DEVA Partisi Hakkari 1. Olağan İl Kongresi'nde konuşan Genel Başkan Ali Babacan, "Kürtçeyi yeniden bilinmeyen bir dil yaptığınız için, Kürt meselesini yeniden dirilttiğiniz için özür dileyin" dedi. Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Hakkari 1. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Öğle saatlerinde Van’dan karayoluyla Hakkari’deki il kongresine katılmak üzere kente Babacan, çarşı merkezinde esnaf ve vatandaşları selamladıktan sonra kongrenin yapıldığı Nergiz Düğün Salonu'na geçti. 'BAŞKA ÜLKELERİN İÇ SİYASETİNE KARIŞMAMA İLKESİNİ ÇİĞNEDİLER' Hükümetin dış politikadaki adımlarını eleştiren Babacan, “Bu hükûmet için dış politika ifadesini kullanmıyorum çünkü politikaları yok. Dış ilişkiler diyorum. Dış politika demek; diplomasi, siyasi diyalog, konuşmak, problemleri barışçıl yöntemlerle çözmeye gayret etmek demektir. Dostları çoğaltmak, düşmanları azaltmak demektir. Bizler ayrıldıktan sonra dış politika tamamen dar bir ideolojik perspektifle yürütülüyor. Cumhuriyet tarihinin ‘Başka ülkelerin iç siyasetlerine karışmama’ ilkesi vardı, çiğnediler. Başka bir ülkede sorun olduğu zaman tarafları uzlaştıralım demiyorlar. Hemen kolları sıvıyorlar, başlıyorlar yumruk atmaya. Kime denk gelirse” diye konuştu. 'HUDUTLARIN ANLAMSIZLAŞTIĞI BİR COĞRAFYA HAYALİMİZ VAR' İnsanların ülkeden ülkeye serbestçe dolaşabilmesi gerektiğini söyleyen Babacan, "Ürünler, ticaret serbest olacak. Sermaye rahat hareket edecek. Fikirler rahat hareket edecek. Adeta bütün bu hudutların anlamsızlaştığı bir coğrafya hayalimiz var. Gerçek refah, gerçek barış, gerçek huzur böyle sağlanır. Sınırlara beton duvarlar örerek değil; tam tersine komşularımıza gönlümüzü ve kapılarımızı açarak sağlanır. İnsanların, ürünlerin, sermayenin rahat hareket ettiği coğrafya topyekûn kalkınmayı beraberinde getirecek” dedi. 'CUMHURBAŞKANI'NIN VAKTİ KENDİSİYLE ÇELİŞMEKLE GEÇİYOR' AK Parti kongrelerini eleştiren Babacan, “Kongre salonuna koca harflerle ‘güven ve istikrar’ yazmışlar. Daha kendilerine bile güvenmiyorlar. Biz onlara nasıl güvenelim? Hükûmetin bir bakanı çıkmış, ortadan kaybolan bakanın televizyonunu eleştiriyor. Kaybolan bakanın trolleri de diğer bakana saldırıyor. Bir bakan çıkıyor, ‘Şu zaman şu kadar aşı gelecek’ diyor ama söylediği kadar aşı söylediği tarihlerde gelmiyor. Sosyal medya hesabından maske, mesafe, temizlik diyen bakanlara karşın, Cumhurbaşkanı lebalep kongre yapmakla övünüyor. Bir de tarımı bitiren bir bakan daha var. Aslında hepsi tek bir kişinin söylediğine bakıyor. Onun da vakti kendisiyle çelişmekle geçiyor. Böyle bir ortamda istikrar yazmışlar duvarlara. Sayın Erdoğan’ın bu memlekete hangi alanda istikrar kazandırdığına bir bakalım; Hukukta istikrar var mı? Hakkını yemeyelim var. Sayın Erdoğan, Anayasa’yı istikrarlı bir şekilde çiğniyor. Getir götür talimatlarla alınan kararlar, hukuksuzluğu istikrarlı bir şekilde büyütüyor. Fakirleşmede istikrar var. İşsizlik istikrarlı bir şekilde artıyor. Hayat pahalılığı artıyor. Bu tablo Sayın Erdoğan’ı eseri. Şimdi soruyorum; Sayın Erdoğan, bu eserinizle gurur duyuyor musunuz?” ifadelerini kullandı. 'KÜRTÇEYİ YENİDEN BİLİNMEYEN BİR DİL YAPTIĞINIZ İÇİN ÖZÜR DİLEYİN'  Hükümetin Kürtçe ile ilgili yaklaşımını da eleştiren Babacan, “Hükümete bir tavsiyem var. Duvarlara, pankartlara, panolara büyük harflerle ‘özür diliyoruz’ yazın. Mesela seçme ve seçilme hakkını gasp ettiğiniz halkımızdan özür dileyin. Kürtçe’yi yeniden ‘bilinmeyen bir dil’ yaptığınız için, bu milleti yarı yolda bırakıp, Kürt meselesini yeniden dirilttiğiniz için özür dileyin. KHK’larla işlerine son verdiğiniz ve yargı kararına rağmen işine iade etmediğiniz vatandaşlarımızdan özür dileyin. Keyfî kararlarınız yüzünden fakirleşen milletimizden özür dileyin” dedi. 'GERGİNLİK ARTSIN DİYE YAPMAYACAKLARI ŞEY YOK' HDP'ye kapatma davası açılması başvurusuna da değinen Babacan, “Halkın güvenini kaybettikçe ne yaptılar? 6 milyon oy almış, Meclisimizde en çok milletvekili bulunan ikinci sıradaki muhalefet partisini kapatmayı gündeme getirdiler. Gerginlik artsın, huzur kalmasın diye yapmayacakları şey yok. Çünkü başarı üretemiyorlar. Defalarca kendileri ‘Parti kapatmak olmaz’ dedi. Hatta şimdiki küçük ortağa laf yetiştiriyordu. Zamanında da kapatılmaya çalışılan bir parti vardı. Sayın Erdoğan, onun kapatılmasını istediği için Sayın Bahçeli’yi kastederek ‘Ülkenin huzursuzluğunda bunların yeri vardır’ dedi. Şimdi küçük ortağın gemisine bindiler, rotayı da Perinçek’in eline verdiler” diye konuştu. '28 ŞUBATÇILARLA HİÇBİR ZAMAN AYNI GEMİYE BİNMEDİK' Partisinin rotasını milletin belirlediğini söyleyen Babacan, “Biz; demokrasiyi yok sayan, şahsi bekalarını bu milletin çıkarlarının üstünde gören, ülkeyi şiddet sarmalına sokan, çetelerle iş tutan, sokak ortasında siyasetçileri, gazetecileri döven vesayet odaklarıyla, 28 Şubatçılarla hiçbir zaman ayni gemiye binmedik. Binmeyeceğiz. Bizim rotamız; insan haklarından, özgürlüklerden, demokrasiden ve atılımdan şaşmıyor” ifadelerini kullandı. Faaliyet ve mali raporların okunmasının arından kongreye geçildi. Tek lise halinde girilen kongrede kurucu İl Başkanı İbrahim Piruzbeyoğlu, tekrar DEVA Partisi Hakkari İl Başkanlığına seçildi. Kongrenin ardından Babacan ve beraberindekiler DEVA Partisi Hakkari İl Teşkilatı'nın büro açılışına katıldı. Babacan daha sonra çarşı esnafını ziyaret ederek vatandaşlarla bir süre sohbet etti.

Babacan’dan Erdoğan’a sert sözler: Bu eser sizin, sağa sola bakmayın

(DUVAR)