İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği, Boğaz çevresindeki sorunlara ortak çözümler geliştirilmesi amacıyla “İstanbul Boğazı için Ortak Gelecek Çalıştayı” düzenledi.

Beşiktaş Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen çalıştaya CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, İstanbul Boğazı Belediyeler Birliğine üye Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Sarıyer Belediye Başkanı Oktay Aksu, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, sivil toplum kuruluşları/odalarının üye ve başkanları ve İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği’nin paydaşları katıldı.

İki oturumda gerçekleşen çalıştayın ilk oturumunda ‘’İstanbul Boğazı’nın Dünü ve Bugünü’’, ikinci oturumunda ise ‘’İstanbul Boğazı’nın Yarını’’ başlıkları konuşularak değerlendirildi.

‘’İstanbul Boğazıyla ilgili çok acil çözülmesi gereken sorunlar var’’

Beşiktaş Belediyesi ve İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği Başkanı Rıza Akpolat çalıştayda gerçekleştirdiği konuşmada, kentsel dönüşümle ilgili sorunların çözümsüz kaldığına, iklim krizine, artan deniz suyu sıcaklıklarına, mikro-plastik kirliliğine, küresel çevre politikalarına değindi. 

Akpolat şunları söyledi:

* 'İstanbul Boğazı için Ortak Gelecek Çalıştayı' çalıştayımızın adı. Başta da ifade ettiğim gibi, ikamet olarak az sayıda vatandaşımızın ikamet ettiği ama milyonlarca insanın ziyaret ettiği bir bölge burası. Özellikle kentsel dönüşüm yani geri görünüm, ön görünüm, kentsel SİT alanı gibi sorunların olduğu ve çözümsüz bırakıldığı, bugüne kadar somut adımların atılmadığı, çok farklı kesimlerden farklı tepkilerin geldiği bir süreci yaşıyoruz. Gerçekten hiç dokunmadığımız takdirde kendiliğinden yıkılacak bir sürü yapının olduğu bir bölgedeyiz. Dolayısıyla burada çok acil çözülmesi gereken sorunlar var.

''Hem Cumhuriyet hem de Osmanlı tarihine tanıklık etmiş bir miras''

* İstanbul Boğazı çok değerli, hem Cumhuriyet hem de Osmanlı tarihine tanıklık etmiş bir miras bizim açımızdan. Bu mirası geleceğe taşımak da bizim en büyük sorumluluklarımızdan biri. Bu kapsamda da sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Sadece bir gelecek öngörüsü olarak değil, günümüzün açmazı olarak da iklim krizi sorunu önümüzde duruyor. Bu krizle ilgili sorunları yakından yaşıyoruz. Katıldığımız, hem yerel hem de uluslararası toplantılarda en önemli gündem maddelerinin başında iklim krizi gelmekte. Bölgemizde de yaşanan bu sıkıntı, çözüm için atılacak adımları beklemekte.

* Yine artan deniz suyu sıcaklıkları, mikro-plastik kirliliği ve şiddetlenen hava olaylarıyla ekosistem tehdit altında bulunmakta. Bu nedenle karbon salınımını azaltan, atık yönetimini sıfır kirlilik hedefiyle yeniden tasarlayan politikalar geliştirmek zorundayız. Bu adımlar sadece yerel bir ihtiyaç değil, İstanbul’umuzun geleceği için de bir zorunluluktur. Burada geliştireceğimiz çözüm önerileri sadece İstanbul Boğazı değil, İstanbul’un ve küresel çevre politikalarının da şekillenmesine yardımcı ve örnek bir model olacaktır.

''Ortak geleceğimizi ilgilendiren adımları gecikmeden atmak zorundayız''

* Ortak geleceğimizi de sarsabilecek her risk, kentimiz ve boğazımız için en büyük tehditlerden biridir. O yüzden bununla ilgili de adımları gecikmeden atmak zorundayız. Halkımızın, şehrimizin, boğazımızın geleceği için bu adımları atmak hepimizin en önemli sorumluluklarından bir tanesi. Afet farkındalığı eğitimlerinden bireysiz şehir planlamalarına kadar uzanılan bir sistem kurmak yalnızca bir tercih değil hepimiz açısından artık bir zorunluluktur. Deprem riskine karşı geliştireceğimiz her çözüm geleceğe umutla baktığımız bir İstanbul için atılmış bir adımdır.

* İşte burada, bu çalıştayla da beraber İstanbul’un da kaderini değiştirecek bu adımları atmak için sizlerle buluştuk. Aynı zamanda sürdürülebilir gıda yönetimi için de büyük bir potansiyele sahip İstanbul Boğazı bu potansiyel aynı zamanda güvenli dayanıklı ve doğa bir kent için gıda sisteminin kritik önemini de bizlere hatırlatıyor. Aslında her lokmamız toprağın gücünü suyun berraklığını ve üreticinin alın terini taşıyor. Bu nedenle Boğaz’daki zenginliklerden yararlanırken balıkçılarımız başta olmak üzere yerel üreticileri desteklerken aynı zamanda doğa dostu bir yaklaşımı da esas almak zorundayız. Bu anlamda Boğaz’da genellikle sürdürülebilir gıda yönetimi ana temasıyla bir başka çalıştayı da çok yakın zamanda planlıyoruz, bunu da düzenleyeceğiz.

‘’Önümüzdeki ilk belediye meclisine yeni tüzüğü hayata geçireceğiz’’

* İstanbul Boğazı yalnızca suyun iki yakayı birleştirdiği değil tarih boyunca medeniyetlere kucak açmış doğanın ve kültürün eşsiz bir buluşma noktasıdır. İstanbul Boğazı birliğimizin kentimizin ve ülkemizin ortak değeridir. Hepimize emanet edilmiş bu ortak değeri gelecek nesillere aktarmakta hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu nedenle 'İstanbul Boğazı için Ortak Gelecek Çalıştayı'mızı düzenledik. İstanbul Boğazı Belediyeler birliği ile ilgili gerçekten atıl bir yapısı vardı ve biz hızlıca tüzüğünü düzenledik. Önümüzdeki ilk belediye meclisinde yeni tüzüğü hayata geçireceğiz.

İstanbul Barosu'ndan 25 Kasım yasaklarına tepki İstanbul Barosu'ndan 25 Kasım yasaklarına tepki

* İstanbul Boğazı’nda sadece boğaza kıyısı olan ilçe belediyeleri değil denize kıyısı olan bütün ilçeleri de İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği’ne üyesi yapmak gayretimiz çabamız var. İnşallah ilk meclisimizde o ilçeleri de boğaz belediyeler meclisine katılmasını sağlayacağız. Dolayısıyla bir bütün olarak İstanbul’u düşünüyoruz. Bu hattın geleceğini korumak için hep beraber iş birliği içinde çalışmak niyetindeyiz. Onların da çok önemli katkılarının olacağını biliyoruz.  İstanbul Büyükşehir Belediyemiz ve Marmara Belediyeler Birliğimiz bu konuda çok önemli adımları atıyor. Biz de onlarla birlikte tam iş birliği içinde süreci yönetmiş olacağız.

Kaynak: ANKA