Her dönemin ruhunu anlatan metinler vardır ve bu metinler ülkelerin, toplumların geleceği açısından birer kurucu metin işlevi görürler. “Ülkem İçin Çare” kitabı bu çerçevede ele alınması, okunması ve daha da önemlisi gerçek demokratik bir rejimin inşası için yol gösterici bir nitelik taşımaktadır. Ece Güner Toprak, “Çare Başkanlık Mı?” adlı ilk kitabından sonra “Ülkem İçin Çare” kitabını yazarak güncel hukuki, siyasi, demokratik süreçlerin işleyişine yönelik kapsamlı analizler yazıyor. İlk kitabını 16 Nisan Referandumundan önce yazan Ece Güner Toprak, o süreci etkileyen, yönlendiren aktörlerden biri olmuştu. O kitap referandumda Hayır diyenler için bir yol haritası olmuş ve Hayır’ın temel tezlerine kaynaklık etmişti. Ece Güner Toprak’ın ikinci kitabını okuduğunuzda bir kitabın ötesinde demokratik bir rejimi kurmak isteyen bir parti programı ile karşılaşıyorsunuz. Zaman zaman karamsarlığı düştüğümüz “bu ülkenin aydınları, yazarları, hukuk insanları yeni bir şey söylemiyor” tezinin çürüten, umut veren, yol gösteren bir kitap yazılmış. Kitabın ilk bölümünde bu ülkede nasıl bir sitemin inşa edilmesi gerektiğinin vizyonunu ortaya koyan, demokratik bir manifesto özelliği taşıyan nitelikte analizlerle karşılaşıyoruz. Aslında bugün herkesin cevabını aradığı soruya, “birlikte nasıl yaşayacağız” sorusuna cevap üretilmiş ve birlikte yaşama temel teşkil edecek demokratik, laik, anayasal bir sistem ile üretime dayalı bir ekonomik, çağdaş model anlatılmış. Kitap yoğunlukla hukuk sistemimiz üzerinde dursa da bir hukuk metni yani klasik anlamıyla bir hukuk kitabının ötesindedir. Hukuka temel teşkil edecek temel değerler, yasalar ve uygulamalarla, hukukun hayattan evrensel değerlerden nasıl beslendiğini gösteren somut karşılaştırmalı örneklerle okuyucuya bir hukuk metnin ötesinde yeni bir gerçeklik evreni sunmaktadır. Ece Güner Toprak’ın kitabında öne çıkan temel mesaj ülkenin her alanda yapısal reformlar yapmasının zorunlu olduğudur. Eğitimde, adalette, ekonomide, temel haklarda kısacası toplumsal ve siyasal yaşamımızın bütün alanlarında çok ciddi, çok kapsamlı ve demokrasi esaslı bir yapısal dönüşümü savunuyor, bu yapılmadan ülkenin gelişmesinin, sorunlarını çözmesinin mümkün olmadığını belirtiyor. Yazar her bölümde uygulanabilir ve yapılması gereken bir reçeteyi okuyucunun bilgisine sunuyor. Demokratik parlamenter sisteme geri dönülmesi, OHAL’in kaldırılması, yargının tarafsızlığının sağlanması, temel hakların güçlendirilmesi, siyasi parti ve seçim yasalarının demokratikleştirilmesi; güvenli, adil, şeffaf, denetlenebilir bir seçim sistemi için gerekli düzenlemelerin yapılması, çağdaş, laik Türkiye’den vazgeçilmemesi, kutuplaşmananın ve gerginliğin azaltılması gibi koşullar demokratik bir yaşamı, özgür ve eşit bir ortamda yaşamayı, temsilde adaleti ve medeni dünyanın bir parçası olmayı gerektiren şart, koşul ve düzenlemelerdir. Ece Güner Toprak, hukukçu kimliği çerçevesinde ülkemizdeki hukuksal süreç ve düzenlemelerin eksikliklerini tek tek ortaya koyuyor ve sonrasında kendi çözümlerini okuyucuyla paylaşıyor. Ancak hukuku toplumsal ve gündelik yaşamdan koparmıyor tam tersine hukukun insan ilişkilerinin bir sonucu olduğu gerçeğinden hareketle bugün değişen koşullar, insan ilişkileri çerçevesinde hukuki süreçlerin yeniden ele alınmasını dikkatimize sunuyor. % 10 barajı kaldırılmadan, hazineden eşit yardım yapılmadan, basın özgürlüğü sağlanıp eşit propaganda imkanı sağlanmadan; şeffaflık, eşit şartlarda yarışma ve seçim sonuçlarının denetlenmesi sağlanmadan demokratik bir düzenin kurulması mümkün değildir. İki partili bir sistemin Türkiye’ye uymayacağını, böylesi bir sistemin ülkedeki kutuplaşmayı daha da derinleştireceği konusunda uyarılarda bulunan Ece Güner Toprak Çoğunluğun değil, çoğulculuğun egemen kılınması için atılması gereken adımları tek tek anlatıyor, aktarıyor. Bu kitap bir yurttaşlık kitabı olarak görülmeli ve herkesin okuması sağlanmalıdır. Dünya örnekleri ile Türkiye’de yapılan değişikliklerle ve bunların sonuçlarını çok sade bir dille anlatan bu kitabın herkese çok ciddi katkı sağlayacağını görmek gerekmektedir. Ece Güner Toprak “Ülkem İçin Çare” kitabı, gerçek anlamda çareler sunmaktadır ve bu çarelerin tarihsel arka planını Atatürk’üm kurduğu cumhuriyet ve yaptığı devrimler oluştururken gelecek vizyonunu bilimsel, çağdaş, eşitlikçi, özgürlükçü bir felsefe oluşturmaktadır. Bu ülkenin kadınları bu ülkeyi değiştirecek vizyona, birikime ve cesarete sahiptir. Kitap bu açıdan bir kadının ülkeye verdiği cesaret olarak hak ettiği yeri alacaktır.