Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklanmasına tepkiler sürüyor. Beşiktaşlı yurttaşlar yapılan tutuklamayı "hukuksuzluk", "savaş açma", "diktatörlük" ve "sivil darbe" olarak nitelendiriyor.
Gazete Duvar'ın mikrofonuna konuşan yurttaşlardan Sema Aydoğan, "İktidarın nasıl bir amacı var? İnsanları sindire, eze, üstüne basa basa yükselecek diye bir şey yok. Şimdi buradan oy alacağını mı sanıyor AKP-MHP iktidarı? Beşiktaş'a gelseler de, kayyım atasalar da bizden oy alabileceklerini mi zannediyorlar? Alamazlar. Daha doğrusu bütün Türkiye'den alamayacaklar. Bu haksızlığı, bu hukuksuzluğu, bu eşitsizliği gören hiç kimseden oy alamayacaklar. Farkındalar, farkında oldukları için de savaş açıyorlar. Böyle bir ülke yönetimi olabilir mi?" diyor.
'Bu tutuklamalar bittiklerini gösteriyor'
Atilla Yüzü ise yapılan tutuklamayı "iktidarın bitişi" olarak gördüğünü belirtiyor ve şunları söylüyor:
* Burada haksızlıklar almış yürümüş, zaten tek adam rejimi ben ne dersem o olur diyor, Anayasayı reddediyorlar ama yeni Anayasa yapalım diyorlar. Zaten uygulamıyorsun ki neyin yenisini istiyorsun? Vatandaşın üzerinde baskı yaratma politikası. Bunların hesabı sorulacak ama. Bu hesaptan kurtulabilmek için de mücadele ediyorlar. Bir yandan zamları kamufle edebilmek için Suriye dediler, Öcalan dediler sıkıştıkça... Bu yaptıkları tutuklamalar da bittiklerini gösteriyor. Bitik olmasalar böyle gayrı resmi, hukuksuz işler yapmazlar. Biz daima haklı olanın yanındayız.
'Mesele yolsuzluk değil, bu bir sivil darbedir'
60'lı yaşlarındaki Zeynel Kılıç, "Yolsuzluk varsa AKP belediyelerini bir araştırsınlar, hepsi içeriye girer. Buradaki mesele yolsuzluk değil, bu bir sivil darbedir" ifadelerini kullanıyor. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürüyor:
* Burada insanların emeği gasbediliyor. Esenyurt Belediyesi'nde de aynı şey yaşandı. Ben 60 küsur yaşındayım böyle bir yolsuzluk, böyle bir baskı hiçbir dönem görmedim. Bu açık açık diktatörlük, yargı bir kişinin iki dudağı arasında. Hazmedemiyorlar. Bunlar hükümeti kaybederse, 23 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin yüzde 99'u içeriye alınır. Benim ülkem dünyanın en fakir, en yoksul ülkesi. Dünyanın en değersiz parası bizim paramızdır. 80 ihtilalini biz bu ülkede yaşadık o zaman bile biraz demokrasi vardı.
