Artık bu işe tavşan bile şaşırıyor

Abone Ol
KKM ilk sıçramasını MB’nin arka kapı satışlarıyla yaptı. Sonrası için gerekli enerji ise bankalara getirilen cezai şartlarla sağlandı. En sonunda tavşan şapkaya bir daha sokulup hızlıca %40 kostümü giydirilerek sahnedekilere sunuldu. Çocukları en etkileyen şeylerden biridir sihir. Kaybolan mendiller, testere ile ikiye bölünüp sonra yeniden birleşen bedenler, kağıtların parça parça haline getirilip bir güvercine dönüşmesi ve hatta deyimlerde yerini bulan tavşanın şapkadan çıkması bu sihirin görsel şölenidir. Ama sadece bir illüzyondur. Ülkemiz ekonomisinde illüzyon, siyasilerin bürokratlar vasıtasıyla hayal edilen denge noktalarına ulaşılması amacıyla geçtiğimiz dönemlerde de kullanılmıştır. 1993 yılında faizlerin düşürülmesi adına hazine bonosu ihalelerinin iptali, 1999 yılında kur hedeflemesi ile enflasyonun düşürülmesi gibi sihirler denenmiş ama arka planındaki ekonomik gerçekler ve dinamikler bu illüzyonun ne kadar pahalı sonuçlar doğurabileceğini göstermiştir. Politik ideolojiye saplanarak benim dediğim doğru dayatmasını kanıtlamak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına hep büyük bedeller ödetmiştir. Aynı döngü yirmi yıl sonunda yeniden faizlerin bir ideolojik sebep uğruna düşürülmesi ile karşımıza gelmiştir. Kısa vadeli faizlerin uzun vadeli faizleri belirleyemeyeceği gerçeğini anlamayan ve içselleştiremeyen politikacılar bunun gerçekleştirilebilmesi için de sihir yöntemlerine başvurmayı bir adet olarak görmektedir. Bunu gerçekleştirmek için de şapkadan tavşan çıkarma yöntemleri peşi sıra açıklanmaktadır. Eylül 2021 başında Merkez Bankası Şahap Kavcıoğlu’nun manşet değil çekirdek enflasyona bakarak politika faizi belirleyeceğiz açıklaması şapkanın sahnede yerini alması ile sonuçlanmış finans dünyasındaki tüm kesimleri bir endişe sarmaya başlamıştır. Ardı arkasına yapılan faiz indirimlerinin sonucu kurdaki patlamanın beklentilerin ötesine gidişi, Kasım ortasından itibaren 11.00’li seviyeleri geçişi, iktidarı ve ekonomi yönetimini panikleterek önlem almanın sihirleri üzerine bir kaç gece çalışılmış ve ilk tavşan şapkadan çıkmıştır. KUR KORUMALI MEVDUAT TAVŞANI Kamuoyuna kuru düşürmek için harika bir araç gibi sunulan KKM, ilk sıçramasını, Cumhurbaşkanının televizyonlarda yaptığı açıklama sonrası, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kamu bankaları eliyle yaptığı 7.5 milyar dolarlık arka kapı satışları ile gerçekleştirmiştir. Grafik1 Tavşanın yoluna devam etmesi için gerekli enerji ise kamu otoritesi vasıtasıyla bankalara getirilen bir takım cezai şartlarla mümkün olmuştur. Sonuç olarak şapkadan çıkan tavşanla gerçekler arasında önemli bir fark olduğu, farkındalığı yüksek ve gerçeklikle bağlarını koparmamışlar açısından son derece nettir. Sihire kapılanlar liralaşma ile döviz mevduatlarının oranını toplam mevduatlar için azalıyor görürken (%57.06), aslında gerçeklik TL mevduattan KKM’ye geçerek dolarizasyonun artmasıdır (%69.85). Enflasyonun düşürülme söyleminin yeni ekonomik modele bağlanarak cari açığın düşürülmesi, TL’de buna bağlı istikrar sağlanması ve bu istikrar sonucunda da fiyatların istikrara kavuşacağı hikayesinin jeopolitik riskler ve tedarik zincirlerinde ortaya çıkan sıkıntılar dolayısı ile gerçekleştirilemeyeceğinin anlaşılması şapkanın ve tavşanın yeniden kullanımını gerekli kılmıştır. 1990’lı yıllarda uygulanan ihracatçı dövizlerinin %25’nin Merkez Bankası’na devri kararı bile kısa sürede yetmeyeceği anlaşılınca tavşan şapkaya bir defa daha sokulup hızlıca %40 kostümü giydirilerek sahnedekilere sunulmuştur. Üstelik kostümün üzerine, turizmcilerin kazandığı dövizlerin de Merkez Bankası’na devredilmesi notu iliştirilmiştir. Para politikasının iyice önemsizleştirildiğini, enflasyonun sınır tanımadığını gören finansal kesim kullandığı kaldıraçlarla bir yandan yüksek faizli TÜFE’ye endeksli kağıtları portföyüne katıp bunları Merkez Bankası’na fonlatırken diğer yandan da son üç yıldır görülmemiş bir hızda kredi artış oranlarına Grafik2 imza atınca yeni bir tavşanın şapkadan çıkışı kaçınılmaz olmuştur. Tarihte bir ilk yaşanmış ve Anayasanın 35. maddesindeki mülkiyet hakları göz ardı edilerek banka aktiflerinde bulunan ticari kredilere karşılık ayrılması ile ilgili bir kararname yayınlanmıştır. Dövizin ateşinin sönmemesi, Merkez Bankası’nın KKM ve ihracatçı dövizlerinden elde ettiği (ilk üç ayda yapılan 60.3 milyarlık ihracatın %25’i hesaplamada kullanılmıştır) rezerv birikiminin Ocak 2022 Tablo1 [caption id="attachment_206395" align="alignnone" width="500"] Kaynak: Haluk Brümcekçi[/caption] ile Mart 2022 arasında 31.8 milyar ABD Doları olması beklenirken arka kapıdan yapılan satışlarla bu rakamın sadece 7.8 Milyar ABD dolar artışı, yani 128 milyar ABD dolarının sırra kadem basması gibi 24 milyar ABD Dolarının da aynı kaderi paylaşması, yeni tavşanlara ihtiyaç duyulduğunu göstermiştir. Bloomberg haber sitesinin bazı kaynaklara dayanarak yaptığı haber, kaynak transferinin sadece yurtiçindeki yoksuldan al zengine ver ile sınırlı olmayacağı, bunun Dolar getiri garantili yeni kurgulanan enstrümanla yine yurtiçindeki yoksul vatandaşımızdan alınıp yurtdışına transfer edileceği anlaşılmıştır. ALİCE HARİKALAR DİYARINDA "Alice Harikalar Diyarında" kitabı, bildiğimizin aksine bir çocuk kitabı değildir. Bir matematik profesörü ve aynı zamanda bir rahip olan yazar Charles Lutwidge Dodgson, bu kitabı dönemin İngiltere'sini eleştirmek için Lewis Carroll takma adıyla yazmıştır. Kitabın başlarında Alice aşağıya düşer ve bir tavşanla karşılaşır. Önünde iki yol vardır, tavşana sorar "Hangi yoldan gideyim?". Tavşan şaşırtıcı bir cevap verir: " Nereye gideceğini bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin hiçbir önemi yok.". Görünen o ki ekonomi yönetiminin de nereye gittiği konusunda hiç bir fikri yok. Alice’in tavşanının verdiği cevabı dinlemiş her yolu deniyor. Ama tavşanın sabrı da bir yere kadar.