Ankara Kulisi | Neden İmamoğlu hedefte?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesinde (İBB)“teröristlerin” çalıştığı iddiası kamuoyuna inandırıcı gelmese de gündemdeki yerini aldı. Peki neden İstanbul?
AK Parti 2 kere yapılan seçimle İstanbul’u kaybetti, bu durum “belediyeleri kaybettiler iktidarı da kaybedecek” şeklinde algılandı ve muhalefetin rüzgarı seçimden sonra hızla yükseldi. Beledilerin açıkladığı yolsuzluk-usulsüzlük dosyaları da iktidar için yıpratıcı oldu. Hükümetin belediyeler üzerinden seçmenleri domine etme yeteneğini kaybetmesi ise ayrıca sarsıcı oldu. Türk siyasetindeki “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” jargonu gerçeğe dönüşüyordu. Meydanlarda, çarşı pazarda adım adım gezerek halk kitleleriyle bir araya gelen muhalefetin yükselişi, AK Parti’de ciddi bir soruna dönüşmüş, milletvekilleri halkın içine çıkamadıklarını söylemeye başlamıştı. Uygulanan ekonomi modeli ile halka acı reçete içiren Hükümet, hızla eriyen oylarını toparlamak için model üstüne model açıklamaya başladı. Astronomik şekilde yükselen dövizin sert şekilde düşürülmesiyle AK Parti’de 2 yıl sonra ilk kez “kamuoyu desteğini tekrar sağlayabiliriz” havası oluştu.
İMAMOĞLU ADAYLIĞA MI ZORLANIYOR
Bu kısa özeti yapmamın nedeni ise Ankara’da bir “baskın seçim” beklentisinin hızla yükselmesi.
Kaynaklarım, Hükümetin İBB’ye “teröristler” söylemiyle yüklenmesini de buna bağlıyorlar. Neredeyse 2 yıldır Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını sorgulayan iktidar yanlısı kalemler, Ekrem İmamoğlu’nu adaylık için neredeyse bir numaraya oturttular. Yayınlanan anketlerde de İmamoğlu her zaman ilk sırada yer aldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu hamleyi gördüğü için belediye başkanlarının adaylığına karşı çıktığını açıkladı ve kendisin aday olabileceğini ima etti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de bunu fark ederek “iki arkadaşımızın adı üzerinden kutuplaşma yaratılmak isteniyor” açıklamasında bulundu.
Bütün bu gelişmelere bakarak rahatlıkla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adaylığına zorladığını söyleyebiliriz. Böylece İmamoğlu’nun başta CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve muhalefet liderleriyle karşı karşıya gelmesi sağlanacak hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi yeniden AK Parti’nin eline geçecek. Bir taşla iki kuş vurulacak.
Hükümetin bu stratejisini kontrolündeki devasa medya organlarıyla destekleyeceği de aşikar.
Yazımı “kul kurarken kader gülermiş” atasözüyle bitirmek istiyorum. Yaşayan görür…