Sabah saatlerinde Diyarbakır ve İstanbul’da yapılan ev baskınlarında gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren basın meslek örgütleri ve gazeteciler, meslektaşlarının derhal serbest bırakılmasını istedi. Diyarbakır’da sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik, İstanbul’da da yapılan ev baskınında kapatılan DİHA muhabiri Metin Yoksu, Diken internet sitesinin eski editörü Tunca Öğreten, BirGün Gazetesi Muhasebe Sorumlusu Mahir Kanaat, Yolculuk Gazetesi imtiyaz sahibi ve sorumlu yazı işleri Eray Sargın ve hakkında arama kararı olduğu öğrenilen , Özgür radyo genel koordinatörü Derya Okatan’a ilişkin açıklama yapan basın emek ve meslek örgütleri ile gazeteciler, meslektaşlarının derhal serbest bırakılmasını istedi. EREN: İŞKENCE HORTLATILDI DİSK Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren, gazetecilere dönük saldırılara tepki göstererek, yaşanan sürece sor verilmesini diledi. Demokrasinin ağır yara aldığını ve yaşanan karanlık tablonun bundan kaynaklandığını vurgulayan Eren, gazetecilerin darp edilerek ve işkenceye maruz kalarak gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Eren, “Darbe günleri gibi. Hukuk tanınmıyor. İnsan hakları ihlalleri var ve işkence hortlatıldı. Yaşananlar vahim şeyler. Bir an önce bu durumun normalleşmesini ve meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını diliyorum” dedi. ‘HALK HABER ALMA HAKKINA SAHİP ÇIKMALI' Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş da, Türkiye’de basın özgürlüğü namına bir kırıntı kalmadığını ve her sabah bunun örneklerini yaşayarak uyandıklarını belirterek, yaşanan gözaltıların da bunun örneği olduğunu söyledi. Cezaevlerinde 100’ün üzerinde gazeteci olduğu hatırlatmasında bulunan Durmuş, habercilik faaliyeti dışında bir şey yapmayan insanların gözaltına alınmasının demokrasi ile bağdaştırılmayacak bir durum olduğuna dikkat çekti. Gözaltına alınan meslektaşlarının derhal serbest bırakılmasını isteyen Durmuş, “Daha ne kadar olabilir? Zaten memlekette binlerce kişi işsiz kaldı, gazetecilik yapamıyor. 170 tane medya kuruluşu kapatıldı. Sessiz kalmak bunu kabul etmek anlamına geliyor” diyerek tepki gösterdi. Artık gazetecilerin değil halkın haber alma hakkına sahip çıkması gerektiğini söyleyen Durmuş, “Habere ulaşabilecek hiçbir mecranın kalmadığı bir dönemde halkın haber alma hakkına sahip çıkması gerekiyor ki gazeteciler de gazetecilik yapabilsin. Mücadele de birlikte yürümeli” dedi. ‘DAYANIŞMA İLE SÜRECİN ÜSTESİNDEN GELEBİLİRİZ' Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, meslektaşlarının gözaltına alınmasından kaygılı olduklarını ifade ederek, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra pek çok gazetecinin gözaltına alındığını ve uydurma gerekçelerle suçlandığını hatırlattı. OHAL gerekçe gösterilerek büyük bir keyfiyetin hakim olduğu bir dönemden geçildiğini belirten Polat, “Meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Ben Gazeteciyim İnisiyatifi olarak da aynı zamanda basın meslek örgütlerine üye olan gazeteciler olarak da bu sürecin takipçisi olacağız. Şu ana kadar Türkiye tarihinde gazeteci tutuklanmasının yaşandığı en yoğun dava trafiğinin yaşandığı bir süreçteyiz. Ancak dayanışma ile bu sürecin üstesinden gelebiliriz. Gazetecilerin yan yana olması meslektaşlarına sahip çıkması gerekiyor” diye konuştu.