Başıboş köpekler, bu sene içerisinde 26 vatandaşın ölümüne sebep oldu. Başıboş köpek sorununun altında siyasi ve sosyolojik olarak toplumun meseleleri çözmekten uzak olması ve aynı zamanda bir eşitsizlik problemi yatıyor. Mehmet Yaşar Altundağ yazdı.
Şehircilik Bakanı Murat Kurum 14 Nisan’da dikkat çeken bir açıklama yaptı. “Sokakta köpeklerin olmasının hiçbir sorunu yoktur.” dedi.
Peki başıboş sokak köpeklerin yarattığı hiçbir sorun gerçekten yok mu?
Sadece 2022 yılı içerisinde 26 vatandaşımız başıboş sokak köpeklerin kovalaması, ısırması ya da saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Geçtiğimiz günlerde ısırılan 10 yaşındaki bir çocuğun kuduz teşhisi ise kesinleşti. Kuduz, tedavisi olmayan bir hastalık.
Eğer Twitter’da biraz gezinir veya etrafınızdaki insanların gerçek problemlerine kulak verirseniz durumun vahametini daha iyi anlarsınız. Üniversite öğrencileri, özellikle gece ve sabah vakti saldırganlaşan köpek gruplarından dolayı kampüslerinde rahat yürüyemediğinden şikayetçi oluyor.
Anne-babalar, paylaştıkları videolarla çocuk parklarının 30-40 tane başıboş
sokak köpeği tarafından işgal edildiğini gösteriyor. Sabahları işe gitmekten korkan çalışanlar, okula yürümekten tedirginlik duyan öğrenciler var. Anne-babalar, çocukları okula yürürken olur da bir köpeğin ona saldırmasından tedirginlik duyduğu için akıllarının çocuklarında kaldığını söylüyorlar. İşten geldikten sonra yarım saat mahallemin parkında bir akşam yürüyüşü yapayım diyenler birkaç saldırıdan sonra korktuğu için eve kapandığını anlatıyor.
BU BİR EŞİTSİZLİK PROBLEMİDİR
Ayrıca sorunun temelinde derin bir eşitsizlik olduğu unutulmamalı. Başıboş sokak köpeklerinden en çok etkilenenler ekseriyetle kenar mahallelerde yaşayanlar oluyor. Sokak köpekleri çarpık kentleşmeye, tamamlanmamış inşaatlara ya da geniş boş arazilere sahip bölgeleri habitatı olarak daha fazla belliyor. Çocuklar, okula giderken geçtiği boş arazilerdeyken saldırıya uğruyor; etrafa saçılmış yemekler hijyen sorunu yaratıyor.
Şehir güvenliğine dair birçok tartışmada olduğu gibi başıboş sokak köpekleri de bir mekânsal adaletsizlik yaratıyor. İşe arabasıyla gitme imkânı olanlar ya da güvenlikli sitelerde yaşayanlar yukarıda bahsettiğim sorunlardan bu kadar etkilenmiyor. Bu anlamda başıboş sokak köpeklerinden yaşanan sorunlar; güvenliksiz, sağlıksız, plansız ve arabesk bir Türkiye’nin yüzü oluyor.
Daha bu sene bitmeden aralarında birçok çocuğun olduğu 26 vatandaşımızı kaybettik. Bu sayılar, kontrolsüzlük devam ettiği sürece artarak devam edecek.
Bu anlattıklarımı abartılı bulanlar, hadi canım sen de! diyecek olanlar Twitter’da
Başıboş Köpek Sorunu - Stray Dog isimli kampanya
hesabını takip edebilir. Bereket versin ki artık herkesin elinde olan telefonlarla her gün yaşanan onlarca saldırıyı ya da 30-40’lı gruplar halinde dolaşan sokak köpeklerinin büyük bir şehrin metro istasyonuna ya da ana caddesine inmesi gibi 21. yüzyıl Türkiye’sine yarışmayacak görüntüleri kayıt altına alabiliyoruz.
Fakat bu konunun gittikçe daha çok gündemde olmasının asıl sebebi gelişen iletişim teknolojisi değil. Ya da bazılarının komikçe iddia ettiği gibi köpek düşmanlığını besleyen grupların palazlanması hiç değil.
SORUN KATLANARAK BÜYÜYECEK!
Sorun katlanarak büyüyor çünkü başıboş köpek sayısı kontrolsüzce artıyor. Sokakta bulunan köpekler doğasına uygun şekilde senede 5-10 yavrulama yapabiliyor. Aktif bir kısırlaştırma ve sokak hayvanı politikası olmadığı için de her sene sayı ve dolayısıyla sorunun büyüklüğü de katlanarak artıyor. Sokakta bulunan başıboş köpek sayısının 1 ila 10 milyon arasında olduğu düşünülüyor. Ve tahminlere göre bu şekilde devam ederse bu sayı 10 yıl içerisinde 60 milyonu
bulabilir.
Bu demek oluyor ki bu sorun eğer şimdiki gibi umursanmamaya devam ederse daha da büyüyecek. Geçen sene başıboş köpek saldırısı sonucu can kaybı sayısı iki elin parmağını geçmemişti. Daha bu sene bitmeden aralarında birçok çocuğun olduğu 26 vatandaşımızı kaybettik. Bu sayılar, kontrolsüzlük devam ettiği sürece artarak devam edecek.
Hayatını bu sebepten dolayı kaybeden vatandaşlarımız yanında başıboş köpek sayısının artması hijyen, orman ekosisteminin bozulması ya da hastalıkların artışı gibi ek sorunlarla beraber geliyor. BBC’nin yaptığı bir
haberde konu aldığı gibi artan vahşi ve başıboş köpek sayısı, doğadaki diğer canlı türlerine zarar veriyor. Bu hem de küresel bir olgu. Şili’den Orta Asya’ya köpek sayısındaki kontrolsüz artış, diğer hayvanların zararıyla sonuçlanıyor. Türkiye’de de sokak kedileri, çobanların koyunları, ormanlardaki tilkiler ve diğer birçok canlının sayısı başıboş köpeklerin saldırısı sonucu zarar görüyor.
BÜKREŞ ÖRNEĞİ
Türkiye’deki durumun mevcut durumun absürtlüğünü anlamak için bu sorunu yaşayan diğer ülkelerle karşılaştırmak iyi bir fikir olacaktır. Avrupa Birliği’nde sokak köpeklerinin başkenti diye uzun süre Bükreş biliniyordu. Zira, Bükreş’de 2013’te sokak köpeği sayısı 64.000’di.
Bükreş halkı 2010’lu yılların başında sorunu uzun uzadıya tartışmış fakat o dönem uygulanmak istenen politikalar, protestolarla karşılaşıp sonuç üretememişti. 2013’te bir çocuğun parkta köpek saldırısı sonucu ölmesi işin rengini değiştirdi. Bükreşliler aynı sene referanduma gitti, sokak köpekleri konusunda kesin çözüm önerileri
aldı. Türkiye’de ise sokak köpeği sayısı 1-10 milyon arasında. Sadece geçtiğimiz 20 gün içerisinde sokak köpekleri bir çocuğun canını aldı, diğerini ise kuduz yaptı.
NE YAPMALI?
Türkiye’de mevcut sorunun çözümü için önce ortada bir sorun olduğunu kabul etmemiz ve bu sürecin böyle devam edemeyeceğini anlamamız gerekiyor. Ülkemizde insan hayatının oldukça ucuz olduğu gerçeğini değiştirmemiz gerekiyor.
Başta iktidar olmak üzere siyasi partilerin konuyu umursamadığı gerçeği var. Yazının başında belirttiğim gibi Çevre Bakanı rahatlıkla hiçbir sorun yok diyebilmişti. Belediyeler gerek bütçe yetersizliklerinden gerek ilgisizlikten ve bilgisizlikten gerekse hayvan aktivistleriyle sorun yaşamamak için sorumluluğu üstlenmiyor. Halbuki 5199 numaralı kanun temel sorumlu olarak belediyeleri belirliyor.
Bu konunun çözümü planlanmış bir politika yapımından geçiyor. Merkezi hükümet ve belediyelerin işbirliği ile ilk etapta büyük bir kısırlaştırma politikasının yürütülmesi gerekiyor.
Öte yandan hayvan hakları yasası oldukça muğlak. Evcil hayvan sahiplenmenin önünde neredeyse hiç engel yok. İnsanlar bir hevesle aldıkları hayvanlardan sıkıldıkları vakit rahatlıkla sokağa bırakabiliyorlar. Bu konuda hayvanlarla sahipleri arasında ilişkiyi ve sorumluluğu belirleyen hiçbir yasal düzenleme olmadığı için başıboş sokak köpeği popülasyonu hızla artıyor. Üzerine iyi niyetle insanların başıboş sokak köpeklerini beslemesi uzun vadede sorunun çözümünü zorlaştırıyor. Çünkü ekosistemde normalde bir sınırı bulunan köpek popülasyonu limiti, doğaya dışarıdan eklenen her kaynakla beraber artıyor.
Bu konunun çözümü planlanmış bir politika yapımından geçiyor. Merkezi hükümet ve belediyelerin işbirliği ile ilk etapta büyük bir kısırlaştırma politikasının yürütülmesi gerekiyor. Başıboş sokak köpeklerinin zor ve sağlıksız hayatı da göz önüne alındığında sokakta sıfır köpek politikasının bir hedef olarak belirlenip barınak sayılarının arttırılması, sahiplenme kampanyaları ve geri kalanların da uyutulmasıyla bu hedefe ulaşılması gerekiyor. Ekonomik, ahlaki ve siyasal kapasite açısından değerlendirdiğimizde en gerçekçi çözüm bu olarak karşımıza çıkıyor.
İNSANLARIN TALEPLERİNİ KÜÇÜMSEMEK
Eylül ayında İtalya’daki genel seçimlerde Fratelli d’Italia
(İtalya’nın Kardeşleri) partisi birinci gelmiş ve aşırı-sağcı olarak nitelendirilen Giorgia Meloni iktidara yürümüştü. Meloni’nin iktidara yürüyüşü üzerine uzun uzun analizler yapıldığında öne çıkan sebeplerden biriyse sol ve sağ siyasetten birçok kişiyi şapkasını önüne koyup düşündürdü. İtalyan siyasetindeki isimler, uzun yıllar toplumun gerçek sorunlarını ya konuşmaktan çekinmiş ya da çözeceğiz bahanesiyle yıllarca toplumu oyalamıştı. Sonuç, o siyasetçilere ve onların temsil ettiklere ideolojilere yönelik güvenin kaybolması oldu.
Benzer bir şekilde Türkiye’de de başıboş sokak köpeği sorunu ciddiye alınmıyor. İktidar, siyasetçiler ya da sorumlu belediyeler sessiz. Kamuoyu entelektüelleri de meseleyi konuşmaktan çekiniyor çünkü bu konu siyaseten “çirkin” görülüyor. Kendisini halkçı siyaset olarak gören ideolojiler bile bu konuyu sahiplenmiyor. Bu sene 26 kişi ölmesine rağmen konu yeterince politize edilmiyor. Hatta siz de çocuklarınıza sahip çıkın canım ya da kuduz olan çocuğun ailesi hiç mi fark etmemiş gibi incitici ve anlayışsız çıkışlar yapılabiliyor.
BAŞIBOŞ KÖPEK PROBLEMİ BİZE NE SÖYLÜYOR?
Başıboş köpek sorunu Türkiye'nin en büyük meselesi değil. Şüphesiz ki Türkiye’nin artan yaşam pahalılığı ya da politik baskı gibi başka hayati sorunları var. Ama başıboş köpek sorununu gösterdiği şey şu: Türkiye'de siyaset ve toplum, artık gündelik hayatın en temel ve basit meselelerini bile çözemiyor.
Gündelik hayatın basit rutinlerini dahi yerine getirmemek veya bunları bir korku içerisinde yapmak, büyük bir öfke yaratıyor. Fakat daha önemlisi; siyasetçilerin, belediyelerin, sanatçıların, aktivistlerin ya da siyaset hakkında konuşanların bunları es geçmesi, önemsememesi ya da soruna dair çözüm önerisi getirmemesi var olan öfkeyi büyütüyor.
Şüphesiz ki Türkiye’nin artan yaşam pahalılığı ya da politik baskı gibi başka hayati sorunları var. Ama başıboş köpek sorununu gösterdiği şey şu: Türkiye'de siyaset ve toplum, artık gündelik hayatın en temel ve basit meselelerini bile çözemiyor.
İnsanı ve insan güvenliğini değerli bulmayan siyaset radikalliği yaratır. İnsanların güvenliksizleşme taleplerini ciddiye almamız gerekiyor. Toplum muazzam bir güvenlik açığı hissediyor. Ekonomik kriz ya da politik baskının ötesinde güvensizlik hissiyatı derinlerde kaynayarak taşıyor. Sokak köpeklerinden yürüyememekten uyuşturucu salgınına, AVM'de mafya çatışmasına kadar gündelik hayatın basit işleyişi bile bozuluyor.
Türkiye'nin 2022 yılında hak ettiği başıboş sokak köpeklerinden dolayı bir senede 26 vatandaşını kaybetmesi veya yollarda 30-40’lı gruplar halinde dolaşan köpekler değil. Sorunlarımızı birbirimizi radikalliğe itmeden çözebiliriz.
---
Kaynaklar
https://dogruhaber.com.tr/haber/829014-sehircilik-bakani-kopeklerin-sokakta-olmasinin-hicbir-zarari-yok/
https://www.indyturk.com/node/319846/haber/özlem-zenginin-10-yılda-60-milyon-sokak-köpeği-olacak-iddiasını-hatırlatıp-başıboş
https://www.bbc.com/turkce/haberler-47225487
https://www.bloomberg.com/news/articles/2013-09-11/how-bucharest-ended-up-with-one-of-the-world-s-worst-stray-dog-problems