Artmayan muhalefet oyları nasıl yükselebilir?

Abone Ol
Seçmene Göre Ülke İyi Yönetilmiyor [caption id="attachment_164069" align="alignnone" width="696"] Kaynak: Metropoll[/caption] İktidar pandemide halkı sağlık, ekonomi, sosyal yaşam ve eğitimde çaresiz bıraktı. Buna paralel olarak Türkiye’nin iyi yönetildiğini düşünenler %19.5’e kadar gerilerken, kötü yönetildiğini düşünenler %62.6’ya ulaşmış durumda. Aslında bu yüksek memnuniyetsizlik 2018 yılında pastör Brunson kriziyle yaşanan kur şoku ve ekonomik krizle ortaya çıkan bir dalga. 2018 yazından beri Türkiye’nin kötü yönetildiğini düşünenler %50 üzerinde seyrediyor, iyi yönetiliyor diyenler %30’u bulmuyor. Milli birlik-beraberlik havasıyla birlikte bayrak etrafında toplanma etkisi oluşturan Suriye operasyonları ve pandeminin ilk safhası bu dalganın istisnai anları[1]. [caption id="attachment_164070" align="alignnone" width="719"] Kaynak: Metropoll[/caption] Ayrıca 10 seçmenden 7’si ekonominin kötü yönetildiğini düşünüyor. AK Partililer arasında bile ekonomi kötü yönetiliyor diyenler %50’ye yaklaşırken, bu oran iyi yönetiliyor diyenlerin oranını neredeyse geçmek üzere. İktidarın ortağı MHP’nin seçmenlerinde de benzer durum söz konusu. Bu verilerin gösterdiği üzere seçmenin mutlak çoğunluğu gidişattan rahatsızken ve erken seçim söylentileri yayılırken oy tercihlerindeki değişimleri analiz etmek önem kazanıyor. İktidardan Rahatsızlık Oy Verme Davranışına Nasıl Yansıyor? [caption id="attachment_164071" align="alignnone" width="2068"] Kaynak: TÜİK, Metropoll[/caption] Başlıktaki soruyu yanıtlamak için 2018 seçimleri yurtiçi sonuçları ile birlikte Metropoll 2020 ve Metropoll 2021 Nisan araştırmalarındaki parti oy dağılımlarını parti tercihi belirten ve belirtmeyen tüm seçmende inceledim. 2018 seçimlerinden beri ekonomik kriz ve pandemide başarısız olan AK Parti’nin oyları düşüş eğiliminde. Ancak MHP’nin oy oranı geçen yıl düşse de bu yıl 2018 seviyesine yaklaşmış. Kötü yönetimin faturası AK Parti’ye kısmen kesilse de Cumhur İttifakı çoğunluk iddiasını koruyabiliyor. Muhalefette CHP’nin oyu yerel seçim rüzgarı ve belediyelerin pandemideki başarısıyla beraber 2020’de kararsızlar dağıtılmadan %24’ü görmüştü. Ancak yerel seçim etkisinin azalması ve İYİ Parti’ye kaymaların sonucunda CHP bu yıl 2018 seviyesine geriledi. Akşener’in artan popülaritesiyle birlikte İYİ Parti oyları %10’un üzerine çıkmış durumda. HDP oyunda kısmi gerileme var. DEVA ve Gelecek’in kurulmasıyla beraber diğer partilerin oyu yaklaşık 3.5 kat arttı ve %6’yı geçti. Oy tercihi belirtmeyenler, AK Parti’deki düşüşe paralel olarak %20’yi aştı. Türkiye’de seçimlerde oy kullanmayanların oranının %10-15 aralığında değiştiği düşünüldüğünde, 20 puanlık oy tercihi belirtmeyen kitlede kararsızların %5-10 aralığında olduğunu ifade etmek mümkün. Cumhur İttifakı ve muhalefet bloklarında durum [caption id="attachment_164072" align="alignnone" width="2068"] Kaynak: TÜİK, Metropoll[/caption] AK Parti-MHP, CHP-İYİ Parti ve CHP-HDP arasındaki oy geçişkenliğinden ötürü iktidar ve muhalefet oylarını blok halinde değerlendirmek, büyük resmi görmek için önem taşıyor. Bu analize göre 2018 seçimlerinde muhalefete karşı kayıtlı seçmende %46.1’e %40.1 üstün olan Cumhur İttifakı 2018 ekonomik krizi sonrasında 2020’de %36.5’e %44.9 geriye düştü. Fakat 2021’de pandeminin yarattığı sorunlara rağmen Cumhur İttifakı’nın oyunda düşüş 1 puandan azken, oyunu artırması beklenen muhalefetin 1.3 puan gerilediğini görüyoruz. Özetle 2021’de iki blokun oy oranları hata payları içinde sabit seyrediyor. Cumhur İttifakı oyu neden azalmıyor? Partizanlık ve milli güvenlik [caption id="attachment_164073" align="alignnone" width="690"] Kaynak: CSES 3-4, Çakır, Semih. "Polarized partisanship, over-stability and partisan bias in turkey." Turkish Studies 21.4 (2020): 497-523.[/caption] Siyaset bilimci Semih Çakır’ın Türkiye’deki kutuplaşma ve partizanlığı incelediği makalesinde paylaştığı Karşılaştırmalı Seçim Sistemleri Çalışması (Comparative Study of Electoral Systems, CSES) verisine göre, Türkiye %74 partizan seçmen oranıyla 46 ülke arasında 3.sırada. AK Parti iktidarında her alanda zirveye varan ve gittikçe derinleşen kutuplaşmanın etkisiyle parti seçmenleri arasında safların sıklaştığını söylemek mümkün. 1994’ten beri Erdoğan’ın damga vurduğu Türkiye siyasetinde sol-sağ, laik-dindar, Alevi-Sünni, Kürt-Türk, kentli-kırsal, göçmen-Anadolulu sosyopolitik yarılma hatlarının Erdoğan karşıtı-Erdoğancı kutuplaşmasıyla giderek bütünleşmesi Türkiye’de seçmenleri yüksek derecede taraftarlaştırdı. AK Parti’ye kapatılma davası, Ergenekon-Balyoz, 2010 referandumu, Gezi eylemleri, 17-25 Aralık operasyonları, Çözüm süreci, Suriye iç savaşı ve göç, PKK ile çatışmalar, başarısız olan 15 Temmuz Fethullahçı darbe girişimi, OHAL, başkanlık, ekonomik kriz, seçim tekrarı ve pandemi gibi dramatik olaylar Erdoğan’ı kült bir lidere dönüştürürken muhalefeti Erdoğan’ın destekçilerinin gözünde şeytanlaştırdı. Tüm bu gelişmeler partizan kimliğin oy tercihlerinde en belirleyici faktör olmasıyla sonuçlandı. Günün sonunda Türkiye’de seçmenin yaklaşık %75’inin tercihi şimdiden belli. %10-15 aralığındaki seçmen grubu oy kullanmıyor. Partiler geriye kalan %10-15’lik grupta yer alan kararsızlara, partilerine sıkı bağlı olmayan/partilerinden uzaklaşan seçmenlere ve apolitik kesimlere ulaşmak için yarışıyor. Ekonomik krizle boğuşan iktidarın bu kesimlere ulaşma konusunda tek kozu milli birlik ve beraberlik havasından yararlanmak. 2020-2021 arasında PKK ile mücadele, TSK’nın dış operasyonları, Ayasofya’nın açılması, doğalgaz müjdesi, HDP’ye yönelik baskı, kayyum ve tutuklamalar ve aşılamada son 1-2 aya kadar kısmen mesafe kat edilmesi gibi gelişmeler, Erdoğan karşıtı olmayan tüm seçmeni bayrak etrafında toplayabiliyor, Cumhur İttifakı’ndaki düşüşü en azından kısa vadede azaltıyor. Muhalefet oyu neden artmıyor? Muhalefet partileri ne yapabilir? Muhalefet bloku yerel seçim sonrası gelen moral üstünlükle oy oranını 2020’de %40’tan %45’e taşımış, ancak yükseliş trendini 2021’de sürdürememişti. Yerel seçim havasının dağılmasıyla birlikte apolitik seçmenlerin siyasete ilgisinin azalması, yeni seçmenlerde kararsızların oranın yüksek olması, iktidardan uzaklaşan seçmenlerin henüz muhalefete yakınlaşacak kadar iktidardan soğumuş olmaması en temel etkenler. [caption id="attachment_164074" align="alignnone" width="675"] Kaynak: Metropoll[/caption] Metropoll sonuçlarına göre kendini Millet İttifakı’na yakın hissedenlerin oranı %46.1’e ulaşıyor. İYİ Parti-HDP hattında yaşanan gerginliklere rağmen Millet İttifakı’nın %45’i aşması ve Cumhur İttifakı’nı geçmesi, muhalif seçmenin blok siyasetine hazır olduğunu ve muhalefetten hamle beklediğini gösteriyor. Bu şartlarda kararsızlara ve apolitiklere ulaşmanın yolu somut vaatler. Özellikle büyük rahatsızlıklara yol açan bu kapanma döneminde muhalefet kapanmanın sona ereceği 17 Mayıs tarihine kadar bu beklentiyi mutlaka karşılamalı. İngiltere'de gölge kabine uygulanmıştı fakat Türkiye'de muhalefetin parçalı olması buna pek olanak sağlamıyor. Tüm bu faktörler dikkate alındığında Millet İttifakı’nın sanki iktidardaymışçasına maaş zammı, vergi indirimi ve sosyal-ekonomik destek paketlerinden oluşan bir vaat programını diğer muhalefet parti liderleriyle birlikte kameralar önünde kamuoyuna açıklayarak gündemi belirlemesi ve iktidarı zorlaması gerekiyor. Bu çerçevede her kesimden seçmenin ilgisini çekecek görseller ve kısa videolar hazırlanması ve böylece bu programın ülke genelinde proaktif bir kampanyaya dönüşmesi şart. Tüm muhalif partilerin ve büyükşehir belediye başkanlarının bu kampanyaya uyum ve koordinasyon içinde katkı vermesi gerekiyor. [caption id="attachment_164075" align="alignnone" width="1379"] Kaynak: TÜİK, YSK ve bu verilere dayalı tahminlerim.[/caption] Ayrıca muhalefetin hedeflemesi gereken iki temel seçmen grubu var: yeni seçmenler ve 2018’de oy kullanmayanlar. 2023 seçimlerinde yeni seçmenlerin sayısının 7 milyona ulaşması ve 65 milyon kayıtlı seçmenin %10.8’ini oluşturması bekleniyor. Tahminlere göre 2018’de oy kullanmayan yaklaşık 9 milyon 700 bin seçmen 2023 seçimlerinde seçmen sayısının %14.9’unu oluşturacak. [caption id="attachment_164076" align="alignnone" width="683"] Kaynak: Metropoll[/caption] Yeni seçmenlerde CHP 1. sırada olsa da AK Parti ve MHP toplamda %30.5’i buluyor. Muhalefet partileri toplamda %45.2 seviyesinde. Seküler ve Erdoğan karşıtı eğilimlerin daha yüksek olduğu bu grupta %16.4 oranında kararsız ve partisiz, %7.9 oranında sandığa gitmemeye meyilli yeni seçmen mevcut. 4 yeni seçmenden 1’i muhalefetin potansiyel seçmeni olabilir. 24 Haziran 2018 seçimlerinde oy kullanmamış seçmenlerde de CHP önde. Cumhur İttifakı %17.3, muhalefet bloku %43.5 seviyesinde. Bunların dışında kalan, parti tercihi belirtmemiş %39.2’lik bir kesim var. 24 Haziran’da oy kullanmamış seçmenlerdeki belirgin muhalif eğilim, bu kesimdeki potansiyele de işaret ediyor. İktidarın yönetim krizi yaşadığı bugünlerde muhalefetin somut vaatlerle gündemi belirlemesi, bu seçmenlere güçlü bir alternatif sunabilir. [1] https://www.perspektif.online/koronavirus-salgini-ve-bayrak-etrafinda-toplanma-etkisi/