İzmir, Aydın, Muğla, Manisa ve Bolu'da çıkan yangınlara müdahaleler sürüyor. CHP Çevre ve İklim Değişikliklerinden Sorumlu PM üyesi Bozoğlu, yangınlara ilişkin açıklama yaptı.

Bozoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

*Dün Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın yaptığı açıklamalarda gördüğümüz üzere önleyici bir faaliyetin kamu kurumları tarafından alınmadığını görüyoruz. Şu anda özellikle iklim kriziyle birlikte Türkiye'deki orman yangınlarının da gittikçe artacağını aynı zamanda kuraklık verilerine baktığımız zamanda, haritalandığımızda şu anda orman yangını olan yerlerde yoğun bir kuraklık olduğu görülüyor.

*Bundan 3 gün önce AFAD'ın SMS'le telefonlara gönderdiği bildirimle bu riskinde ifade edildiğini görmüştük. Ancak ne yazık ki Tarım ve Orman Bakanımız sadece ve sadece afete yapılan müdahaleye dair bilgileri paylaşıyor. Ancak kesinlikle kendilerinden ne gibi önlemler aldıklarını, bu orman yangınlarına dair engellenmesine yönelik hangi faaliyetlerde bulunduklarını öğrenemiyoruz. Bırakın bunu öğrenmeyi. İlgili belediye başkanlarımızın telefonlarına çıkılmadığını görüyoruz.

'Bakanı Yumaklı, Cemil Tugay'ın telefonlarına dönmedi'

*Belediyelerimizin, Orman Genel Müdürlüğü ve AFAD ile ortak çalışmaya ihtiyacı var. Biz belediyelerimizle birlikte bu talebimizi iletmeye çalışıyoruz. Ancak ne yazık ki garip bir şekilde siyasi bir tavırla belediyelerimizin çabaları gözardı ediliyor. Dün Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın yapmış olduğu basın toplantısında CHP'li belediye başkanlarının orada bulunmaması, onların davet edilmemesi de bunun somut bir göstergesidir. Normal şartlarda eğer İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni bir AK Partili belediye başkanı yönetiyor olsaydı yüzde 99 ihtimalle sayın bakan o başkanı yanına alarak açıklama yapacaktı. Ancak dün gördük ki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay basın toplantısına davet edilmediği gibi kendisinin ettiği telefonlara da dönüş yapmadı.

'CHP'li belediyelerin itfaiyeye yatırımları onaylanmadı'

Bozoğlu, CHP'li belediyelerin itfaiyeye dair yapmak istediği yatırımların, kredi başvurularının ilgili bakanlıklar ve kamu kurumları tarafından masada bekletildiğini ve onaylanmadığını söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

*Daha önce İzmir büyükşehir belediyemizin, Adana büyükşehir belediyemizin ve diğer büyükşehir belediyelerimizin gerek kent içi yangınlara gerekse orman yangınına dair ekipman alımı konusundaki İller Bankası'na yaptığı başvurularının karşılanmadığını ve bu konuda onayların verilmediğini üzülerek görüyoruz. Öte yandan itfaiyeci norm kadro sayısı İzmir'de bin 540 olması gerekirken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü tarafından bu kadroların doldurulması yönündeki taleplerin karşılanmadığını görüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda 120 personel alınması talep edilmişken bunun sadece 60'ının karşılandığını üzülerek görüyoruz.

*Dolayısıyla belediyelerimizin sorumluluğu olmamasına rağmen asıl sorumluluğun Orman Genel Müdürlüğü, AFAD gibi kurumlar olmasına rağmen bu konuda özverili bir şekilde katkı verme çabalarına karşılık verilmediğini üzülerek görüyoruz. Öte yandan Orman Genel Müdürlüğü'nün zaman zaman bölge müdürlüklerinin, belediyelerimizin katkı verme konularında kaygılarını iletmelerine karşı bir tepkisizlik olduğunu görüyoruz. Dün yapılan kriz masası koordinasyon çalışmalarında da yine kriz otobüsüne sayın İzmir Valisi'nin yönettiği bir ortamda AK Partili belediye meclis üyelerinin otobüste yer aldığını ve ilgili kamu kurumlarından çok sınırlı sayıda belediye personelinin katıldığını tarihe not düşmek istiyoruz. Dolayısıyla CHP'li büyükşehir belediyelerimiz orman yangınlarına karşı mücadelede devletimizin bütün ilgili kurumlarıyla ortak çalışma kaygısına sahip olmalarına rağmen bu konuda dönüş olmadığını ve bu mücadeleye koordineli bir şekilde katılım sağlandırılmadığını görüyoruz.

'Konu siyasal bir meseleden çıkartılmalı'

Orman yangınlarının çıkmadan önlebileceğine belirten Bozoğlu, şunları kaydetti:

*Bu yangınlara karşı önleyici faaliyetler alınması gerekir. 3-4 gün önce AFAD'ın atmış olduğu SMS'te bir riskin olduğu ifade edilmişti. Böyle bir durumda orman giriş-çıkışlarının engellenmesi, hava araçları ve dronelarla bu alanların anlık olarak izlenmesi, belediyelerimizden destek talep edilmesi halinde devriyeler gerçekleştirerek yangın çıkma riski olan alanların kontrol altına alınması gerekirdi. Bugün İzmir ve Aydın'daki bazı orman köylerimizin risk altında olduğunu gördük. O orman köylülerimizin yangına müdahale konusunda eğitilmesi gerekirdi. Bu konularda yeterli çalışmalar yapılmıyor.

*Biz Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'dan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'dan bu konuda önleyici faaliyetleri toplumla paylaşmalarını bekliyoruz. Bundan sonra yapılması gereken belediyelerimizi de sürecin içerisine katarak bir birliktelik içerisinde ortak bir çalışmayla önleyici faaliyetleri bir an önce hayata geçirmesi gerekiyor. Öncelikle yapılması gereken afeti önlemek, önleyici faaliyetleri almaktır. Büyükşehir belediyelerimizin itfaiye alanındaki norm kadro, personel talepleri karşılanmalıdır. Konu siyasal bir meseleden çıkartılıp, bütünlüklü bir mücadele olarak algılanmalıdır. Artık bakanlıkların ve kamu kurumlarının hassasiyet göstermesi gerekiyor. Daha ne kadar ormanımızı kaybedeceğiz? Daha ne kadar bu konuları tartışacağız? Hep birlikte çaba harcamamızın zamanı gelmiştir. CHP olarak bu ayrımcı, ötekileştiren yönetim anlayışından vazgeçilmelidir.

Kaynak: anka