18'i tutuklu 61 kişinin yargılandığı Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davası Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görüldü.


Duruşmada ''suç örgüt tarafından öldürüldüğü '' öne sürülen Mahfuz Tatar’ın ağabeyi müşteki İlhan Tatar, "Bu olayın içinde Süleyman Soylu'nun, Yüksel Kocaman'ın bulunduğunu'' ileri sürdü.

Duruşmada yaşananlar

Duruşma kimlik tespitinin ardından başladı. Mahkeme Başkanı'nın söz vermesi üzerine hayatını kaybeden Mahfuz Tatar’ın kız kardeşi Vesile Tatar, duruşmaya katılma talebinin olduğunu belirtti. Mahfuz Tatar’ın annesi Aslıhan Tatar ise, “Adalet yerini bulsun davaya katılmak istiyorum” dedi. Ardından söz alan Mahfuz Tatar’ın ağabeyi İlhan Tatar, "Bu olayın içinde Süleyman Soylu'nun, Yüksel Kocaman'un bulunduğunu'' iddia etti ve ''Devlette çeteleşme var'' ifadesini kullandı.

Sanıklar tahliye talep etti

Duruşmada müşteki beyanlarına karşı sanıkların beyanları dinlendi. Tutuklu sanıklardan Ayhan Bora Kaplan suç örgütünün yöneticilerinden Fethi Koyuncu, "Dosyada kendimle alakalı suç teşkil eden bir şey yok, valelerin tapelerinde sadece ismim geçiyor orada da günlük konuşmalar var. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Etkin pişmanlık kapsamında dilekçe gönderen Koyuncu, "Karıştığım bir olay yok ki anlatayım" dedi. Geçtiğimiz duruşmada serbest bırakılan Furkan Anıl Bahar, "Hakkımda adli kontrol tedbirleri var, kaymakamlık sınavına hazırlıyorum bu yüzden beraatimi talep ediyorum" beyanında bulundu.

Tutuklu sanık Kanber Keskin, şunları söyledi:
''Ben suç örgütü üyesi değilim. Suç işlemediğim içinde neyin savunmasını yapacağımı bilmiyorum. Tüm delillere bakıldığında benim suçsuz olduğum ortadadır. Mehmet Taha Ergin olayında da mekana çökme gibi bir durum söz konusu değildir. Ergin’de mahkemede ‘yanlış anlaşılma olduğunu’ ifade etmiştir. Emirhan Bostancı’nın darp edilmesi olayında da olayın benle ilgisinin olmadığı ortaya çıkmıştır. Polislerin yönlendirmesiyle beni tanımadığı halde teşhis ettiğini huzurunuzda beyanda bulunmuştur. Asılsız ve gerçek dışı iddialarla bazı basın ve yayın organlarında kamuoyu baskısı oluşturup, suçlu suçsuz ağır cezalar vermenizin istenildiği ortadadır"

Müşteki Altan Tozar’ı vuran Levent Erdoğan, "Altan Tozar’ı vuran dair bilirkişi ‘olayı Levent Erdoğan planlamaktadır. Çünkü silahıyla gidiyor’ diyor. Ben silahımın olduğunu zaten saklamadım ki. Serdar Sertçelik’in ifadelerini de kesinlikle kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum” dedi. Geçtiğimiz duruşmalarda müşteki Altan Tozar dinlenmişti. Levent Erdoğan’ın kendisini "Bora Kaplan’ın selamı var" diyerek vurduğuna ilişkin beyanı iddianamede yer alan Altan Tozar, duruşmada Levent Erdoğan’la aralarında kavga olduğunu, sanayide vurularak yaralandığını, hastanede polis memurlarının olayı Kaplan’ın yaptırdığını söylemesini istediklerini iddia etmişti.

CHP PM Üyesi Cem Aydın: CHP Gençlik Kolları Genel Başkanlığına adayım CHP PM Üyesi Cem Aydın: CHP Gençlik Kolları Genel Başkanlığına adayım

Cinayetten tutuklu sanık: Aynı lokasyonda olmamız normal

Erdoğan’ın ardından tutuklu sanık Mahfuz Tatar cinayetinden 15 yıl hüküm giyen ve serbest bırakılan Muhammed Kaplan söz aldı. Muhammed Kaplan, "Bir dosyada 40 tane şüphe olur mu? 15 ifade vermiş 16’ncısını kağıda bakarak okudu Erkan Doğan. Ben eşimden ayrıldım, annem kanser oldu başkanım siz rahat mısınız? Artık yeter. Ben HTS kayıtları nedeniyle bu dosyada tutukluyum. Pek çok insan artık aynı baz istasyonundan sinyal verebiliyor. Aynı lokasyonda olmamız hayatın olağan akışına aykırı değil. Evlerimizin ve iş yerlerimizin Çankaya’da olması nedeniyle aynı istasyonlarda baz vermemiz normaldir. Tahliye talebim var" ifadelerini kullandı.
Ayhan Bora Kaplan duruşmada konuştu
Duruşmada söz alan ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan yargılanan tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan "tevsi tahkikat" talebinde bulundu. Kaplan, "Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, Serdar Sertçelik ile konuşuyor ve ‘Ben Başkan Bey ile (Mahkeme Başkanı) sabah 09.00’dan beri konuşuyorum. Bekir Bozdağ ve Halk Bankası Genel Müdürü Osman Arslan’ın ismini verebilirsin’ diyor ve sizin adınızı veriyor. Eğer vale arkadaşların kendi aralarındaki sohbetler nedeniyle biz bugün yargılanıyorsak devlet görevlileri sizin isminizi veriyor o zaman sizin de töhmet altında olmanız gerekir" ifadelerini kullandı.

Polislere suçlama

Savunmasında Eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı ve Murat Çelik’in whatsapp konuşmalarını okuyan Ayhan Bora Kaplan, "Bu davada serbest bırakmaların ardından ‘Sosyal medyada haberlerin altına yorum yapın’ diye yazıyorlar. Demek ki sosyal medyada güçleri var, bunlar klik bir yapı. Bunların sosyal medya ağları ve troll ekipleri var. Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner hakkında Şevket Demircan’ın ‘O satılmış bizim aleyhimizde ifade veriyor’ mesajı var. Bize karşı düşmanlıkları var" iddiasında bulundu.

“Ben örgüt kursam bu ülke valla 500 bin yıl geçse tespit edemez" diyen Kaplan, iddialarını şöyle sürdürdü:
"Şevket Demircan’ın mesajlaşmalarında Süleyman Soylu hakkında ‘Suç işleri bakanı’ diyor. Benim Süleyman Soylu ile fotoğrafım var evet. Benim tek suçum 15 Temmuz’da sokağa çıkmaktı, bunu daha önce de söylemiştim. Ayrıca tanık koruma altına alınan kişi ile görüşülmemesi gerekirken Şevket Demircan 24 saat görüşüyor.

'Murat Çelik’in oğlu Burak Çelik, FETÖ’cülere para göndermiş'

Ayhan Bora Kaplan, Murat Çelik’in oğlu Burak Çelik'in FETÖ’cülere para gönderdiğini iddia ederek, "Burak Çelik, Nurullah Özgür Kopuk ile bir sürü insanı dolandırmışlar ama Murat Çelik ‘Ben tanımıyorum’ diyor. Kim inanır buna? Bana ‘silahları nerden buldunuz?’ diye sordular ve istedikleri cevap ise ‘Bana silahları Süleyman Soylu verdi, silahları bana MİT verdi’ demem. Ama hiçbirini demedim. Yalan söylersem gelir benim ayağıma dolanır diye. Ama geldi onların ayağına dolandı bunlar" şeklinde konuştu.


"HSK’ya savcı Mustafa Kaya’yı şikayet ettim"
Hakimler ve Savcılar Kurulu’na savcı Mustafa Kaya’yı şikayet ettiğini bildiren Kaplan, “Bunun sonucunun sorulmasını istiyorum. Medyanın baskısında olmayın. Medyaya bakarsanız biz caniyiz. Sercan Arslan’ın ifadesinde geçen isimler de dinlensin. Size hakkımızı helal etmek istiyoruz. 'Masumiyetin peşine düştüler' diyelim. Vallahi suçsuzuz, billahi suçsuzuz" dedi. Ayhan Bora Kaplan savunmasını bitirdikten sonra duruşmayı izleyen sanık yakınları Kaplan'ı alkışladı.