Aşırı sağ tehdidi

Abone Ol
Twitch, youtube gibi çeşitli medya kanalları, İslamcı vaizleri andırır şekilde aşırı sağcı içerik üreticilerle doludur. Böyle kişilerin çevresinde, bilhassa lise ve üniversite çağındaki genç erkeklerden oluşan sanal cemaatler tesis edilmektedir. Türkiye’de aşırı sağ diye söze girildiği zaman, ülkede aşırı sağın ne kadar geniş bir politik spektruma sirayet ettiğini fark etmek açıkça irkilticidir: AKP siyasi serüveni boyunca her ne kadar “muhafazakâr demokrat”, “merkez sağ” gibi etiketler zaman zaman kullandıysa da temelde bir aşırı sağ partidir. İdeolojik olarak aşırı sağdır, zira İslamcıdır. İslamcılık, Müslüman toplumların siyasal ve sosyal evrim çizgisinden farklılaşan modern bir ihyacı (revivalist) ideolojidir. İslamcılıkta toplumun temeli olan yurttaşlık bağının yerini din, daha doğrusu mezhep bağı alır. Böyle bir toplumsal tahayyülde ülkenin birinci sınıf, ikinci sınıf, üçüncü sınıf vatandaşları vardır ve bu hiyerarşi dindarlık-sekülerlik, mezhep, din gibi kriterlere göre belirlenir. Öte yandan Milliyetçi Hareket Partisi’nin de aşırı sağ bir parti olmasından herhangi bir şüphe duymamak gerekir. MHP 1969’dan, hatta 1965’ten beri teşekkül eden siyasi çizgisiyle tipik bir aşırı sağ, aşırı milliyetçi bir partidir. 1960’ların ikinci yarısının gazete ve dergi koleksiyonlarına bir göz atılırsa, salt solcu entelektüel ve gazetecilerin değil, Adalet Partisi çizgisindeki kalem erbabının da CKMP-MHP’yi aşırı sağ, faşizan ve tehlikeli bir hareket olarak algıladıkları görülecektir. Öte yandan, Cumhur İttifakı’nın (adı var kendi yok bir parti olan DSP istisna sayılırsa) diğer paydaşları da aşırı sağ kabul edilebilir: Yeniden Refah Partisi, Millî Görüş çizgisindeki İslamcılık ile son yıllarda Türkiye’ye yağmur gibi yağan Amerikan aşırı sağının komplo teorilerinin ilginç bir sentezidir.[1] Öte yandan Büyük Birlik Partisi, Türk aşırı sağının bir diğer küçük ama istikrarlı damarını, Türk-İslam ülkücülerini temsil eder. 1980’lerde cezaevlerinde olan ülkücü mahkumların, İran İslam İnkılabı sonrası Tahran’dan dalga dalga tüm İslam alemini etkileyen devrimci İslamcı söylemlerden etkilenip İslamlaşmasıyla oluşan bu ideolojik örüntü 1993’te BBP’de kendi öz örgütlenmesini inşa etmiş ve o günden bugüne Türk siyasetinde belli bir rol oynamıştır. Aynı ittifaktaki Hür Dava Partisi de yine Kürt İslamcılığının en militan damarını temsil etmektedir. Aşırı sağ partiler, salt Cumhur İttifakı’nda değil, muhalefette de mevcutturlar: Zafer Partisi en çarpıcı örnektir. Bu parti ilk kurulduğu zaman kaçak göç sorunu odaklı bir “tek gündem partisi” (single issue party) olarak algılanıyordu. Ben bu tanımın isabetli olmadığı kanısındayım, Zafer Partisi esasen CKMP-MHP çizgisinden devreden birçok pozisyonu şerhsiz olarak savunuyor, ülkücülük olarak bilinen fikriyatı temel rükünleriyle benimsiyor. Ümit Özdağ da Kürt meselesinden pantürkizme, hatta laikliğin ve dinselliğin toplumdaki yerine kadar birçok alanda ülkücülüğün ortalama çizgisinden pek uzaklaşan bir siyasetçi değil, parti kadroları içinde de MHP, hatta BBP kökenli siyasetçilerin ciddi bir ağırlığı var. Şüphesiz, ZP’nin politik stratejisi bazı söylem ve gündemleri daha fazla öne çıkarmayı, bazılarını geri planda bırakmayı tercih ediyor, fakat bu strateji, onu ülkücü nebulanın dışında bırakacak ideolojik bir kırılmaya işaret etmekten çok uzak. İYİ Parti ise geçen haftalarda yazdığımız gibi merkez sağ ve ülkücülük arasında bocalıyor. Keza Saadet Partisi’nin de son tahlilde merkez sağa oturtulamayacak bir politik geleneğin temsilcisi olduğunda genel bir konsensüs olduğunu söylemek hatalı olmaz. Aşırı sağın kurumsal siyasetteki etkisi böyle özetlenebilir, fakat bir de işin bu kadar rahat listelenemeyen, oy hesaplarıyla milletvekili sayılarıyla ölçülemeyen boyutu vardır. Sosyal medyanın olağanüstü yaygınlaşması aşırı sağ için -geçmişte hayal edilemeyecek- bakir bir alan açtı. ABD’de alt-right olarak tanımlanan yeni aşırı sağ 2010’lar boyunca internet üzerinde örgütlenmişti. Benzer bir süreci Türkiye’de de yaşıyoruz, ancak mühim bir fark ile: ABD’de siyasal ve kültürel alanda aşırı sağın hakimiyet kazanmasını engelleyebilecek bir ilerici-demokratik toplumsal blok varken, yukarda özetlediğim partilerin toplumsal ağırlığından ötürü Türkiye’deki mevcut politik vasat içinde aşırı sağın tahakkümünün kıyas kabul etmez şekilde mevcut olmasıdır. Twitch, youtube gibi çeşitli medya kanalları, İslamcı vaizleri andırır şekilde aşırı sağcı içerik üreticilerle doludur. Böyle kişilerin çevresinde, bilhassa lise ve üniversite çağındaki genç erkeklerden oluşan sanal cemaatler tesis edilmektedir. Yeni ve çarpıtılmış bir geçmiş ve güncel siyaset yorumu topluma bu kanallardan zerk edilmektedir. 2016 sonrasının milliyetçi ve güvenlikçi atmosferinde büyüyen gençler bu içerikleri büyük bir iştah ve ilgiyle tüketmektedirler.
Bu yeni tehdide karşı toplumdaki tüm ilerici unsurlar son derece uyanık ve müteyakkız olmak zorunda, zira hâlihazırda bir ekonomik çöküş, belirsizlik ve umutsuzluk çağındayız ve tam da böyle devirlerde topluma kök salan faşizan hareketler zihinlere tohumlarını bu mecralardan saçıyor.
Z kuşağının dikkat süresinin kısalığı, okuma alışkanlığının çok düşük olması, pandemi süreci yüzünden doğru dürüst eğitim alıp sosyalleşme imkânı bulamaması gibi birçok sebepten ötürü gençler bu tür kanalları bilgilenme ve ajitasyon kaynağı olarak görüyorlar. Salt milliyetçi aşırı sağ için değil, belki YRP gibi İslamcı partilerde en berrak örneklerini gördüğümüz fantastik komplo teorilerinin sözcülüğüne soyunan, aşı karşıtlığı, bilim inkarcılığı, hatta düzdünyacılık gibi akımları yeniden üreten yaklaşımların da envaı çeşidi aynı kaynaklardan besleniyor, buralarda ünlü-ünsüz sözcüler, içerik üreticileri eliyle toplumun çeşitli kesimlerine yayılıyor. Bu yeni tehdide karşı toplumdaki tüm ilerici unsurlar son derece uyanık ve müteyakkız olmak zorunda, zira hâlihazırda bir ekonomik çöküş, belirsizlik ve umutsuzluk çağındayız ve tam da böyle devirlerde topluma kök salan faşizan hareketler zihinlere tohumlarını bu mecralardan saçıyor. Bu yayınlarla yukardan aşağı mücadele imkânı yoktur, zira bu zihniyet zaten ülkedeki iktidar bloku için bir tehdit değildir, hatta ideolojik planda birçok geçişlilikler vardır. Bu bakımdan, -şu an itibariyle- bu tehdide karşı en efektif mücadele, bu odakların yöntemlerini iyi çözümleyip, aynı metotları kullanarak aynı mecralarda rekabet etmektir. Peşinen söylemek gerekir ki böyle bir çalışma teknik ve materyal bir hazırlık gerektirir ve zahmetlidir. Fakat bir defa başarıyla hayata geçirilirse, bir ilerici-sol internet alanı inşa edilebilirse, sadece aşırı sağı geriletmek değil, ilericilerin uzun zamandır ulaşamadığı insanlara dokunabilmek de mümkün olacaktır. --- [1] Bu parti üzerine geçen yıl bir yazı kaleme almıştım: http://daktilo1984.com/forum/yeniden-refah-partisi-uzerine/