Bugün güncel ve tarihsel bir sorunun kesişiminden söz edilecekse bu alanların başında adalet gelmektedir. Bu ülkede adalet talep etmeyen tek bir toplum kesimi bulunmamaktadır. AKP'nin adı ve kurulduğu dönemdeki 'adalet' vurgusu bu sorununun politik formülasyonunun yansımasıydı. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e ve bugüne adalet eksenindeki eşitsizlik dönemsel olarak kurumsallaşmış ve bir çok dönem belli toplum kesimlerini adalet alanının dışında tutmuştur. Aslında Cumhuriyetin yurttaşlık inşası bu tarihsel soruna köklü bir cevap bulma çabasıydı ama yeterince kurumsallaştırılamadı. Nihayetinde geçmişten bugüne adalet sorunumuz büyüdü ve AKP'nin OHAL rejimi ile bütün eksikliklerine rağmen biriktirilen onca kazanım bir iktidarın güç istencine kurban edilmekte. İşte bu süreçte CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı Adalet Yürüyüşü ve sonrasında başlatılan Adalet Kurultayı tarihsel ve güncel kesişimdeki adalet sorununa çok ciddi bir hatırlatma, tartışma ve sorun kaynaklarına dönük bir sorgulama başlatma imkanı yarattı. Çanakkale'de başlatılan Adalet Kurultayı, adalet sorununa ilişkin en temel tartışmaları gündeme getirdi, tartıştırdı ve çözüm önerilerinin oluşmasına imkan sağladı. Kurultay bittiğinde kendi alanında daha önce görülmemiş bir külliyat birikmiş olacak. Diğer yandan ana muhalefet partisinin bu denli geniş bir kamusal tartışma imkanı yaratması demokratik kültür açısından tarihsel önemdedir.
Şunu unutmamak gerekiyor, iktidar olmanın yolu iktidardakine benzemek değil onun anti tezini inşa etmek ve bunu kitlelere kabul ettirmekten geçmektedir. CHP bu yöntemi bulmuş ve sağlam bir doğrultuda ilerlemektedir. AKP ve medyasının genele ilişkin bir tartışma yaratmayı başaramayıp ayrıntıda "hata, kusur, eleştiri" arama çabası bu sürecin önemine işaret etmektedir. Ancak bu noktada şunu vurgulamak gerekmektedir. Adalet sorunsalı tarihidir ama tek başına iktidara taşıyacak bir anahtar değildir. CHP'nin başka sorun alanlarında da benzer bir performans ve öncülük geliştirmesi gerekiyor. Göründüğü kadarıyla CHP önümüzdeki süreçte birçok alana ilişkin kapsamlı tartışma süreçleri başlatacaktır. Adalet tartışmasına ek olarak özellikle sosyal alanlarda yeni bir tartışma başlatacak. Yani bundan sonra siyasal söylemler yerine adalet söylemi gibi doğrudan halkın sosyal alandaki sorunlarına ve eşitsizliklerine dokunacak bir söylem üretecek. Böylece siyasal alana sıkışmış tartışma ve söylemleri sosyal alanda yeniden üretecek. Daha yoğun işsizlik, güvencesizlik, yoksulluk söylemleri kullanılacak ve Adalet Kurultayı benzeri çalışmalar bu alanda yapılacak. Adalet çalışmaları kapsamında ulaşılan kitle bu yeni siyaset ile sosyal demokrat bir alanda kitleselleştirilmeye devam edilecek.
CHP artık alanlarda yürüyüş, kurultaylar ve çalıştaylarda yola devam edecek. AKP'nin meclisi ve siyaset kurumunu işlevsizleştirme çabasına karşın CHP toplumsallaşarak bu çevreleme hareketini kırmaya çalışacak.