AP Dış İlişkiler Komitesi'nde görüşülen Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri konulu bir taslak raporunda, "klinik olarak ölü" katılım sürecini devam ettirmek yerine, AB-Türkiye ilişkileri için "alternatif ve gerçekçi bir çerçeve" keşfedilmesi gerektiği belirtildi.

Avrupa Parlamentosu, dün Brüksel'de AP Dış İlişkiler Komitesi'nde Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini ele alan bir taslak raporu görüşüldü.

Raporda, "klinik olarak ölü" katılım sürecini devam ettirmek yerine, AB-Türkiye ilişkileri için "alternatif ve gerçekçi bir çerçeve" keşfedilmesi gerektiği belirtildi.

AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesi ve yaptığı ilk açıklamaların AB ile Türkiye arasında gerçekten bir yeniden angajman olmasını istediği perspektifini vermemesi nedeniyle siyasi düzeyde bir sürekliliğin ortaya çıktığını görebiliyoruz. AB tarafında Türkiye'ye vize konusunda şantaj yapmaya çalıştığımızı söylüyor, muhalif gazetecileri suçluyor ve genel olarak LGBTİ toplumuna yönelik saldırılarını sürdürüyor" dedi.

Nacho Sanchez Amor, Türkiye'deki seçimlerden önce, seçimlerin sonucundan bağımsız olarak Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin devam edemeyeceğini belirttiğini hatırlattı.

Amor, "Katılım sürecinin devam edebilmesi için Türkiye'de köklü değişiklikler olması gerekir" diyerek, uygun reformların eşlik etmediği bir sürecin devam etmesinin "ters etki" yaratacağı görüşünü dile getirdi.

Amor ayrıca, bu nedenle "alternatif bir AB-Türkiye ilişkilerinin değerlendirilmesi gerektiğini, ancak aynı zamanda AB'nin Türkiye'den değişim olacağına dair bir sinyal beklediğini ve bunun somut siyasi eylemlerle gösterilmesi" gerektiğini vurguladı.

"TÜRKLERİN ÖNEMLİ BİR KISMI AB İLE YAKINLAŞMAK İSTİYOR"

AP Milletvekili Vlad Nistor, "Türkiye'nin AB için sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda neredeyse tüm AB üyesi ülkeler için önemli bir NATO ortağı olduğunu ve bunun, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali bağlamında daha da güçlendiğini" belirtti.

Vlad Nistor, "Son yıllarda AB'nin Türkiye'ye yönelik tavsiyelerinin hiçbirinin uygulanmadığını, bunun yerine AB'nin sistematik olarak çelişkili mesajlar aldığını" kaydetti.

Nistor, "Türk vatandaşlarının önemli bir kısmının Avrupa yanlısı olduğunu ve AB ile yakınlaşmak istediğini, bunun da dikkate alınması gerektiğini" sözlerine ekledi.

"SONU GELMEYEN TARTIŞMALARA GİRMEYELİM"

AP Milletvekili Malik Azmani ise, Erdoğan'ın, LGBTİ bireylere yönelik konuşmalarının "kabul edilemez" ve "hukukun üstünlüğüne aykırı" olduğunu belirtti.

Malik Azmani, "Türkiye'de dezenformasyon kampanyaları yürütüldüğünü ve bu kampanyalar sonucunda birçok Türk vatandaşının cezaevine girdiğini" savundu.

Azmani, güvenlik, göç ve ticaret konularında AB ve Türkiye'nin yollarını ayıramayacağını belirterek, "Katılım konusunda sonu gelmeyen tartışmalara girmeyelim ve Ortaklık Anlaşması ve ticaret konusunda neler yapabileceğimize bakalım" dedi.

Azmani ayrıca, AB'nin Türkiye'den Rusya konusunda "muğlak değil, net bir tutum" beklediğini ifade etti.