Avrupa Parlamentosu (AP) Türk vatandaşlarının AB vizesinden muaf tutulmasını Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıması koşuluna bağladı. DW Türkçe'den Kayhan Karaca'nın haberine göre, Terörizm ve büyük çaplı suçlarla mücadele için AB Polis Teşkilatı (Europol) ve yetkili Türk makamları arasında kişisel verilerin transferi konusunda AB ile Türkiye'nin müzakerelere başlamasına ilişkin Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından hazırlanan rapor bugün Strasbourg'da oylanarak kabul edildi. Oy çoğunluğuyla kabul gören raporda, kişisel verilerin transferi konusunda müzakerelere başlanmadan önce Türkiye'nin, adalet ve içişleri alanlarında Kıbrıs Cumhuriyeti ile "tam, fiilen ve ayrımcılık yapmaksızın işbirliği yapmasının gerekli olduğu" ibaresi yer aldı. AP böylelikle bugün sadece Rumlar tarafından temsil edilen Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tanınmasını kişisel verilerin transferiyle ilgili müzakereler için koşul haline getirmiş oldu. Kişisel verilerin transferi konusunda Europol ile anlaşmaya varılması, AB'ye vizesiz seyahatin koşullarından biri. Türkiye Europol ile müzakerelere başlamaya hazır olduğunu bu yıl şubat ayında AB'ye resmen bildirmişti. Mayıs sonunda AB heyetinin Ankara'da gerçekleştirdiği ziyarette ise Türkiye'nin attığı adımlar yeterli bulunmamıştı. AP'nin bugün kabul ettiği rapora eklediği Kıbrıs koşuluna AB Konseyi ve Avrupa Komisyonu'nun vereceği yanıt merak konusu. Avrupa Komisyonu konu hakkında hazırladığı taslak tavsiye kararında Kıbrıs Cumhuriyeti ile işbirliği konusuna girmemiş, sadece varılacak anlaşmanın AB Temel Haklar Şartı ile uyumlu olması gerektiğini belirtmişti. Kişisel verilerin transferi konusunda varılacak anlaşmanın AP'den de onay alması gerekiyor. AP'nin konuyu bu yıl sonbaharda açıklayacağı Türkiye raporunda da gündeme getirmesi bekleniyor. Etki analiz raporu istedi AP tarafından bugün kabul edilen raporda, "güvenlik alanında AB'nin çıkarları açısından cezai konularda Türkiye ile işbirliğinin gerekliliği ve orantılılığı" hakkında Avrupa Komisyonu'ndan kapsamlı bir etki analiz raporu da talep edildi. Türkiye'deki temel hak ve özgürlükler sorununa da değinilen raporda, kişisel verilerin transferi konusunda anlaşma sağlanması halinde, transfer edilecek verilerin "idam veya her türlü insanlık dışı mahkumiyetin talebi, hükmü ya da infazı için kesinlikle kullanılmayacağına" dair güvence istenmesi şart koşuldu. Türkiye'nin "hukuksal, toplumsal ve kültürel yapısının AB'ninkinden değişik olduğu", bu nedenle kişisel veri transferinin "çok istisnai durumlarda" ve "ilgili kişi veya kişiler hakkında net güvenceler temin edildikten sonra gerçekleşmesi gerektiği" görüşüne yer verildi. Raporda verilerin korunması ve muhafaza edilme süresi konusunda da Türkiye'nin kendisini AB mevzuatına uyarlaması istendi. AP, varılacak anlaşmanın özel bir izleme mekanizmasının denetiminde olmasını ve işleyişinin periyodik değerlendirmelerle gözetlenmesini de istiyor. Europol daha önce Arnavutluk, Avustralya, Bosna, Kanada, Kolombiya, Makedonya, Gürcistan, İzlanda, Lihtenştayn, Moldova, Monako, Karadağ, Norveç, Sırbistan, İsviçre, Ukrayna ve ABD ile kişisel verilerin transferine ilişkin anlaşma imzalamıştı. Europol ile Türkiye arasında 2004 yılında stratejik işbirliği anlaşması imzalanmış, bu anlaşma Mart 2016'da imzalanan ikinci bir anlaşmayla kuvvetlendirilmişti. Bu anlaşmalar Türkiye ile AB arasında kişisel verilerin transferini öngörmüyor.