, yurt dışına çıkış yasağı ve en yakın karakola imza atmayı içeren adli kontrol şartıyla serbest bırakmıştı.