Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 4 Ekim'de Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası il genelinde yürütülen çalışmalarla ilgili istişare için şehrin mülki ve idari amirlerinin yanı sıra ilçe belediye başkanlarının da bulunduğu, Kahramanmaraş İl Koordinasyon Toplantısı'na katıldı.
CHP'li Nurhak Belediye Başkanı İlhami Bozan da toplantıda yer aldı. İlhami Bozan, ilçenin depremden sonra yaşadığı sorunları anlatmak isterken Murat Kurum'un tepkisiyle karşılaştığını ve kendisinin salondan çıkarılmak istendiğini anlattı.
TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada yaşananlara tepki gösteren CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç da, "Atanmış bir bakan Murat Kurum, seçilmiş bir belediye başkanını kovamaz" ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş İl Koordinasyon Toplantısı'nda yaşananlara ilişkin ANKA Haber Ajansı'na açıklama yapan Nurhak Belediye Başkanı Bozan, ilçenin sorunlarını aktarmak için toplantıya katıldığını, ancak Bakan Kurum'un toplantıda Nurhak'ın sorunlarını dinlemediğini söyledi.
İlhami Bozan, şunları anlattı:
"İl Koordinasyon Toplantısı için Valilik tarafından arandık. Bütün belediye başkanları, il müdürleri, daire amirleri hepsi de davet edilmişlerdi. Biz de Nurhak'ımızın sorunlarını iletmek üzere uzun süredir Bakan Bey'le görüşmek ve ayrıntılı bir şekilde durumları izah etmek istiyorduk. Biz katıldık. Toplantıya kendisi beraberinde AKP İl Başkanı, milletvekilleri, ilçe başkanlarıyla birlikte katıldı. Bunları hiçbir şekilde bir sorun etmediğimiz halde kendisi cümlelerde ara ara 'Hiç kimse siyaset yapmayacak, biz siyaset yapmıyoruz' tarzı cümleler kurdu. Nurhak ilçesiyle ilgili sorunları konuşmaya başladığımız sırada ise biraz daha üslubunu sertleştirerek tehditvari cümleler kurmaya başladı. 'Herkes burada ne konuşuluyorsa dışarıda da aynısını konuşacak, herkes tek bir ağızdan konuşacak, hiç kimse siyaset yapmayacak.' Ben ise o esnada bunları niçin söylenildiğini sorduğumda kendisi hemen direkt 'Üstünüze alınmanıza gerek yok, bunları ben herkes için söylüyorum' tarzı cümle kurdu. Ben ise bu durumun hoş olmadığını ifade ettim. Sonra kendisi tartışmayı büyüterek ve sertleştirerek devam etti. Ben daha sonra Sayın Bakan'ın üslubunun hoş olmadığını ifade edince 'Siz bana üslubu öğretemezsiniz' tarzında sesini de yükselterek beni dışarıya almaya çalıştı ve o esnada da ben çıkmayacağımı ifade ettim. Çünkü biz oraya Nurhak'ın sorunlarını konuşmaya gitmiştik."
Nurhak ilçesinin sorunlarını aktarmaya çalıştığını fakat Bakan Kurum'un talepleri dinlemediğini vurgulayan Bozan, sözlerini şöyle sürdürdü:
*Ortada hiçbir sorun yokken kendisi tartışmayı başlatıyor, kendisi tartışmayı büyütüyor. Biz kendi ilçemizin sorunlarını konuşmak için davet ediliyoruz. Bizimle ilçemizin sorunlarını konuşmadan dışarıya almaya çalışıyor. Ben ise Nurtak'ın sorunlarını konuşmak için geldim ve çıkmayacağımı ifade ettim. O esnada mikrofon kapatıldı ve alındı. Ben ise mikrofonsuz bir şekilde kendisine Nurhak'ın belediye binası yıkılmış, bu konuyu konuşmaya, rezerv alanlarını konuşmaya, rezerv alan yapılacak mı yapılmayacak mı, akıbeti ne olacak, bununla ilgili sağlıklı bir bilgi almaya geldiğimizi depremden sonra deprem bölgelerinin büyük bir sıkıntı yaşadığını, hafriyat kamyonu eksiğimiz olduğunu, iş makinesi eksiğimiz olduğunu, arazöz eksiğimiz olduğunu kendilerine ifade etmeye çalıştık.
*Maalesef kendisi bunları hiç dinlemeden konuyu kapattı ve hemen 'Bu tür bilgileri de Çevre Şehircilik il Müdürlüğüne gelirsiniz, alırsınız' tarzında bir cümleyle hemen diğer ilçeye geçti. Burada sıkıntı şu; Bakan Bey'in amacını anlamakta zorluk çekiyoruz. Amacı nedir acaba, muhalefet partilerine ayar vermeye çalışmak mı? Çünkü her seferinde bunu yapıyor. Daha önceki toplantılarında da aynı tarz ve üslubu takınmıştı. Bizler tek cümle etmeden herkesi sindirmeye çalışıyor ve özellikle sizlerin aracılığıyla da şunu ifade etmek istiyoruz. Ekranlarda Bakan Bey 'deprem bölgelerine şu kadar kez gittim, bu kadar kez gittim' gibi cümleler kuruyor. Geliyor, sorun çözmüyor. Tam tersi sorun çıkartıp geliyor ve biz ne zaman Bakan Bey gelse orada gergin bir ortam oluşuyor ve sorunları çözmeyi ve orada birliği, beraberliği güçlendirmeyi bırakın ayrışmaya neden oluyor. Bunu da hiç umursamadan çok rahat bir şekilde yapabiliyor. Bu saatten sonra Bakan Bey hariç Çevre Şehircilik İklim Bakanı Murat Kurum hariç herkesten destek talep edeceğiz.
*Hatta şunu da ekleyeyim ben; o esnada tartışmadan sonra diğer bütün belediye başkanlarına, orada da bizim aramızda da bir ayrıştırma yapmak adına, yalnızlaştırma adına diğer belediye başkanlarının hepsine '300 çöp konteyneri birine, 200 çöp konteyneri birine' gibi programsız plansız bir şekilde bir dağıtım da yaptı ve bundan yine Nurhak'ı tabii ki ayrı tuttu.
"Daha önce de aynı üslupla hareket ettiniz"
Murat Kurum'a "Toplantıya çağırdığınız ilçe belediye başkanıyla sorunu konuşmayıp kiminle konuşacaksınız? Bize karşı bu tavrınızın amacı nedir?" sorularını yönelten İlhami Bozan, şunları kaydetti:
*Biz bu saatten sonra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı hariç herkese artık taleplerimizi dillendireceğiz. Sağ olsun Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Bey'le görüşeceğiz. Kendisi belediye binamızı yapacağını ifade etti. Türkiye Belediyeler Birliği'yle görüşmelerimizi arttıracağız ve diğer Cumhuriyet Halk Partili büyükşehir belediyelerimizle de görüşeceğiz ve sıkıntılarımızı onlara ifade edeceğiz. Ve görüyoruz ki bir ilçenin sorununu belediye başkanıyla konuşmak istemeyen ve tam tersi onu yok sayan bir bakanla karşı karşıyayız. Bunu da kamuoyunun bilgisine özellikle sunmak istiyoruz. Çevre Şehircilik Bakanlığına şunu sormak istiyorum; toplantıya çağırdığınız ilçe belediye başkanıyla sorunu konuşmayıp kiminle konuşacaksınız? Bize karşı bu tavrınızın amacı nedir? Çünkü daha öncesinde Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinde yapılan toplantıda da yine muhalefete ayar vermeye çalışan, yine onları fırçalamaya çalışan bir üslupla hareket ettiniz. Sürekli bunu ne kadar devam ettireceksiniz? Amacınız deprem bölgelerine bir katkı sunmak mı, yoksa deprem bölgelerinde gelip bir tartışma, bir kavga çıkartıp geri dönüp gidip sonra da ekranlarda 'bak ne kadar çok gittik' demek mi?
*Bizim yine taleplerimiz şu yöndedir; deprem bölgelerinin talepleridir aslında bunların hepsi. Nurhak özelindeyse yine harfiyat kamyonudur, iş makinasıdır, arazözdür, süpürme aracıdır. Belediye binasının yapımıdır, rezerv alanlarıyla ilgili görüşmelerdir ve özellikle şu anda yapımı devam eden TOKİ inşaatları var, bunların yüzde 10'unun teslim edileceği söyleniliyor bunları daha da artırmamız gerekiyor, konuşmamız gerekiyor ve yereldeki birlikteliği en üst seviyeye çıkartmamız gerekiyor.