Ali Yıldırım yazdı | Büluğ, nikah, diyanet, rezalet
https://kurul.diyanet.gov.tr/Dini-Kavramlar-Sozlugu/Kavramlar/?q=a
Diyanetin yalanlamaya çalıştığı ve fakat altına imza attığı, resmi internet sitesinde yer verdiği DKS’de Büluğ ve Nikah kavramları nasıl açıklanıyor bir bakalım.
Hukuk sistemimizde erişkin olmak anlamına gelen bulüğ kavramı Diyanet sözlüğünde İP tarafından kaleme alınmış ve çerçevesi şöyle çizilmiş:
‘İslâm hukukçularınca büluğ çağının alt sınırı, erkekler için 12, kızlar için 9 yaş olarak belirlenmiştir. Bu yaşa ulaştıktan sonra erkeğin ihtilam olması, baba olabilme devresine girmesi; kızın da adet görmesi, gebe kalabilme çağına ulaşması fiili olarak bâliğ olmalarıdır. Buluğ, kişinin dinen mükellef sayılıp, yetişkin insan statüsünü kazandığı dönemdir. Bu çağa ulaşan ve akıllı olan kimse artık tam edâ ehliyeti kazanır. Böylece, ibâdet, helal ve haram gibi dinî hükümlere muhatap; cezâî, malî ve hukukî yükümlülüklere ehil olur.’
Diyanetin olur verip paylaştığı anlayışa göre 12 yaşındaki erkek ve 9 yaşındaki kız çocuklar hukuki, cezai ve dini yükümlülük altına girmiş demektir.
Diyanetin İslam bilginleri bu çocukları erişkin sayıyor.
Çocuğu erişkin olarak niteleyince de her türlü rezalete kapı açıyor.
Oysa hukuk sistemimizde 9 ve 12 yaşlarındaki çocukların ne hukuki ne de cezai yükümlülükleri bulunmuyor. Yani bu yaştaki çocuklar erişkin değil çocuk…
Devletin resmi kurumunun hukuk sistemini hiçe sayarak din adına yeni bir hukuk oluşturması ve bunun doğuracağı sonuçlara icazet vermesinin kabul edilebilir hiçbir yanı bulunmuyor. Bu hukuk icat etme, paralel hukuk yaratma ve insanlık adına açık bir rezalettir.
Bu anlayışın acilen terk edilerek laik hukuk anlayışının gereğinin benimsenmesi acil bir zorunluluktur.
Kendi şeri hukuk anlayışı doğrultusunda çocukları erişkin ilan eden Diyanet 9 yaşındaki kız çocuğunu da nikah altına almaktan geri durmuyor.
DKS’de yer alan nikah fetvasında şeri anlayış olduğu gibi tekrarlanıyor.
Maddeye göre nikah insanları zinadan koruyor, gayri meşru ilişkiye girme tehlikesini ortadan kaldırıyormuş. Tüm insanları potansiyel ahlaksız olarak gören bu yaklaşım
Diyanetin nasıl bir ahlak anlayışına sahip olduğunu gösteriyor. Ama asıl sorun bu değil.
Diyanet sözlüğü ‘buluğ çağına erişmiş kadının nikahlanabileceğine’ hükmediyor.
Peki buluğ çağını kadınlarda kaç yaş olarak belirlemişti: 9 Yaş.
Söylenen gayet açık ve net, 9 yaşındaki kız çocukları nikahlanabilir. Ve hatta bunun için velisinin olmasına bile gerek yoktur.
Şöyle buyuruyor efendiler:
‘Buluğ çağına erişmiş kadının velisi olmaksızın kendisinin nikâhlanabilmesi mümkün olmakla birlikte, velisinin de bulunması menduptur.’
Açıkca insafsız, vicdansız bir değerlendirme bu.
Temel İnsan Haklarını, Çocuk Hakları Sözleşmesini, Medeni Kanunu bir tarafa bırakıp kendince bir buluğ çağı saptaması yapıp buna bağlı olarak sonuçlar üreten DİB durumun ortaya çıkması üzerine ‘biz kız çocuklarının erken yaşta evlenmesini desteklemedik’ diyerek konuya ilişkin haberleri yalanlamaya çalışıyor.
Oysa 9 yaşındaki kız çocuğunun buluğa ermiş sayılacağını, buluğa eren kişilerle nikahın caiz olduğunu işleyen fetvalar Diyanetin internet sitesinde olduğu gibi duruyor. Kitap ise aynen satışta.
Bu konu bir kez daha göstermiş oldu ki Diyanet İşeri Başkanlığı ayrımcılık üreten, ötekileştirici, ayrıştırıcı bir yapı olduğu kadar iki yüzlü ahlak üreten, paraler hukuk yaratan, toplumu şeri hükümlerle dizayn etmeye çalışan bir devlet kurumudur.
Varlığı her açıdan çok tehlikelidir.
Aleviler yıllardır laik bir devlette devletin resmi bir dini ve bu dinin bir kurumunun olmaması gerektiğini kendi uğradıkları eşitsizliklerden yola çıkarak dile getiriyorlardı. Ama malefes bu sese samimiyetle pek kulak veren bulunmuyordu.
Bugün artık görülüyor ki mesele laiklik ilkesinin de ötesine geçmiş ahlaki bir tavıra dönüşmüştür.
‘Baba kızına şehvet duyabilir, 9 yaşındaki kız çocuğu nikahlanabilir’ anlayışındaki bir kurum ahlaken de hemen şimdi tasfiye edilmelidir.