Özel günlerimiz, farklı besinleri tüketme isteğimiz, bayramlarımız ve doğum günlerimiz hep olacak! Önemli olan bu günlerde tükettiklerimizle genel yaşamımızda dengeyi sağlayabilmiş olmamız aslında.
En büyük bayram hediyesi, sevdiklerimizle uzun ve sağlık bir bir ömrü paylaşmak değil midir aslında? Bayramda önceliğimizin sevdiklerimiz olması dileğiyle, Mutlu Bayramlar !
Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde hayatımızın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme en önemli faktörlerden biridir. Ancak, Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişiler, günlük öğün sayısını azaltmaları ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girmektedirler. Kimi kişiler hâlâ kendilerini oruç tutuyor zannederken, kimi kişiler ise ' oruç bitti şimdi yeme zamanı 'diyerek aşırı miktarda besin tüketirler.
Ramazan ayı boyunca değişen yemek düzeni ve besin seçiminde oluşan farklılıklar ile oruç tutma sonrası psikolojik olarak bayramda aşırı yemek yeme eğiliminin olması, birçok sağlık problemini de beraberinde getirebilmektedir. Bunların en önemlisi hazımsızlık, kabızlık, reflü gibi sindirim problemleri ile başağrısı ve tansiyon dengesizliğidir.
Ayrıca, gelenek üzere bayramda tatlı tüketimi de artmaktadır. Bayramda birdenbire aşırı yemek yemek, şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıları aşırı tüketmek, sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açacaktır. Bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat edilmesi gerekmektedir.
Özel günlerimiz, farklı besinleri tüketme isteğimiz, bayramlarımız ve doğum günlerimiz hep olacak! Önemli olan bu günlerde tükettiklerimizle genel yaşamımızda dengeyi sağlayabilmiş olmamız aslında. Yoksa elbette bayramlarımızda 1-2 dilim baklava yememizin hiçbir sakıncası yok, 1-2 kilo olmadığı sürece. Ölçülü davrandığımız sürece yediklerimiz biz zarar vermeyecektir.
BAYRAM SONRASI YEME DÜZENİNİZİ YENİDEN OTURTMADA ÖNEMLİ İPUÇLARI
En Hafif öğününüz akşam yemeği olsun !
Bayramda sabah kahvaltısını daha kuvvetli ve akşam öğününü çok daha hafif (ızgara/salata ya da sadece çorba ile geçirmek gibi) yapmanız oruç sonrası vücut dengenizi yeniden kurmanıza yardımcı olacaktır.
Davet Sofralarında..
* Yemekten bir saat önce hafif bir şeyler yiyin; bu yoğurt veya bir elma olabilir.
* Yemekten önce bir bardak su için ve yemeğe salata ile başlayın.
* Ana yemekten önce gelecek olan meze veya ara sıcaklardan sebze olanlarını tercih edin
* Et yemeklerinin yanında mutlaka sebze yiyin.
* Yemeğin sonunda tatlı değil meyve yemeye çalışın.
Biliyor muydunuz?
Ramazan Bayramı'nda sık tüketilen şeker ve çikolata diş çürüklerini arttırabilir. "Şeker yedikten sonra alınan bir parça peynir diş çürüğü oluşumunu azaltacaktır"
Tek yönlü beslenmek yerine tüm besin gruplarından (sağlıklı tahıllar-yoğurt-et-sebze-meyve-sağlıklı yağlar gibi...) yeterli ve dengeli miktarlarda alarak besleniniz.
PEKİ YA ÇİKOLATA?
Bayram sohbet demek.. Sohbet demişken, sohbetin tadı kahve kahvenin tadıysa çikolata olunca, doyulmuyor sohbete de kahveye de...
Çoğumuzun çok sevdiği ve genellikle de karşı koyamadığı bir yiyecek olan çikolata, önceleri afrodizyak ve iyileştirici etkilerine olan inanç nedeniyle, şimdilerde ise kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu etkileri ile uzun zamandan beri sihirli, doğaüstü ve yararlı bir madde olarak bilinmektedir.
Dengeli bir diyetle beraber tüketilen çikolata, oldukça faydalı olan kakao antioksidanlarını içermektedir. Sadece antioksidan etkisi değil, çikolatanın verdiği haz duygusu da oldukça önemli bir etki bu arada...
Çikolatanın tüm yararlı etkileri, içeriğindeki kakao tozundan gelmektedir. Bitter çikolata, çikolata çeşitleri arasında en yüksek miktarda kakao tozu içeren çikolatadır; dolayısıyla da tercihimizi sütlü çikolata yerine bitter çikolatadan yana yapmak en doğrusudur. Beyaz çikolata ise hiç kakao tozu içermeyip, sadece kakao yağı içerdiğinden, çikolatanın yararlı etkilerinden hiçbirine sahip değildir ve tercih edilmemelidir.
Günde 30 gram bitter çikolata tüketmek kakaonun faydalarında yararlanmamız için oldukça yeterli. Dolayısıyla kahve sohbetlerimizin yanında ya da canımız tatlı tüketmek istediğinde ölçülü miktarlarda tüketilen çikolata oldukça keyifli anlar yaşamınızı sağlayacak ve sağlığınızı koruyacaktır. Bayramda da bu miktarları aşmamakta fayda var elbette.
ÖZETLE
- Bayramda öğün sayınızı birden arttırmayın birkaç gün 2 öğün yeterli olacaktır. Bir de öğünlerinizdeki besin alım miktarlarınız fazla olmasın.
- Ramazan ayı boyunca azalan sıvı alımı sonucunda vücutta oluşan sıvı kaybını telafi etmek amacı ile yemek aralarında bol miktarda su tüketiniz.
- Ramazan boyunca oluşan öğün düzensizliğinin meydana getirdiği sonuçlardan birisi de kabızlık problemidir. Bu nedenle Ramazan sonrası posalı besinlerden zengin besleniniz. Bol miktarda sebze ile günde 2 porsiyon meyve tüketerek ve tam tahıllı ürünleri tercih ederek bunu yapabilirsiniz.
- Kızartma, kavurma, hamur işleri gibi kalorisi yüksek ve mideyi zorlayabilecek besinler yerine; bu dönemde haşlama, ızgara ve fırında pişirilmiş yemekleri tercih ediniz.
- İkram amaçlı sunulan her tatlıyı kabul etmeyiniz. Aralarında en hafif olan sütlü ve meyveli tatlıları tercih ediniz. Hamur tatlılarından yemek zorunda kalırsanız miktarını az tutunuz.
- Ramazan sonrası artan kahve ve çay tüketimi uykusuzluk, mide problemleri ve kalp ritim bozukluklarına neden olabilir. Bu tür içecekleri dikkatli tüketiniz. Yine aynı şekilde fazla miktarlarda tüketilen çikolata da benzer problemleri yaratabilir.
- Tek yönlü beslenmek yerine tüm besin gruplarından (sağlıklı tahıllar-yoğurt-et-sebze-meyve-sağlıklı yağlar gibi...) yeterli ve dengeli miktarlarda alarak besleniniz.
- Diyabet hastaları, kalp hastaları, mide hastaları, tansiyon hastaları ve böbrek yetmezliği olan hastaların ise varolan diyetlerini bozmamaları gerekmektedir.
Sevgiyle..
Kaynak:
Magrone T, Russo MA, Jirillo E. Cocoa and Dark Chocolate Polyphenols: From Biology to Clinical Applications. Front Immunol. 2017 Jun 9;8:677.